Bu yıl gerçekleştirilen toplantılara AGİT üyesi ülkelerden binden fazla sivil toplum kuruluşu katıldı. Uzmanlar ve STK temsilcileri insan hakları, demokratikleşme ve özgürlükler konusunda fikir alışverişinde bulundu.
Son yıllarda AGİT nezdinde çalışmalarını güçlendiren Sosyal Uyum için Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMISCO), Thinkout, Belçika'da İslamofobiyle Mücadele Kollektifi (CCIB) ve Avrupa Irkçılıkla Mücadele Ağı (ENAR) ile ortaklaşa bir yan etkinlik düzenlendi.
"Din Özgürlüğü ve Güvenlik gerekçeleri ekseninde Müslümanlara karşı nefret suçları" ve "Yeni Avrupa" konulu yan etkinliği AGİT İnsan Hakları Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Bülent Senay yönetti.
EMISCO Genel Sekreteri Bashy Quraishy'nin açılış sunumunun ardından Thinkout Başkan Yardımcısı Avukat Ayse Elkılıç, ENAR temsilcisi Nadia Lazzouni ve CCIB Baskan Yardımcısı Hajib El Hajjaji birer sunum yaptı.
Sunumlarda Avrupa'daki mevcut azınlıklar krizi ve İslamofobik dışlamayı engellemek için tüm grupların Avrupa'nın demokratik süreçlerine dahil edilmesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanarak, derin bir değişimin başlatmanın zorunluluğuna değinildi.
EMISCO Genel Sekreteri Quraishy sunumunda Avrupa değerlerini kapsayıcı bir yaklaşımla yeniden tanımlayıp Hristiyanlık ve Yahudiliğin değerleriyle İslami değerlerini harmanlanarak daha bütünlükçü bir Avrupa tanımına doğru yol almak gerektiğine işaret etti.
Quraishy, "Bu tanımlama krizleri çözer ve Avrupa demokrasilerinin dünyada yeniden prestij kazanmasını sağlar. Mademki siyasi karar alıcılar bu konularda cesur kararlar alamıyorlar, o halde akademik camianın bu konuya eğilerek derin bir toplumsal mutasyonu barış adına itelemeleri gerekiyor' dedi.
AGİT İnsan Hakları Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. Senay toplantıda tanımlanan "Yeni Avrupa" kavramının ancak kendi dini ve etnik azınlıklarıyla oluşturulacak yeni bir toplumsal sözleşmeyle yürürlüğe gireceğini kaydetti.
Senay, "Müslüman toplumun eşit vatandaşlar olarak kabul görüldüğü Yeni Avrupa konusunda bir düşünce ortamı tasarlama çalışmaları EMISCO tarafından 3 yıl önce hükümetlerarası kuruluşlar nezdinde başlatılmıştı ancak bu inisiyatif mevcut Avrupa demokrasilerini sağlamlaştırma girişimi olarak tasarlanmasına rağmen kaçak dövüşüldüğüne inanıyorum" diye konuştu.
Farklılıkların ötekileştirildiği bu zor dönemde, Müslüman toplumun moral ve siyasal desteğe ihtiyaç duyduğunu anlatan Senay, Müslüman toplumun özellikle Avrupa'daki karar alıcıların söylemlerinde değişikliğe gitmelerini ve kendilerini eşit yurttaşlar olarak kabul görmelerini beklediklerini belirterek, "Kimse sorumluluklarından kaçmamalı. Bu ateş hepimizi hedefliyor ve artık Avrupa'nın ortasında Müslümanlardan incinebilir ve savunmasız bir kitlenin oluşturulduğu görülmelidir" dedi.
Thinkout Başkan Yardımcısı Elkılıç da sunumunda özellikle hukuki çerçeveye değinerek Müslüman toplumun "Avrupa'nın şamar oğlanı" olma rolünü kabul etmeyeceğini söyledi.
