Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) tarafından düzenlenen "2. MMG Ar-Ge İnovasyon Zirvesi ve Sergisi"nde konuşan Prof. Dr. Kavranoğlu, bilimde güçlü olmanın önde olmak anlamına geldiğini, dünyanın en güçlü ülkelerinin bilim ve teknolojide önde olan ülkeler olduğunu söyledi.
Bilimde önde olan ülkelerin tecrübelerini incelemek gerektiğini ifade eden Kavranoğlu, şöyle konuştu:
"Nükleer füzyon denilen, füzyon reaksiyonu ile bombalar yapıldı, en büyüğü 1961'de Rusların yaptığı 'çar' bombası denilen bomba, yani Hiroşima'ya atılan bombanın 3 bin 3 yüz katı daha büyük. Bu füzyonun elektrik enerjisi üretimi için hayata geçirilmesi henüz başarılı olamadı. Çok miktarda çalışmalar var, Doğu'da, Batı'da, işte bu başarıldığı zaman dünyada denklem değişecek. Füzyon reaktörü yapmak mümkündür, çünkü milyarlarca yıldan beri güneş bütün sistemi, bizleri füzyon ile besliyor. Bunun bombası yapıldı ama kontrollü olarak gerçekleştirip buradan enerji elde etmeyi henüz insanlık başaramadı. 5-10 yıl içerisinde füzyon reaktörü gerçekleştirilebilir, işte bu gerçekleştiğinde dünyada petrol, doğal gaz gibi diğer enerji kaynakları önemini kaybedecek. Türkiye'de füzyon konusunda üniversitelerde araştırma yapılmıyor, füzyon konusunda çalışan bilim adamımız da yok."
İnsanlığın makinenin gücüyle iş yapmaya başladığını vurgulayan Kavranoğlu, bilimin artık en belirleyici unsur haline geldiğini ifade etti.
Prof. Dr. Kavranoğlu, milli insansız hava araçlarının terörle mücadelede çok büyük başarılar sağladığını, bu başarının savunma sanayisinin ve ekonominin her alanında gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
- "En iyi 200 üniversite içinde Türk üniversitesi yok"
Başarı kazanmak için sistemin düzeltilmesi gerektiğini belirten Kavranoğlu, şunları kaydetti:
"Dünyanın en iyi ilk 200 üniversitesi içerisinde ABD'nin 63 üniversitesi, İngiltere'nin 34, Almanya'nın 20 tane var. Bakıyoruz, maalesef bir tane Türk üniversitesi yok, bir tane Müslüman ülke üniversitesi de yok. Dünyanın en iyi üniversitelerinin, ülke ekonomisi gelişmiş, yüksek teknoloji üretme kabiliyetine sahip ve en inovatif ülkelerde bulunması bir tesadüf değildir. Bilimi en öne çıkartmazsanız, bilimin gelişeceği üniversite sistemine sahip olmazsanız maalesef en güçlü ekonomilere de sahip olamıyorsunuz."
Küresel inovasyon sıralamasında Türkiye'nin ortalarda olduğunu aktaran Kavranoğlu, bilimde aktif olan ülkelerin karlılığın artarak devam ettiğini belirtti.
Sisteme rağmen bir şey üretmeye çalışan insanların önlerini açmanın kendilerinin vazifesi olduğu dile getiren Kavranoğlu, "Sistemin, bir şeyler yapmaya çalışan adamı kucaklayıp alnından öpmesi lazım, 'yürü ben senin arkandayım, yapmaya devam et' demesi lazım, gelişen ülkelerde böyle. Biz de gelişeceksek, kalkınacaksak bunu yapmak zorundayız." diye konuştu.
Prof. Dr. Kavranoğlu, sunumu soru-cevap bölümüyle sona erdirdi.
