“Füsun Erdoğan’a polis fezlekesiyle müebbet verdiler”
Müebbet hapse çarptırılan gazeteci Füsun Erdoğan’ın ablası ve avukatı Zülfü Erdoğan, cezaevinde kardeşini ziyaret ettikten sonra bianet’e yaptığı açıklamada kardeşinin moralinin kendisinden daha iyi olduğunu söyledi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2013-11-05 15:02:15
Bianet'in haberine göre; Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) davasında 2006’dan bu yana tutuklu yargılanan ve bu sabaha karşı müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci Füsun Erdoğan’ın avukatı ve aynı zamanda ablası Zülfü Erdoğan, kararı “adil olmayan ve hukuka aykırı bir karar” olarak değerlendirdi.
Bugün cezaevinde müvekkili ve kardeşi Füsun Erdoğan’ı ziyaret ettikten sonra bianet’e konuşan Zülfü Erdoğan, kardeşinin moralinin kendisinden daha iyi olduğunu söyledi.
“Bu cezaya neden olabilecek delil yok”
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonunda kardeşinin böylesine bir ceza almasını gerektirecek herhangi bir hukuki delil olmadığını dile getiren Zülfü Erdoğan, mahkeme heyetinin sadece ilk baştaki polis fezlekesini dikkate alarak karar verdiğini ifade etti.
“Dosyada Füsun'a bu cezayı vermelerini gerektirecek herhangi bir delil yok. Ama maalesef şartlanmışlar ve böyle bir karar verdiler.
“Kardeşim, 2006 yılının Eylül ayında gözaltına alındı. 13 Eylül'de tutuklandı. 12-13 ay gizlilik kararı nedeniyle bizler dosya hakkında bilgi alamadık. Ayrıca sanıkların da dosya hakkında herhangi bir bilgileri yoktu.
“Yargılama senede iki üç duruşmayla yürüdü. Hiçbir delil toplamadılar bu süre zarfında. Polis fezlekesi aynen hayata geçirildi.
“Füsun’u bugün cezaevinde ziyarete gittim. Kendisinin morali yerinde; hatta benden daha iyi olduğunu bile söyleyebilirim. ‘Adamlar peşin hükümlü; böyle olacağı belliydi. Cezaevindeki günlerimi bundan sonra nasıl geçireceğimi planlıyorum’ dedi.
“Füsun böyle bir ceza verileceğini aslında tahmin etmiyordu. Çünkü böyle bir ceza verilmesi için ortada delil yok. Olsa olsa üyelikten eza verebilirler belki diye düşünüyordu. Zaten duruşmada karar okunduğu sırada donmuş şekilde duruyordu. Slogan atmadı, bir kenarda öylece durdu.
“Bundan sonraki süreçte Yargıtay, Anayasa Mahkemesi (AYM, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yollarını izleyeceğiz; hukuki süreç bitmedi.”
Haber Ara