Cumhurbaşkanı yemin etti ve Cumhuriyetin 3. evresi resmen başladı.
Eğer erken bir yerel seçim olacaksa MHP'nin desteği şart.
Milletvekilleri yemin edip görevlerine başladılar. Sırada meclis başkanının seçilmesi ve meclis komisyonlarının oluşması var. Bu arada parti grupları kendi iç yöneticilerini de belirlediler.
Başkan da seçildikten sonra artık meclis çalışmalarına başlayabilir. Ama tabii önce evlerini taşımaları için tatile gidecekler.
Şu 15 Temmuz'u anma toplantılarının da bir sona ermesi gerek tabii, o zamana kadar da bakanlar kendi çalışma arkadaşlarını belirleyip yoğun bir mesai ile çalışmaya başlayabilirler.
CHP içindeki kriz derinleşerek devam ediyor. İyi Parti'deki kaygılı bekleyiş de devam ediyor. HDP'nin gözü ise Kandil'de, Membiç'te, ABD'den, AB'den gelecek haberlerde.
Kılıçdaroğlu köşeye sıkışırsa, erken bir yerel seçime “evet” diyebilir. Çünkü kongre risk. Partinin bölünme ihtimali daha büyük bir risk. Ama buna rağmen seçim imkansız değil. Bakarsınız ağustosta seçim kararı alınırsa kasımda seçim olur.
Belki bir an önce Türkiye'nin seçim havasından çıkması için belki iyi de olabilir. Ama öte yandan iki seçim arkası arkasına ağır da gelebilir.
Aceleye getirilmiş bir seçim, adayların sağlıklı bir şekilde belirlenmesi ve sağlıklı bir seçim kampanyası için risk de olabilir, ama çok geç kalmadan bir erken seçim kararı alınırsa bu risk en aza inebilir.
Kasım değilse zaten aralık sonunda yine Türkiye yeni yılla birlikte seçim havasına girecek. Zaten martta seçim var.
Kılıçdaroğlu bugünkü yönetimle yerel yönetim adaylarını da belirleyecek olursa o zaman 2023'e kadar kendi seçtiği kadrolar işbaşında olacak. Ondan sonra İnce ve Kılıçdaroğlu açısından yönetimin değişmesinin de çok fazla bir önemi olmayacak. Zaten artık parlamento içinden çıkacak bir bakanlar kurulu da yok. 2023'e kadar kim öle, kim kala.
Bir erken seçim kararı, İyi Parti için de zor bir sınav olur. Dar bölgede bir varlık gösteremez. Onun için parti tabanı tekrar HDP'ye kayabilir. HDP, seçimlere katılacaktır. Ama bu defa CHP'den beklediği desteği görmeyebilir. Zaten HDP'nin hedefi Kürt nüfusunun yoğun olduğu bölgeler olacak. Ama öte yandan hem CHP ve hem de HDP için belediye meclisi de önemli. Yine de CHP ile HDP arasında karşılıklı paslaşmalar olacak. Özellikle belediye başkanlığı için bu böyle. Bir yandan seçimi kazanmak için kendilerini buna mecbur görüyorlar, öte yandan bunun kendi tabanlarında sıkıntıya yol açtığının farkındalar.
AK Parti, MHP oylarının yüksek çıktığı bölgelerde MHP ile sandıkta ittifak yapabilir. Yani hem Cumhur, hem de millet ittifakı yerel seçimlerde de gündeme gelebilir. Ama bu sefer daha sıkıntılı olacak.
Tabii AK Parti'nin kaybettiği oylarını geri kazanması için kesinlikle çok iyi bir kadro ile çıkması gerek.
70 ilde oy kaybına uğradığına göre, illerin nerede ise tamamında başkan adayları yenilenecek demek. Aynı şekilde belediye meclislerinde de yenilenecek demektir.. Kazanamayan veya listeye giremeyen milletvekillerine istihdam alanı açmak için değil, konuya ehliyet ve liyakat açısından bakmak gerek. Yoksa çok ciddi sıkıntılar yaşanabilir.
Tabii yeni kadroların belediye kadrolarında da yenilenmeye gitmesi şart.
Belki bu işin şimdiden hemen ele alınması gerek. Çünkü bu konuda çok geç kalındı. Sürekli ertelendi. Bunlar da arsızlığa vurup, yüzsüzlük yaparak yapmamaları gereken işleri yapmaya devam ettiler.
Kamudaki büyük FETÖ operasyonunun bir benzerinin yerel yönetimlerde gerçekleştirilmesi gerek.
Bunların sadece görevden alınmaları yetmez. Belki haklarında idari, mali, hukuki soruşturmalar açıp, haksız iktisap ettikleri mal varlıklarına ve banka hesaplarına el konulması gerek. Yurtdışına kaçırdıkları paraların geri getirilmesi gerek. Bu iş mutaka yapılmalı ki, bundan sonra geleceklere ders olsun. Yapanın yanına kâr kalmadığı görülsün.
AK Parti eğer içeride bir arınmayla yeni bir rüzgar yakalayabilirse, zaman içinde, seçimden önce parlamentoda yeniden çoğunluk kazanabilir..
AK Parti yerel yönetim seçimlerine girerken tek bir oyu bile gözden çıkarmayacak bir anlayışla hareket etmesi gerek. Yani belediye başkanı olmak için kimse milletvekilliğinden istifa hesabı yapmamalı. Bir oy bile değerli. Öteki partilerdeki karışıklıklar karşısında AK Parti siyasi anlamda güvenli bir liman olarak görülmelidir. Böyle bir rüzgarla geçen seçimde kaybettiğinden daha fazlasını kazanabilir. CHP'den de, İyi Parti'den de kopmalar olabilir.. Yani AK Parti ve MHP'nin milletvekili sayısında artış olması benim için sürpriz olmaz. Özellikle CHP'de krizin derinleşmesi ve bölünme bazı liberal milletvekillerinin partiden kopması sonucunu doğurabilir.
Tabii bunun ilk şartı, iyi bir kabine performansı ve güvenilir bürokratik kadro. İkinci şartı teşkilatın tepeden tırnağa yenilenmesi, 3. şart, seçim öncesi ve sonrası için yerel yönetimlerde siyasi kadrolar ve bürokratik kadrolarda ciddi bir temizlik ve yenilenme.
AK Parti açısından seçimin erkene alınması ya da sonraya alınması değil, bu şartların yerine getirilmesi önemli.
Tabii grup yönetimi ve komisyonlar da önemli. O konuda da zaten takvim belli. Parti kongresi yapılacak. Bundan sonra atılacak her adımın dikkatle atılması gerek. Ekonomideki başarı grafiğinin yükseltilmesi şart. Dış politikadaki saygınlığın korunması şart. Her alanda, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel… Hayatta uyumlu, yüksek bir zeka ve performansla, adalet, barış ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesinin önemi çok büyük. 2023 hedef ve vizyonu korunmalı ve hatta daha da geliştirilmeli.
Gelişmeler doğru yönde ileri doğru. “İstemezuk” diyenlere rağmen millet iradesi hükmünü ortaya koydu. “Tamam” değil, “Devam”!
Dün Ankara'da Cumhuriyetin 3. Evre'sinin başlangıcına şahitlik ettik. Aslında şahitliğimiz bir tarihe şahitlikti, sadece yeni bir cumhurbaşkanı törenine şahitlik değil.
Bizler tarihin yaşayan tanıklarıyız ve her şey biz yaşarken oluyor. Kavram ve kurumları ile yeni bir dünya kuruluyor ve Yeni Türkiye, bu yeni dünyada yerini alıyor.
Bu süreçte herkese görev düşüyor. Ya Allah, bismillah!
Selâm ve dua ile..