Dolar

32,4516

Euro

34,7890

Altın

2.443,61

Bist

9.941,59

İyi bir Arapça eğitimi nasıl verilir?

Türkiye’de Arapça’ya ilginin her geçen gün arttığını belirten Sürekli Eğitim ve Dayanışma Derneği (SEDAV), “İyi bir Arapça eğitimi nasıl verilmeli?” konusunda üç günlük bir program düzenledi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-07 03:08:44

İyi bir Arapça eğitimi nasıl verilir?


Zeynep Yücel / TİMETURK

Arapça öğrenimine yönelik ilgi gün geçtikçe artıyor. İmam Hatip Liseleri ve ilahiyatların dışında, özel dershanelerde ve kurumlarda yoğun Arapça dersleri verilmeye başlandı.

Sürekli Eğitim ve Dayanışma Derneği (SEDAV), “İyi bir Arapça dersi nasıl verilmeli” konusunda üç günlük bir kamp düzenledi. Arapça hocalarına yönelik olarak tertip edilen program, merkezi Fas’ta olan İslam Konferansına bağlı İSESCO ve merkezi Fransa’da bulunan GIRNATA eğitim kurumu ile ortak organize edildi.

Arapça eğitimi konusunda yaşanan açıktan dolayı böyle bir işi organize ettiklerini belirten Sedav yöneticileri, “Arapçaya ilgi artmakla birlikte Arapça eğitiminin sorunları tam olarak aşılmış değildir. Bu sorunların başında Türkiye’ye uygun Arapça kitaplarının olmayışı ve var olan kitapların nasıl okutulacağı konusunda hocalarımızın özel bir eğitimden geçmeyişidir” dedi.

Programın açılış gecesine Türkiye’nin tanınmış Arapça hocaları ve öğretmenleri iştira etti. Gecede GIRNATA adına Dr. Abdurrauf ve İsesco adına Dr. Mustafa Ahmed Ali,  Sedav adına eğitim koordinatörü Ömer Korkmaz, Avrupa İslam Üniversitesi adına Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi adına İslami İlimler Fakültesi dekanı Ahmet Turan Arslan Arapça birer konuşma yaptı.

Seçkin ve yoğun bir topluluğun katılımıyla düzenlenen programın tanıtım kokteylinde, bütün programın Arapça olarak gerçekleşeceği daha önceden ilan edilmiş ve program boyunca tercüme yapılmadığı bildirildi. Programa katılan yaygın eğitim kurumları temsilcileri tercümesiz gerçekleştirilen bu programdan dolayı memnuniyetlerini dile getirdi. İsesco yetkilileri ise, ileri düzeyde Arapçayı anlayabilen güzide bir topluluğa hitap etmekten memnun kaldıklarını ifade etti.

KOLAY BİR ARAPÇA NASIL ÖĞRENİLİR

Geceden sonra üç gün devam eden programda yabancı hocalar, Arapçanın daha kolay nasıl öğretilebileceği konusunda tecrübelerini Türk akademisyenlerle paylaştı. İsesco yetkilileri, gramer merkezli ve ileri düzey metinlerle Arapça öğretmenin öğrencileri ciddi anlamda yoracağı ve faydalı sonuçlar vermeyeceğine dair kanaatlerini bildirdi. Ayrıca Arapçanın yaşayan cıvıl cıvıl bir kültür dili olduğunu, bundan dolayı Dil eğitiminde beş duyu organının aynı anda mutlaka kullanılması gerektiğini söylediler.

Arapça eğitiminde somut isimlerden soyuta gidilmesi gerektiğini, dil programlarının yaş gruplarına göre düzenlenmesi ve tedriciliğe dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaptılar. İlk iki aydan sonra kesinlikle aracı dil olarak Türkçe kullanılmamalıdır diyen İsesco yetkilisine, Katılımcılar arasında Türkçe ile Arapçanın mantığının farklı olduğunu dolayısıyla Türklerin gramersiz Arapça öğrenemeyeceğini söyleyen bir öğretmene Gırnata temsilcisi şu cevabı verdi:

“Türkçe ile Arapçanın mantığı ayrıdır yaklaşımı yanlış bir yaklaşımdır. Bütün dillerin mantığı aynıdır. Türkçe mantığı ile Arapça mantığı arasında bir sorun olmayıp asıl sorun öğreticilerin mantığındadır. Arapçayı çocuklara ana dili öğrettiğimiz gibi aracısız olarak öğrettiğiniz zaman mantık sorunu ortadan kalkar. Dil eğitimi sesten ve görüntüden ibarettir. Türkler için özel Arapça eğitimi olmaz. Bundan dolayı bizler her şeyden önce öğretmenlerin eğitimini öğrencilerin eğitiminden önemli görüyoruz. Türkiye’de bile suni Arapça çevre oluşturulup doğal Arapça ortamında yaşıyor gibi dili öğretebiliriz. Bunun için Arapça dersleri sadece sınıfta işlenmemeli, Arapça hocaları öğrencileri alarak zaman zaman parka, bakkala, gidip Arapça alışveriş yaptırılarak doğal Arapça çevreler oluşturulabilir.”

Üç gün boyunca devam eden seminerlere katılan bütün Arapça hocalarına İsesco katılım sertifikası verilerek program tamamlandı. Programa katılan sivil akademisyenler, bu tür programların sık sık yapılması gerektiğini bu çalışmalar sayesinde dil eğitimindeki sorunların daha hızlı çözüleceğini ifade etti.

 

Haber Ara