Dolar

32,3444

Euro

35,1139

Altın

2.308,66

Bist

9.079,97

'Türkiye'deki kayak merkezleri tanıtım eksikliği yaşıyor'

Erciyes Kar Festivali çerçevesinde 'Turizmde Yükselen Değer Erciyes' konulu panel gerçekleştirildi. Panele katılan konuşmacılar, Türkiye genelindeki kayak merkezlerinde tesis yatırımlarına daha çok önem verilmesi ve tanıtıma ağırlık verilmesi noktası

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-17 12:02:22

'Türkiye'deki kayak merkezleri tanıtım eksikliği yaşıyor'
Erciyes Kar Festivali çerçevesinde 'Turizmde Yükselen Değer Erciyes' konulu panel gerçekleştirildi. Panele katılan konuşmacılar, Türkiye genelindeki kayak merkezlerinde tesis yatırımlarına daha çok önem verilmesi ve tanıtıma ağırlık verilmesi noktasında uyarılarda bulundu. Farklı ülkelerde birçok meslekteki insanların Türkiye'yi, sadece güneş ve deniz turizmi yapılabilir bir ülke olarak algıladığına dikkat çekilerek, kayak merkezleri ve bunların özellikleri ile ilgili önemli bir tanıtım çalışması yapılması gerektiğini ifade ettiler.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından Erciyes Kayak Merkezi'nde gerçekleştirilen 'Erciyes Kar Festivali'nin son günündeki panelin moderatörlüğünü Erciyes A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı yaptı. Açılış konuşmasını yapan Cıngı, dünya genelinde modern yapıya kavuşmuş önemli kayak merkezleri olduğunu ve bunları yakından takip ederken, önemli danışmanlık hizmeti veren şirketlerle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Cıngı, yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu ama yeterli olmadığını ve daha büyük çalışmalar yapacaklarını aktardı. Cıngı, şu bilgileri verdi:

"Japonya'da 547 kayak merkezi, Almanya'da 481 civarında kayak merkezi var. Bizde ise deniz ve kumsal turizmden çıkarak önemli çalışma yapıyor bakanlığımız. Türkiye'de 45 kayak merkezi potansiyeli olduğu belirlendi. 17'sinin imar çalışması yapıldı. Bakanlığın bilgisine göre bunlardan biri Erciyes. 7 bin 764 yatak kapasitesi var. 25 kayak merkezi oluştuktan sonra bu yatak kapasitesi daha da artacaktır. Dünya ile kıyaslandığında Türkiye'deki kış turizmi iç açıcı değil. 400 milyon global kayak turistinin yüzde 80'inin Alpler ve Batı Avrupa ülkeleri ağırlıyor."

KANADA'DA GAZETECİLER "SİZİN ÜLKENİZDE DAĞ MI VAR?" DİYE SORDU

Kayak Sevenler Gazeteciler Derneği Başkanı Gamze Düşmen de konuşmasına, kısa süre önce hayatını kaybeden gazeteci Mehmet Ali Birand'ın kendileri ile ilgili sözlerini hatırlatarak başladı. Düşmen, "Birand, bizim haberi ana haberde verirken, Kayak Seven Gazeteciler Derneği varsa ben de dalmayı seven gazetecilerle ilgili derneği kurayım demiştir. Başka spor seven derneği yok. Bizim yapılanmamız aslında dünya çapında bir dernektir. Biz Türkiye ayağı olarak 2010 yılında kurduk. 1950'li yıllarda İsviçreli bir gazeteci tarafından kuruldu. Burada gazeteciler arasında sosyalleşmeyi sağlamak ve iyi bir iletişim kurulması amaçlandı. Derneğe üye gazeteciler gittikleri programlarla ilgili mutlaka ülkelerine döndüklerinde yazı yazmak, bilgi vermek zorunda. Haber yazmak zorunda." dedi.

Gamze Düşmen, Kanada'da kayak merkezine gittiklerini hatırlatarak, orada yaşadıklarını şöyle anlattı: "Orada gazeteciler, "Sizin ülkenizde dağ mı var?" diye sordular. "Pist var mı?" denildi. Ne ile çıktığımızı sordular. Teknoloji olduğunu söyledik. Palandöken'e geldi ve oradaki tesisleri gördü. Eğlendiler ve mutla olarak döndüler. Biz de bu şekilde gayemizi gerçekleştirdik. Yabancı gazeteciler Türkiye'yi sadece Antalya olarak biliyorlardı. Burada kayak yaptık. Çok zevk aldım. Palandöken, Ilgaz ve değişik yerlerde kaydım ama hiçbir yerde yok. Telesiyej alttan ısıtmalı. Kaydık. Başka bir telesiyeje bindik. Yine kaydık ve yine telesiyeje bindik. Kayarak yemek için döndük. 7 kilometrelik yolda kayarak tesislere vardık. Araçla ötele döndük ve zevkli geçti. Yabancılar da buraya geldiğinde buradaki tesis ve imkanlardan memnun kalacaklar. Bazı eksiklikler var. Bir rehberimiz yoktu. Bir yerde indik ve sis vardı. Gideceğimiz yönü bilemedik. Bizim Kanada ve diğer bölgelerde ok var. Nereye gideceğinizi gösteriyor. Harita tabelaları var. Bunların konulması faydalı olacaktır. Dernek olarak düşünüyoruz."

Gamze Düşmen, turistlerin yürümeyi sevdiğini ifade ederek, "Otelden buraya gelirken zorlandık. Yürüme yolu yok. Bu yapılırsa çok zevkli olur. İnsanlar zevk alır. Kaymayı bilmeyenler geliyor. Onları da düşünmeliyiz. Avrupa'da kayaklı koşu var. Bunu çok seviyorlar. Bu imkan olur. Olması gerekir. Bu cazibe merkezi yapar. Diğer kayak merkezlerine göre teknolojik anlamda daha modern Erciyes. Teknolojide geri değiliz. İlerideyiz. Kanada'da bir grup kovboy şapkalı yaşlı kadın ve erkekler karşıladı. Bunlar gönüllü ve turizme katkı sağlamak için çalışıyorlar. 60 yaş üzeri insanlar. Bize hoş geldiniz diyerek yol gösterdiler. Bizi pistlere çıkardılar. Bize rehber verdiler. Rehberimiz 60 yaşında bir anneanne idi. Gönüllüymüş ve torunları var. Sarı ceketli insanlar gönüllü rehberler ve bölgeyi çok iyi tanıdıkları için bize nereye gideceğimizi ve ne yapacağımızı anlatıyorlar. Yol gösteriyorlar. Aynı şeyi burada da yapabiliriz. Böyle bir grup Kayseri'de de olmalıdır. Bahşiş vermek istediler kabul etmediler. Çevreyi korumak, hayvanları korumak gerekiyor. Bu çok önemlidir." diye konuştu.

"DÜNYADA ARTIK GLOBAL GÖÇ VAR, TURİZMDE BUNDA ETKİLİ"

TURÇEV Onur Kurulu Başkanı Metin Çorabatır da etkinlikten dolayı Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür ederek konuşmasına başladı. Çorabatır, BM'de mültecilerle ilgili sözcü olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: "Mültecilik konusunda uzmanım. Bugün dünyada, ileri tarihçileri günümüzü yazarken, bugünü nitelerken, insanların hareket çağı olacağını anlatacak. Artık teknolojik ulaşım araçları arttı. Çok değişik türlerde göç var. Göçün ayrı bir teknik tanımı var. Ama insan hareketliği açısından insanlar 10-20 öncesine göre herkes dünyanın her yerine gidiyor. Kayserili iş adamları ellerine bavullarını alıp dünyanın her yerine gittiğini görüyoruz. Bu kültürel değişimin başlamasıdır. Artık ülkeleri tanımak coğrafya dersleri ile değil gezerek tanımak tercih ediliyor."

"Turizmi iyi yapalım, yapmayalım söylemleri var. Ama yapmamız gerekiyor" diyen Çorabatır, "Çağımızda bir sorun da çevre ve küresel ısınmadır. Burada turizmi ve çevrenin korunmasını uyumlu halde almak gerekir. Kayseri, bunu becerirse o zaman turizmin tanım itibarıyla çevreye zarar verdiğini kabul etmek zor. Ama betonlaşma varsa farklı yapılanma varsa. Ağaçları kesme varsa ve amaç turizm geliri ise bu intihardır. Çevreyi korumak ve tanıtmak, vahşi hayatı koruyup onu da tanıyorsunuz. Sanayi gelişirken, doğa ve çevre geriye doğru gidiyor. Ama turizmle birlikte doğa ileriye gidiyor. Gelişiyor. Erciyes projesi Türkiye adına önemli bir getirisi ve tanıtımı olacaktır." şeklinde konuştu.

"İRANLILAR ERCİYES'İ, KAZANDIRILAN TESİSLERDEN DOLAYI TERCİH EDEBİLİR"

İran Haber Ajansı Türkiye Temsilcisi Mahmut Yılmaz ise Erciyes Kayak Merkezi'nin İranlı turistleri ağırlayabileceğini ve bunun için tercih sebebi olarak yeterli tesislerin olduğunu anlattı. Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye kış turizmi nedeniyle yılda 1 milyonu aşkın turist geliyor. Yakınlık dolaysıyla Palandöken İranlılar tarafından tercih ediliyor. İranlı turistler için Kayseri ciddi bir mekan olabilir. Çünkü hem yakın ve imkanlar çok iyi. Otobüslerle bile gelinebiliyor. İranlılar da Kayseri'yi çok iyi biliyor. Bu Erciyes için bir fırsattır. Ben, başkanın, Erciyes'in Davos gibi yapılacağını söylediğinde şaşırdım. Yıllar geçti ve geldiğimiz zaman bunların adımlarının atıldığını gördüm. Ciddi çalışmalar olduğunu gördüm. Birçoğunun master planı çerçevesinde yapıldığını gördüm. Geldiğimde şunu gördüm. Erciyes'in karı Kayseri'nin karıdır yazısı vardı. Bu çok önemli. Tanıtımı çok ve dikkatli olursa önemlidir. Bölge ülkeler için ciddi pazar haline gelebilir. İran'daki kayak merkezlerinde tesisler var ama yeterli değil. O nedenle Erzurum tercih ediliyor. Kayseri'ye geliyorlar. Ama iyi tanıtım olursa ve paket programlarla bu sayı artırılabilir. Bazı tesislerinde bitmesiyle tamamen kayak merkezi daha iyi olur. Ama buradaki tesisler, gelecek çok sayıdaki turiste yetmez. Bu rakamlar artırılabilir."

"HOLLANDA'DAN KIŞ TURİZMİ İÇİN TURİST GETİRDİK, OTELDEN FİYAT ALAMADIK"

Maxıma Oteller Sahibi Murat Bilal ise Hollanda'dan kış turizmi için ilk getirdikleri 250 kişilik kafilenin konaklaması adına otelden fiyat alamadıklarını ifade etti. İzmir'de otelleri olduğunu belirten Bilal, şu bilgileri verdi: "Bizim otellerde yaklaşık 250 kişi çalışıyordu. 1 Nisan ile 31 Ekim tarihleri arasında hizmet veriyoruz. Ve 31 Ekim tarihi geldiğinde çalışanlar muhasebe önüne gidiyordu hesapları kesiliyordu. Bu önemli bir sorundu. Öyle bir şey olmalı ki insanlarımıza 12 ay ekmek vermeliyiz. Bu insanlar kiralık evde yaşıyor. Çocukları okula gidiyor ve masrafları 12 ay vardı. Bu, bizim için ciddi sosyal yara idi. Birçok insanın yaşamını sürdürmesi önemli idi. 1 Kasım ile 31 Mart dönemi biz otelcilerin kabusudur. Kış geldiği zaman kara kara düşünürüz. Oteli kapatırız. Biz yatırım ve yenileme yaparız. Öyle olur ki otelin içinde teknik ekip kalır. Üç dil bilen insanlar şoförlük ve bekçilik yapmaya bile razılardı."

Daha sonra yurt dışına gittiğini anlatan Bilal, "Önce İngiltere'ye dil öğrenmeye gittim. Sonra Hollanda'ya yerleştim. Uzun zamandır oradayım. Tesadüf eseri yılbaşında Kartalkaya'ya rezervasyon yaptırdım. Hatta bize bir Türk, bu rezervasyon sonrası "Siz Türkiye'de kayak mı yapıyorsunuz. Kayak merkezi mi var?" dedi. Şu an ise bu arkadaş Türkiye'ye en fazla kış turizmi için kayak merkezlerine müşteri getiriyor. O dönemde kayakla tanıştım. İlk zaman yılbaşı tatilinde Hollanda'dan 45 kişi getirdik. Hiçbir hazırlığımız olmadan. Burada otellerle irtibata geçtik. Kartalkaya ile görüştük. Daha sonrasında yine Hollanda'dan turist göndermek istediğimizi buradaki otele söyledik. Fiyat istedik. Yabancı fiyatları olmadığını söylediler. Yetkili istedik. Genel müdür ile konuştuk. Durumu anlattım. Bize verilen cevap, "Hollandalının yanında başka kayak merkezi varken Türkiye'ye ne yapsın" dedi. Ciddi olduğumuzu söyledik. İnanmadı. İrtibata geçtik. Her şey hazır ama otel yok. Ağabeyimi aradım ve torpille Turizm Bakanlığı'nı aracı ettik, oteli aradı ve otelden fiyat aldık. 250 kişi getirdik o yıl. Bu sayıyı sonraki yıllarda artırdık." diye konuştu.
Program, katılımcıların soruları ardından sona erdi.

Haber Ara