ABD meydan okumasını sürdürüyor.
Dün Nekbe'nin, büyük felaketin, yani İsrail'in kuruluşunun yıldönümü idi. Dün işgal altındaki Filistin topraklarında intifada vardı.
ABD ve İsrail tam ramazana girerken yaptı yapacağını. ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı.
Tel Aviv'de büyükelçiliği olan 54 büyükelçi, ABD'nin Kudüs'te açacağı büyükelçilik töreni ile ilgili davetini reddetti. Ama 32 ülke daveti kabul etti. İsrail merkezli Haaretz'in verdiği listeye göre Kudüs'e temsilci gönderen 32 ülke şunlar: Cezayir, Angola, Avusturya, Kamerun, Kongo, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Fildişi Sahilleri, Çekya, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Etiyopya, Gürcistan, Guatemala, Honduras, Macaristan, Kenya, Makedonya, Myanmar, Nijerya, Panama, Peru, Filipinler, Romanya, Ruanda, Sırbistan, Güney Sudan, Tayland, Ukrayna, Vietnam, Paraguay, Tanzanya ve Zambia.
202 ülkeden yaklaşık 150 ülke ABD ve İsrail'in bu yaptığını desteklemiyor. Bu bir referandumdur ve İsrail bu referandumu kaybetmiştir. Bu hükümetler nezdinde böyledir. Halkların çok büyük bir kısmı bu haksızlığa karşı çıkmaktadır. ABD halkı da bu duruma çoğunluk olarak destek vermeyecektir. Hatta İsrail halkının önemli bir kesimi de buna razı olmayacaktır. Bu durum Siyonizmin insanlığa karşı meydan okumasından başka bir şey değildir.
Bu listeye göre sadece Cezayir ve Nijerya katılıyor ama, bakarsınız Mısır, Suudi Arabistan ve BAE de fiilen olmasa bile sözlü bir açıklama ile katılır.
Birçok Avrupa devleti ve Vatikan da katılmamış. Aslında bu sonuç İsrail'in ve ABD'nin yalnızlığını tescilleyen bir referandum oldu.
ABD ve İsrail'in bu kararına en sert tepki, yine, her zaman olduğu gibi Türkiye'den geldi ve Erdoğan tepkisini ziyaret için gittiği Londra'dan dile getirdi.
İsrail 70. Yılında yine kan dökmeye devam ediyor. Haftalardır devam eden protestoların bu karardan sonra şiddetlenerek artmaya devam etmesi bekleniyor. Ve aynı şekilde İsrail'in de saldırgan politikalarına da hız vermesi bekleniyor. Dolayısı ile bugün bölge ve dünya barışı için olduğu gibi, İsrail için de bir milat olma özelliği var.
Bu durum sadece Filistin, İsrail ve ABD'yi ilgilendiren bir konu olarak kalmayacak. Bu olay karşısında sessiz kalan İslam ülkeleri yöneticileri de Müslümanların gözünde “dilsiz şeytanlar”a dönüşecektir. Bu durumun o ülkelerin iç politikalarına da yansıması kaçınılmazdır.
Bu arada Mescid-i Aksa'yı basan Yahudilerin tahrikleri sürüyor. Dün sabah bir grub Siyonist Mescidi Aksa'ya girerek Müslümanlara saldırırken bir grub da Müslümanların bulunduğu bölgede dini tören düzenlemek istedi.
Göreceksiniz bu iş Kudüs'ün başkent ilan edilmesi ile kalmayacak. Bunun bir adım sonrası Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve yerine 3. Mabed'in inşası planının devreye sokulması olacak.
Mescid-i Aksa zaten kuşatılmış ve altı oyulmuş durumda. Bir saldırı ya da küçük bir depremle bile Mescid-i Aksa kullanılamaz duruma gelebilir.. Böyle bir durum, o korktukları, “tarihin sonu”nu getirecek olan “Medeniyetlerarası savaş” ya da namı diğer “Argemedon” veya, Müslümanların ifadesi ile “Melheme-i Kübra” denilen “kıyamet savaşı”nın başlangıcı olabilir.
Bu durum korktukları, kitaplarında yazılı olan “bir kavmin helaki”ne sebeb olabilir.
İsrail ve ABD kendi kıyametlerine, helaklarına sebeb olacak bir sona doğru koşuyorlar.
Dün akşama doğru gelen haberlerde 50'yi aşkın şehid vardı, 2000'e yakın da yaralı. 70 yıllık bir işgal karşısında 70 yıllık bir direniş bugün, tüm dünyada sosyal media'nın ana konusu idi. Erdoğan Londra'dan dünyaya şu mesajı verdi: Gelinen noktada ABD bölgede arabulucuk yapma şansını kaybetmiştir.
Evet, ABD işgal, cinayet ve katliamdan yana taraf olmuştur.
Arap Birliği yarın olağanüstü toplanacak. Bu arada, İran'dan üst düzey kınamalar geldi. AB ise karar karşısında toplu bir kınama açıklaması yapamadı. Çünkü üyesi olan 4 ülke Kudüs'teki açılışa temsilci gönderdi.
Hamas lideri Halid Meş'al “direnişe devam” dedi. Tüm dünyada Müslümanlar Kudüs'e yönelik bu kararı protesto etmek için meydanlardaydı. Ve tabii Türkiye'den de hem siyasi çevrelerden, hem de sivil toplumdan protesto sesleri yükseldi. İsrail'in saldırılarının ve protestoların devam etmesi bekleniyor.
Bu arada Ürdün resmi haber ajansı PETRA'nın haberine göre, Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumeni, yaptığı açıklamada, Yahudi yerleşimcilerin, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına işaret ederek, Tel Aviv'deki Amman Büyükelçiliğinin protesto notasını İsrail Dışişleri Bakanlığına teslim ettiğini bildirdi.
Kudüs'te gergin bekleyiş devam ediyor. İsrail yönetiminin, Nekbe'nin 70'inci yıldönümü ve ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasını protesto eden Filistinlilere yönelik alarm durumu devam ediyor. İsrail yönetimi tarafından Gazze'nin çeşitli bölgelerine ‘tehdit' broşürleri atıldı. Ordu sözcüsü ezan yasağı getirildiğini duyurdu.
Gelecek günlerin neleri getireceğini hep birlikte göreceğiz.
ABD ve İsrail, BÇG ile FETÖ ile PYD ile PKK ile BOP ile Arap baharı ile varmak istedikleri hedef buydu. Bütün senaryoları çöktü. Şimdi bu hedefe kendi başlarına yürümeye karar verdiler. Varacakları yer, varmak istedikleri yer olmayacak! Gelecekleri varsa görecekleri de var! Selâm ve dua ile..