Türkiye'nin evsahipliğini yaptığı ve Anadolu Ajansının fotoğraf sağlayıcısı olduğu Antalya'daki G20 Liderler Zirvesi'ne katılan Obama, zirvenin sonunda düzenlediği basın toplantısında, "DAEŞ'in, bir yıldır süren hava saldırılarına rağmen hala önlenemediği, bu nedenle daha agresif bir yaklaşım sergilemeyi düşünüp düşünmedikleri" yönündeki soruyu yanıtladı.
DAEŞ'in Batı'ya karşı saldırı düzenleyebilecek kapasitesinin bulunabileceğinin farkında olduklarını belirten Obama, örgüte katılan yabancı savaşçıların döndüklerinde önemli tehdit oluşturduklarını hatırlattı.
Avrupalı ortaklarıyla bazı durumlarda bu tür senaryoları önlediklerini ama Paris konusunda yapamadıklarını ifade eden Obama, "Ama terörizmle mücadelede zorluklarımızdan biri şu ki eğer bir avuç insan ölmekten korkmuyorsa birçok kişiyi öldürebilirler. Bu onların özel silahları veya sofistike olmalarından değil, benimsedikleri ideolojileri ve ölmeye istekliliklerinden kaynaklanıyor ve bu durumlarda, bu tür bireyleri takip etmek ve bu tür saldırıları önlemek, sürekli dikkatli olmayı ve olağanüstü bir koordinasyonu gerektiriyor" diye konuştu.
Obama, DAEŞ'in Suriye ve Irak'ta halifelik ilan etmesinin eleman çekmede caziplik yarattığına işaret ederek örgüt, bu ülkelerde elinde tuttuğu toprakları kaybettikçe, devletmiş gibi davranmasının da azalacağına ve "sadece katiller ağı olduklarının" daha aşikar hale geleceğine dikkati çekti.
Bunun da yabancı savaşçı akışını ve zaman içinde Paris gibi yerlerde terör eylemleri yapma ihtimalini azaltacağını dile getiren Obama, "El Kaide'de bunu yaptık" dedi.
Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla buradaki amaç, devamlı agresif olmak ve altını kaldırmadık taş bırakmamak ama aynı zamanda bunun bir saha muharebesi olmadığının da farkında olmak. Eğer biz de DAEŞ sanki devletmiş gibi hareket edersek ve bir devlete saldıran başka bir devletle savaşmak için dizayn edilen rutin askeri taktikleri kullanırsak DAEŞ'in söylemlerine göre oynamış oluruz. Burada olan, o değil. Bunlar, konu sosyal medya olunca gayet kurnazca davranan ve sadece Iraklılar ve Suriyeliler değil, dünya genelinde muhalif bireylerin beyinlerine sızan, ün peşindeki katiller."
Bu noktada terörle mücadelede titiz bir yaklaşım yürütmek gerektiğini anlatan Obama, DAEŞ'in toprak kaybetmesini sağlamanın da Suriye'deki iç savaşın sona ermesinden geçtiğine de ve bu nedenle diplomatik çabaların önemli olduğuna işaret etti.
- Uçuşa yasak bölge
Obama, bir soru üzerine, Paris saldırılarından önce kendilerine herhangi bir spesifik bilgi gelmediğini söyledi.
Obama, ABD'nin Ortadoğu'ya asker göndermesi yaklaşımına sahip olanların "yanlış" düşündüğünü ifade ederek şunları kaydetti:
"İyi niyetli bazıları var ve konu Suriye'deki insani durum olunca onların samimiyetinden şüphem yok. Örneğin uçuşa yasak bölge veya bir tür güvenli bölge çağrısı yapanlar. Bu konular, bizim en üst düzeydeki askeri ve istihbarat danışmanlarımızla oturup, titizlikle nasıl olabileceğini konuştuğumuz meseleler.
Genellikle de birçok planlama, konuşma ve gerçekten çalışmadan sonra, bu tür adımların amaca zarar verici olacağına karar kılınıyor. Çünkü DAEŞ'in uçakları yok, saldırılar sahadan geliyor. Gerçek bir güvenli bölge, saha operasyonu gerektiriyor ve biliyorsunuz Suriye'deki ölümlerin çoğunluğu, rejimin bombalamasından değil, sahadaki zayiattan geliyor. Bu bölgelere kim girecek kim çıkacak? Nasıl çalışacak? Buralar daha fazla terörist saldırı için çekim alanı mı olacak? Kaç personel gerektirecek ve nasıl sonuçlandırılacak? Bunlar cevaplanması gereken bir dizi soru."
Kendisinin tek isteğinin "acılara son vermek ve Amerikan halkının güvenliğini sağlamak" olduğunu belirten Obama, Amerika'nın geride kaldığı yönünde kendisine yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak "Eğer iyi fikirler varsa bunları yaparız. Bin Ladin'in yok edilmesi olsun, Afganistan'a ek asker gönderilmesi olsun, gerçekten işe yarayacağına karar verildiğinde, hiç tereddüt göstermedim. Ancak Amerika'yı güçlü gösterecek veya siyasi olarak işe yarayacak diye eylemlerde bulunmayız" dedi.
(Sürecek)
