Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Diyarbakır'daki STK'lar: Mescit ve camiler asıl kimliğine kavuşturulmalı

Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşlarından (STK) DİGİAD ile Diyanet-Sen, cumhuriyetin ilk dönemlerinde satılan, ahıra çevrilen veya kapatılan cami ve mescitlerin tekrar ibadete açılmasını istedi. STK temsilcileri, Sur ilçesindeki Hz. Süleyman Camis

12 Yıl Önce Güncellendi

2013-02-14 09:06:08

Diyarbakır'daki STK'lar: Mescit ve camiler asıl kimliğine kavuşturulmalı
Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşlarından (STK) DİGİAD ile Diyanet-Sen, cumhuriyetin ilk dönemlerinde satılan, ahıra çevrilen veya kapatılan cami ve mescitlerin tekrar ibadete açılmasını istedi. STK temsilcileri, Sur ilçesindeki Hz. Süleyman Camisi karşısında şehir dönüşümüyle ortaya çıkarılan İbn-i Sin Camisi ve Dağkapı burcunda atölye olarak kullanılan Mervani Mescidi'nin, asli amacına uygun olarak kullanılması gerektiğini bildirdi.

Diyanet-Sen Şube Başkanı Ömer Evsen, Diyarbakır'ın kadim şehirlerden biri olduğunu belirterek, "33 medeniyete evsahipliği yapmış, bu medeniyetleri yönlendirmiş bir ilim, sanat, ticaret ve üretim şehri olmuştur. Dünyada birçok şehir farklı özellikleriyle öne çıkarken çok azı birçok özelliği barındırmıştır." dedi. Evsen, Diyarbakır'ın bağrında barındırdığı yedi peygamberle peygamberler şehri, sahabeler şehri, onlarca aziziyle azizler şehri, medreseleriyle ve camileriyle ilim irfan şehri gibi birçok özelliğiyle kendine münhasır olduğunu kaydetti: "Kent kimliğinin esas varlıkları olan yapılarımızın bir kısmı iktidar değişikliğiyle beraber kapatılmış, bir kısmı ahırlara çevrilmiş, bir kısmı satılmış ya da başka faaliyetlerde kullanılmış. Onlarca camisi ve mescidiyle tarihine kara yazılar yazılmış olan şehrimiz, asli kimliğine ve esas değerlerine yeniden kavuşturulmalıdır. Dağkapı'nın iç kapısı üstüne yaptırılan Mervani Mescidi ve İçkale'deki İbn-i Sin Camisi, esas hüviyetlerine döndürülmeyi beklemektedir. Dinî yapılarla ilgili hassasiyeti bilinen hükümetimizin, bu iki ibadethanenin hüviyetlerine kavuşturulması noktasında gerekli gayreti göstereceğine eminiz." dedi.

DİGİAD Başkanı Alaaddin Korkutata ise 1935 yılında Vakıflar Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle yurt çapında yüzlerce cami ve mescidin yıktırıldığını söyledi. Korkutata, "1935 yılından sonra, gelir sağlama gerekçesiyle tarihî öneme sahip yüzlerce cami ve mescit satıldı, bir o kadarı da yıktırıldı. Diyarbakır'da Kara Cami, şehrin ilk müslüman valisi sahabe Sultan Sasa'nın türbesi ve camisi, dört büyük halifeden Hz. Ali (RA)'nin ağabeyi İmam Akil'in (Ukayl) Sur ilçesi Balıkçılarbaşı semtinde bulunan mescidi, satılan dinî yapılar arasında. İbn-i Sin Camisi de yıllarca fabrika olarak kullanılmıştır. Biz bütün bu eserlerin aslına uygun olarak kullanıma açılmasına bekliyoruz." diye konuştu.

Haber Ara