Zaman yazarından AK Parti ve dindarlara sert çıkış!
Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan, AK Parti hükümetini ve dindarları eleştirdi...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-29 03:59:42
İşte Ahmet Turan Alkan'ın "Ey dindarlar, nefs-i levvâme nedir?" başlıklı o yazısı:
AK Parti’nin üçüncü dönem iktidarının özeti şudur: Bu heyet tabii ömrünü tamamladı; takdir kazanan reformu niteliğini kaybedip tutucu, baskıcı bir karaktere büründü. Altın değerindeki iktidar ve devlet tecrübesini sadece kendini korumaya tahsis etti.
İktidardan uzaklaşma endişesiyle kontrolünü kaybetti. Sadece bürokrasiyi değil, devleti de partileştirerek fiili bir tek parti devletine yöneldi. Şimdi sistemi değiştirerek her ne pahasına olursa ayakta kalmaya uğraşıyor; oysaki demokratik idarelerde oyun kurallarını değiştirmek yerine oyuncuları değiştirmek en tutarlı yoldur.
AK Parti’yi, bileğinin hakkıyla kazandığı seçim başarıları zehirledi; o yüzden, bir dönem için bile olsun iktidardan uzaklaşabilme rahatlığını kendinden esirgedi. Siyasete değil, iktidara ara vermek ihtimâlini içine sindirebilmiş olsaydı, demokratik standartları daha da geliştirmeyi başarabilirdi; bunun yerine demokratik standartları düşürüp otoriter bir tek parti-tek lider modelinde tutunarak kendi yolunu kapattı.
Üçüncü dönem hebâdır ve sıkıntı artık ‘devlet krizi’ boyutlarındadır, sistemle ilgilidir. Dördüncü dönem için bu heyetin seçim vizesi alması, onu demokratik sistemin icaplarına daha saygılı ve bağlı yapmaz; aksine onu daha hırçın, daha otoriter ve denetimsiz hale getirir. Gelişmeler açıkça bunu işaretliyor.
Fanatik bir partili, bu satırları okuduktan sonra, “Bu adam hükümetimizi devirmek istiyor” diye düşünebilir; bu zannından dolayı onu düzeltecek değilim. Bir kelime farkıyla; hükümetin ‘devrilmesi’ni değil, değişmesi gerektiğini düşünüyorum ve değişimin demokratik usûle uygun gerçekleşmesini daima tercih ederim.
Açmaz burada: AK Parti önümüzdeki seçimlerin yine en güçlü adayı. Düşük ihtimâlle kaybetse bile, yerini ikaame edecek bir iktidar alternatifi görünmüyor henüz. Hükümet taraftarları kazanmaya mahkûm olmanın nasıl da ayartıcı ve esritici bir pozisyon olduğunu anlayamıyorlar; ‘kazanmaya mahkûm’ kibar bir ifâde; daha doğrusu ‘kazanmaya lânetli’ olurdu. Daha zarlar havada dönerken kazanmak! Partinin kazancı, demokratik sistemin kaybı demek ama. Her alanda 2011’den daha gerideyiz ve iktidar bize daha fazla otoriterleşmek ve keyfî yönetimden başka tercih sunmuyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara