Dolar

34,8712

Euro

36,6793

Altın

3.042,26

Bist

10.058,47

Müslim son durumu değerlendirdi

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Kobani'deki son duruma yaptığı ilişkin açıklamada Türkiye'ye çok ağır ithamlarda bulunarak, 'En büyük bela Türkiye' dedi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-11-06 10:24:08

Müslim son durumu değerlendirdi

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Kobani'deki son duruma yaptığı ilişkin açıklamada kentin yarısının yerle bir olduğunu söyledi.

Kobani'ye yardımların ulaştırılması önündeki tek engelin Türkiye olduğunu öne süren Salih Müslim, "Türkiye şu anda büyük bir bela haline dönüşmüş. Kötülük yapıyor. İnsani yardımların geçişine izin vermiyor" dedi.

Peşmergenin Kobani'ye gidişiyle de ilgili de olay yaratacak bir açıklama yapan Salih Müslim, Türkiye'ye ters köşe yaptıklarını ileri sürdü:

"Biz ilk başta diğer kantonlarda kendi askeri gücümüzü ve silahlarımızı Kobani'ye göndermek istedik. Ancak Türkiye bir türlü buna izin vermedi. Buna uzun bir süre itiraz ettiler. Daha sonra peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu'nun geçişini de bizim reddedeceğimizi düşünerek kabul ettiler. Biz de 'madem kabul ediyorsunuz gelsinler' dedik. Bu da onların planlarını bir anlamda boşa çıkardı."

Fırat Haber Ajansı'nda yer alan Salih Müslim mülakatı şöyle:

TÜRKİYE PEŞMERGENİN GELİŞİNİ REDDEDECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜ

Peşmergelerin Kobanê'ye silah takviyesinde bulunması kentteki direnişte ve güçler dengesinde nasıl bir etki yarattı?

Gerek manevi anlamda, gerekse askeri anlamda birçok farklılıklar var. Bu baştan beri yapılması gereken bir şeydi. Geç kalınmış bir gelişmedir. Şimdiye kadar bizim arkadaşlarımız kendi imkanları doğrultusunda savaşıyordu. Ama silahların gelişi bizim için büyük bir avantaj oluşturdu. Biz ilk başta diğer kantonlarda kendi askeri gücümüzü ve silahlarımızı göndermek istedik. Özellikle Cizîre kantonundaki güçlerimizi oraya kaydırmak istedik.

Ancak Türkiye bir türlü buna izin vermedi. Buna uzun bir süre itiraz ettiler. Daha sonra peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu'nun geçişini de bizim reddedeceğimizi düşünerek kabul ettiler. Biz de “madem kabul ediyorsunuz gelsinler” dedik. Bu da onların planlarını bir anlamda boşa çıkardı.

Peşmergelerin 3 gün boyunca Suruç'ta bekletilmesinin nedeni bu muydu?

Tabii ki, yoksa durup dururken neden böyle bir şey yapılsın ki? Zaten gelişlerini de mecburiyetten kabul ettiler. Yoksa uluslararası alanda IŞİD ile ortaklıkları iyice açığa çıkacaktı. Böylesi bir durumla karşı karşıya kalacaklardı. Onun için bizim de bunu kabul etmeyeceğini düşünerek izin verdiler. Böylece kendisini temize çıkaracaklardı. Tabii 'biz gelsinler' deyince bütün planları boşa çıktı ve olabildikçe engellemeye çalıştılar. Peşmergeleri ertelemeye çalışırken diğer yandan da IŞİD'i tetikledi. Bu süre zarfında çeteler son bir hafta boyunca bütün güçleriyle kentte saldırdı.

Sizi bu tespiti yapmaya götüren nedir?

Biz siyasetçiyiz. Siyaset yapıyoruz. Sonuçlara bakarız. Yapılanlar da bizim haklı olduğumuzu gösteriyor. Bunlar birer iddia değil. Türk devletinin politikalarına ve yöneticilerinin söylemlerine baktığımızda haklı olduğumuzu gösteriyor. Yine sınırda IŞİD çeteleri ile Türk askerlerinin görüntüleri çıktı. Bütün bunlar Türkiye'nin IŞİD'e destek verildiğini gösteriyor.

Şu anda Kobani'de inisiyatif kimin elinde?

Şu anda inisiyatif tamamen YPG'nin elindedir. Ve kısa bir zaman içerisinde kent tamamen IŞİD çetelerinden temizlenecektir.

Batıda Kobani'ye ciddi bir ilgi var. Küresel bir dayanışma ortaya çıktı. Peki Arap dünyasında durum nedir?


Arap dünyasında demokrasi ve insan hakları kriterleri pek ön planda değil. Özelikle Suriye içerisindeki Araplar, peşmergenin gelişinden rahatsızlar. Hatta ÖSO bile rahatsız. Dıştan gelen bir güç olarak ele alıyor. Zaten birçok kesim de IŞİD'e destek veriyor. Tavırları bellidir.

Ankara'da 4 Kasım günü bir HDP yöneticisine saldırı gerçekleşti. IŞİD yöntemiyle boğazı kesilmek istendi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürtlere karşı bu kadar tahrik söz konusu. Özellikle de AKP bunu yapıyor. Erdoğan ve AKP, Türkiye içerisinde halklar arasında düşmanlığı körüklüyor. Sonuçta böyle olur. Bu düşünce ve zihniyet Türkiye'de var. Sadece halklar arasındaki ayrıştırmaya sebep olur. Kınıyoruz bu olayı.

Kürtlerin yoğun tepkisi ve uluslararası baskı ardından Türkiye Kobani'ye kısmi bir koridor açtı ama öbür taraftan da hala IŞİD ile bir ilişkilerinin sürdüğüne ilişkin sık sık yeni belgeler çıkıyor. Türk hükümeti suçlamaları reddediyor, Türkiye bu konuda net mi?

Türkiye'nin IŞİD siyaseti açık değil. Altan alta destekliyor. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Batı ülkeleri, Avrupa devletleri bunu açık açık söylüyor. (IŞİD'e ilişkin) planları var.

Ne gibi bir plan? IİŞD'e karşı uluslararası bir koalisyon kurulmuşken, Türkiye halen neyi hesaplıyor?

Türkiye IŞİD'i Kürtlere karşı kullanıyor. Bu güneyde ve Rojava'da da böyledir. Düşünsenize yoksa IŞİD neden bugün Kobani'ye saldırsın ki; ne istiyor? Orada işi ne? Kobani ve Güney Kürdistan'a saldırıyor. Bunun altında yatan nedenleri sormak lazım. Çok istiyorsa rejim (Suriye) orada gidip saldırsınlar. Bütün bunlar soru işaretlerine yol açıyor.

ABD ve Batı ülkelerine rağmen Türkiye bu gücü nereden alıyor?


Gücü yok zaten. Bütün uluslararası arenada köşeye sıkışmış durumda. Bir ara sıfır sorun istiyordu bölgede ama şu anda sorunları yaratan konuma gelmiş. Bütün komşuları kendisine düşman etmiş.

PEŞMERGENİN KOBANÊ'YE GELMESİ TARİHTE İLKTİR

Başa dönersek, Peşmerge'nin Kobanê'ye gidişi Kürtlerin birliği yolunda neyi ifade ediyor?


Daha önce de Rabia, Til Koçer, Şengal ve diğer birçok bölgede YPG ile peşmerge IŞİD'e karşı ortak savaştı. Ancak peşmergenin Kobani'ye gelmesi tarihi bir adımdır. Önemlidir. Tarihte ilktir. Böyle gerekiyordu. Benim için tarihi ve önemli bir adımdır. Bu girişimin Kürt savunma birlikleri için ortak bir komutanlığa dönüşmesini istiyoruz.

Böyle bir girişiminiz var mı?

Biz öyle bir oluşumu umut ediyoruz. YPG, HPG ve Peşmerge güçlerinin ortak bir askeri konseyi olmasını istiyoruz. Bununla birlikte siyasi açıdan ulusal kongrenin de yapılması gerekiyor. Konjonktür bunu gerektiriyor. Şartlar Kürtlere bunu dayatıyor. Hem askeri hem de siyasi bir birliktelik mutlaka olması lazım. Bu olmasa büyük bir eksiklik olur. Bizim için kayıp olur.

TÜRKLER OSMANLIYA DÖNMEK İSTİYOR

Ortadoğu'da Kürtleri ne bekliyor?


Arap dünyasında IŞİD çıktı. Bu örgüt farklı kültür, inanç ve etnisiteleri hedef alıyor. Türklerde Osmanlı'ya dönüş arayışları ve özlemi var. İran hakeza farklı bir şey. Demokratik değerleri bölgedeki Kürtler, Asuri, Süryani ve Hıristiyanlar temsil ediyor.

Kürtler artık Ortadoğu'da bir aktör. Hem de çok önemli bir aktör. Herkesin bunu görmesi gerekiyor. Şimdiye kadar bütün güçler Türkiye, İran ve İran yoluyla Kürtlere yön veriyordu. Ancak şu anda koşullar tamamen değişmiş durumda. Kürtler kendi siyasetin kendisi yapıyor. Eski kalıplar yıkılmıştır. Ama yeni bir siyaset nasıl olacağına dair da hala oturmuş değil. Bunun için ulusal bir birlik ve tek bir ses gerekiyor Kürtler arasında.

KOBANİ'DE KENTİN YARISINDAN FAZLASI YERLE BİR OLMUŞ DURUMDA

Kobani ve Şangal'de mülteciler birçok kampta zor koşullarda yaşıyorlar. Onlara herhangi bir devlet yardımı gitmiyor. Bu mülteciler için uluslararası topluma bir çağrınız var mı?


Kobani’de şu anda kentin yarısında fazla yerle bir olmuş. Yüz binlerce insan kenti terk edip şu anda mülteci konumunda. Bunun altında kalkabilmemiz gerçekten zor. Birazda uluslararası güçlerin yardımı gerekiyor. Bunun için bir girişimin olması şart. Ama sorun yine Türkiye. Dün 900 TIR yardım gitmiş ama bunlardan 3 tanesi bırakılmış. O insanlar akbabalarının, komşularının yanına gitmiş ama Türk hükümeti bizden minnet etmemizi bekliyor.

Türkiye şu anda büyük bir bela haline dönüşmüş. Kötülük yapıyor. İnsani yardımların geçişine izin vermiyor. Kobanê'nin yeni inşası için komitelerin oluşması lazım. Komite oluşması gerekiyor. Çünkü çok sayıda sivil ölmüş. Bunların sayısını bilmiyoruz. Bütün bunların tespiti için bir organize lazım. Bu da bu savaşın sonlamasıyla bağlantılıdır.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara