Eroğlu, Dünya Kuduz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, halk sağlığı açısından büyük önem taşıyan kuduzun, insan, evcil ve vahşi hayvanlarda görülen hayvanlardan insanlara geçen (zoonoz), viral öldürücü bir hastalık olduğunu belirtti.
Kuduzun, tilki, kurt, çakal gibi yabani memeliler ve köpek, kedi, inek, koyun, keçi gibi evcil hayvanlardan insana ısırık, salya ve tırmalama gibi yollarla bulaşabildiği uyarısında bulunan Eroğlu, Dünya Kuduz Günü'nde söz konusu hastalığın ne olduğu ve hastalıkla nasıl mücadele edileceği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla yüz binlerce insanın bir araya geldiğini kaydetti.
Dünya Kuduz Günü'nün bu yılki temasının "Kuduza son ver: İş birliği yap, aşılat" olduğuna dikkati çeken Eroğlu, "Kuduzun, özellikle sınır tanımayan bir hastalık olduğunu akılda tutarak ortadan kaldırılması için uluslararası, ulusal ve yerel düzeylerde iş birliğine devam edilmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Sağlık Örgütüne göre, kuduz hastalığının dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olduğuna işaret eden Eroğlu, Türkiye'de son 20 yıl değerlendirildiğinde kuduz hayvanların yüzde 90,17'sinin evcil olduğunu ve ilk sırayı yüzde 43,62 ile köpeklerin aldığını bildirdi.
Bu ölümcül hastalığı önlemek, hayvan ve halk sağlığını korumak amacıyla toplumsal farkındalığın artırılmasının önemine işaret eden Eroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Sahipli hayvanların her yıl kuduz aşılarının yaptırılması, takip edilmesi ve kayıt altına alınması, sahipsiz hayvanların yerel yönetimlerce toplanılarak kısırlaştırma, aşılama, kimliklendirme işlemlerinin aksamadan yürütülmesi, hastalığın tespit edildiği bölgelerde yaban hayatına yönelik oral aşılama çalışmalarının ara verilmeden uygulanması yani evcil hayvanların, vahşi hayatın ve çiftlik hayvanlarının eş zamanlı aşılanmasını birleştiren bütüncül bir yaklaşımın uygulamaya konulması gerekmektedir."
