Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde Ankara'da iki gündür devam eden "19. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu" sona erdi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Kocatepe Konferans Salonu'nda "Beytülmakdis'in Bugünü: Süreklilikler ve Kopuşlar" temasıyla başlayan, "Arkeoloji ve Kazılar, Mescid-i Aksa'nın Durumu, Yüzyılın Anlaşmasının Gerçekliği ve Batı Merkezli Çözüm Arayışları, Müslüman Siyonistler ve Direnişin Yalnızlığı, Başkent ve Yahudi Ulus Devleti Tartışmaları" gibi başlıkların tartışıldığı sempozyuma, Müslüman dünyasından çok sayıda akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
Sempozyumun kapanış oturumunda konuşan Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Abdulfettah el-Avaysi, bilimsel araştırmaların geliştirilmesi için uzun yıllardır çalışmaların yapıldığını belirterek, "Duygu tek başına çözüm değildir, bilgi ve bilincin de geliştirilmesi gerekir." diye konuştu.
Beytülmakdis konusunda bilgi çalışmalarının 25 yıl önce Mescid-i Aksa'nın minberinde başladığını hatırlatan Avaysi, İslam dünyasında seçkin alimlerin bu konuda ciddi çalışmalar yürüttüğünü vurguladı.
Avaysi, Beytülmakdis ile ilgili bilinci geliştiren birikimli insanların giderek arttığına değinerek, "Ümmet bir bilgi felaketi yaşıyor. Bu nedenle bilginin üretilmesi ve bu bilginin İslami hikayeyle anlatılması gerekir." ifadelerini kullandı.
İsrail'in konuyla ilgili öyküsünün temelinde doğruların olmadığını ancak bu öykünün karar vericiler nazarında etkisinin olduğunu anlatan Avaysi, "İslam dünyasında doğru olmasına rağmen bir hikayemiz yok. Kur'an-ı Kerim ve Peygamberi temel alarak, tarihi kaynakları kullanarak kendi hikayemizi yazmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Avaysi, sempozyumun organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür ederek, doğru bilgiyi ve öyküyü üretmek, geniş bir kitleye hitap etmek için konferans, sempozyum ve dergi çalışmaları yaptıklarını aktardı.
- "Güçlü savunuculara ihtiyaç duyuyoruz"
Mescid-i Aksa İmamı Şeyh Dr. İkrime Sabri ise sempozyumda tebliğ sunanların İslami hikayenin gücünü ortaya koyduklarına işaret ederek, "Siyonistlerin desteklediği yalana dayanan hikayeyle karşı karşıyayız. Batı ülkelerinin birçoğu da İsrail hikayesine ikna olmuştur." şeklinde konuştu.
Bazı Arap ülkelerinin de bu öyküden etkilendiğine dikkati çeken Sabri, "İslami hikayeyi savunmaları ve dünyaya yaymaları için başarılı ve güçlü savunuculara ihtiyaç duyuyoruz. İslam dünyasında gönüllülüğü ve bilginin gücünü arttırmak için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor." görüşünü paylaştı.
