Konferansta delegelere hitap eden Ban "küresel ısınma ile ilgili olası bir felaketin durdurulması için artık fazla zaman kalmadığını" vurguladı.
Konferansa katılan yaklaşık 200 delegeye, anlaşmayı çıkmaza sokacak tercihlerden kaçınmaları uyarısında bulunan Ban "Dünya sizden güçlü bir şekilde yürürlüğe sokulabilecek etkili tedbirler almanızı bekliyor" ifadesini kullandı.
BM Genel Sekreteri, nihai anlaşmanın 2020'den önce başlamak üzere ülkelerin beş yıl ara ile taahhütlerinin sonucunu incelenmesini de kapsaması gerektiği kaydetti.
Sera etkisi doğuran gazların emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomileri desteklemenin önemine değinen BM Genel Sekreteri, bu konuda özel sektöre ciddi bir mesaj verilmesi ve zengin ülkelerin üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiğini vurguladı.
Delegeler, hafta sonu, taslak metin üzerinde anlaşma sağlamış ve 48 sayfalık taslağı nihai kararın verileceği bakanlar toplantısına sunmuştu.
Bugünden itibaren ülkelerin ilgili bakanları tarafından tartışılarak son şekli verilecek metinde, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında fosil yakıtlardaki karbondioksit salınımının azaltılması ve gelişmekte olan ülkelere yapılacak yardımlara ilişkin maddeler yer alsa da uzmanlar metni yetersiz buluyor.
Metinde, küresel ortalama sıcaklık artışının 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırılması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı hazırlıklı olunması ve sera gazları emisyonunu azaltan çevreci ve sürdürülebilir ekonomilerin desteklenmesi gibi maddeler öne çıkıyor.
Durban'da 2011'de başlayan ve 4 yıldır üzerinde çalışılan metinde küresel ısınma limitinin 1,5 derece mi yoksa 2 derece mi olacağı konusuna henüz karar verilmezken, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki mali taleplerine ilişkin maddeler de belirsizliğini koruyor.
Üzerinde çalışılan taslağın 11 Aralık'a kadar netleştirilmesi gerekiyor. Metnin son hali üzerinde varılan anlaşma sonrasında imza töreninin 2016 başında BM Genel Sekreterliğinde yapılması bekleniyor.
Sera gazı emisyonlarına ilişkin mevcut anlaşmaların 2020'de sona erecek olması dolayısıyla Paris'te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere imza atılması bekleniyor.
