Maraza çıkarmak isteyenler, yeni sistemi değerlendirirken, ısrarla, “ikinci cumhuriyet” tanımlamasını kullanıyor.
Erdoğan, vaktiyle bazı dincilerin ve liberallerin hayali olan devrimi gerçekleştirmiş, ikinci cumhuriyeti kurmuş...
Bir gazeteci arkadaşımız böyle yazıyor.
Bunun bir adım sonrası şudur: “Ey CHP'liler ve Kemalist'ler... Erdoğan, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti yıktı. Siz hâlâ uyuyorsunuz.”
Böyle demiyor tabii...
Demeye getiriyor...
Bir anlamda, şimdi nerelerde eğleştiğini bilmediğimiz “zinde güçlere” davetiye çıkarıyor... Yani, darbe siparişinde bulunuyor.
İkinci cumhuriyet hangi dincilerin hayaliydi, bu hayallerini nasıl dışa vurdular, ortaya nasıl bir müktesebat koydular bilmiyoruz ama, bilebildiğimiz ve tanıdığımız tek “ikinci cumhuriyet”çi Profesör Mehmet Altan'dı.
Hatta bu fikriyatın “isim babası” ve yegâne savunucusuydu.
Doğrudur, bu fikriyat, bir vakitler, “dinci” diye tanımlanan belli bir siyasal kesim tarafından “heyecanla” karşılandı.
Hepsi buydu...
Birinci cumhuriyet diye tanımlanan siyasal dönemin gadrine uğramış “dincilerin” (bazı inanç gruplarının) heyecanını “anlayışla” karşılamak lazım.
Ki, bu fikriyatı sahipleniş, “heyecan” boyutunu aşamamıştır...
Heyecan duyanlar, bir süre sonra, bu fikriyatın saçma sapanlığını fark edip geri çekilmiş, meydanı FETÖ'ye bırakmışlardır. Yani, ikinci cumhuriyet düşüncesini savunmak ve hayata geçirmek Fetullahçı liberallerin görev alanına girmiştir.
Daha önce de yazmıştım: 16 Temmuz darbesi başarılı olsaydı, bugün mağdurları oynayan Mehmet Altan'ınız Can Erzincan stüdyolarından kafa çıkarıp, “İkinci cumhuriyet kuruldu” diye hava atacaktı.
Fetullah da, “ikinci cumhuriyet” rejiminin koruyucu kanatları altında Türkiye'ye dönecek, Akın İpek'in kendisi için hazırladığı Saray'ında oturup sümüğünü çekerek ülkeyi yönetecekti.
Erdoğan'ın neyi “kurduğuna” ya da “yıktığına” gelince...
Erdoğan, zinde güçlere nafile darbe çağrısı yapan gazeteci arkadaşımızın iddia ettiği gibi ikinci cumhuriyeti kurmadı...
Bilakis, yıktı...
Bana göre “üçüncüsünü” yıktı ama cumhuriyeti numaralamaktan hoşlanan arkadaşlar 27 Mayıs darbesini “ikinci cumhuriyet” sayıyor...
Nitekim darbeciler, gelir gelmez, “ikinci cumhuriyet” lafzını kullandılar. Darbe destekçisi gazeteler, “ikinci cumhuriyet hayırlı olsun” şeklinde başlıklar attılar.
Biz de bu tasnife uyuyoruz ve “Erdoğan, 61 anayasasıyla birlikte yürürlük kazanmış ikinci cumhuriyeti yıktı” diyoruz.
Menderes'i darağacına yollayan konsorsiyum, görece özgürlükçü bir anayasa yaptı, görünüşte “kuvvetler ayrılığı ilkesini” tahkim etti ama “Türk milleti”ne ait olan egemenliği kullanma hakkını “yetkili organlara” (yani kuvvetler hiyerarşisinin ortaya çıkardığı konvansiyonlara, bürokrasiye ve paralel parlamento işlevi gören Senato'ya) bırakarak “vesayeti” kurumsallaştırdı.
Dolayısıyla Erdoğan, birinci cumhuriyeti değil, “kuvvetler hiyerarşisini” yıktı.
Darbe ve kaos üreten sistemi yıktı.
Bürokratik oligarşiyi yıktı.
Paralel devleti (bürokraside yuvalanmış, döneme ve konjonktüre göre farklı etiketler taşıyan “paralel devleti”) yıktı.