Özdağ, AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nin programı kapsamında geldiği Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da Türk esnafı ziyaret etti, vatandaşlarla bir araya geldi.
Hollanda'daki Türklerin sandığa karşı büyük bir ilgilerinin olduğunu kaydeden Özdağ, şöyle konuştu:
"Çok ciddi bir iltifat var inşallah, partimize karşı büyük bir iltifat var, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Sayın Ahmet Davutoğlu'na karşı bir iltifat var. Sebebi de belli. Türkiye'yi dışarıda güçlü hale getiren bir iktidar, parasını kıymetli hale getiren, pasaportunu kıymetli hale getiren bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı var. O nedenle sandığa gideceklerini söylüyorlar."
Hollanda'da her gittikleri yerde ciddi teveccüh gördüklerini anlatan Özdağ, "Marifet iltifata tabiymiş, marifetlerimizi görüyorlar, millet olarak yaptıklarımızı görüyorlar. Yaptıklarımız da yapacaklarımızın teminatı" ifadesini kullandı.
Özdağ, Almanya'nın yanı sıra bazı Avrupa ülkelerinde özellikle hafta sonu oy kullanma merkezlerinde oluşan yoğunluğu sevindirici bulduğunu ama bu kapsamda bazı tedbirlerin de alınması gerektiğini dile getirdi.
Söz konusu yoğunluğu sandığa yönelik teveccüh olarak değerlendiren Özdağ, şunları söyledi:
"Ama aynı zamanda bunların tedbirini almamız gerekiyor. Bu kadar yoğunluğun olmaması icap ediyor. Neden? Gelen insanlar çok fazla sıra beklemeden oyunu kullanıp tekrar işine, gücüne, esnafsa dükkanına veya işçiyse çalıştığı fabrikasına dönmesi icap ediyor. Bunları sağlamamız gerekiyor. Bunu sağlayacak olan da büyükelçiliklerimiz, başkonsoloslarımız, Yüksek Seçim Kurulu'muz. Anadolu'da bir tabir var, bir Türkmen atasözüdür göç yolda düzülür diye. İnşallah bu değişimi bu gelişimi tamamlayacağız. İnsanlarımız daha rahat ortamlarda oy kullanış olacaklar."
Avrupa'ya yıllar önce işçi olarak gelen Türklerin bugün sahip oldukları konumlarının takdiri ve saygıyı hak ettiğini belirten Özdağ, "Avrupa'ya gelip tutunmak çok zor. İş güç sahibi olabilmek, karnını doyurmak, ardından çocuklarını büyütmek, değerlerinden kopmadan moderniteyi yakalamak, burada asimile olmadan entegre olmak çok zordu. Buradaki insanlar saygı duyulacak insanlar. Hakikaten şapka çıkartıyorum o insanlara. Bir yandan gelir gelmez camilerini kurdular, kültür adacıkları oluşturdular. Diğer yandan çocukları kaybolmasın diye onlara ciddi ihtimam gösterdiler. Kaybolmadılar ve her zaman Anadolu'nun geleneğini yaşattılar. Türk-İslam ülküsüne uygun hareket ettiler" değerlendirmesinde bulundu.
