Etyen Mahcupyan'dan Cemaat-AK Parti kavgasına yeni boyut
Akşam Gazetesi yazarı Etyen Mahcupyan bugünkü yazısında uzun süredir gündemden düşmeyen cemaat-AK Parti kavgasını yeni bir boyutta ele aldı..
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-16 06:51:41
İşte Etyen Mahcupyan'ın "Müslümanların demokrasi macerası" başlıklı o yazısı:
Hizmet hareketi ile hükümet arasındaki kavganın silahlarından biri de din ve demokrasiye ilişkin algılar. Bazılarına göre Hizmet toplumsal İslam’ı, AKP ise siyasal İslam’ı temsil ediyor. Ortada tek bir gerekçe var: Biri okullar ve ticari şirketlere sahip, diğeri ise hükümet. Oysa dini açıdan hangisinin İslami olduğunu söyleyecek bir merci olmadığı gibi, her biri diğerinin tutumunu neredeyse kategorik olarak gayrı İslami buluyor. Dini açıdan gayrı İslami bulduğunuz birilerine toplumsal ya da siyasal İslam demenin saçmalığı ortada. Dolayısıyla asıl konu sosyolojik olarak bu hareketlerin ne işlev gördüğü. Bu ise bugünün Müslümanlığının ne denli taşınabildiği ile ilgili bir konu.
Hizmet hareketinin hafife alınamayacak bir mobilizasyon gücünün olduğu ortada. Ancak sonuçta çok sayıdaki reel Müslümanlıktan sadece birinden söz ediyoruz. Oysa İslami kesimdeki dindarlık anlayışı son yirmi yılda önceden tahmin edilemeyen bir yelpaze genişliğine ulaşmış durumda. AKP bu yelpazenin neredeyse tümünü bir arada tutabilme maharetini gösteriyor ve böylece çoğulculuğun beslenmesine, bireyselleşmenin artmasına neden oluyor. Hizmet hareketinin diğer İslami oluşumlar nezdindeki olumsuz algısının gerçekçi bir nedeni var. Bürokrasinin hemen her seviyesinde, insan yetiştirmeden sınav sistemlerini etkilemeye, kurum içi istihbarat ve güvenlik süzgeçlerini kullanmaktan sosyal ağlar üzerinden yandaş devşirmeye, fazla iştahlı bir strateji sürdürüldü. Hizmet diğer İslami oluşumları rakip haline getirdi… Hükümetin cevabı ise geri kalan akımların üzerine şemsiye olmak ve onları maddi ihtiyaçlarının tatmini sayesinde bu birlikteliğin parçası kılmaktı.
Kısacası ortada iki tane siyaset ve her iki siyasetin de ulaştığı bir toplumsallık var. Hizmet’inki dar, kapalı, sert ve tekçi... AKP’ninki geniş, açık,gevşek ve çoğul... Öğreti ve söylem açısından bakıldığında bu farklılık hangisinin ‘hakiki’ dindarlığa olanak tanıdığını söylemediği gibi, ‘hakiki’ demokrasiye yakınlık hakkında da belirsizlik barındırıyor. Görünüşte Hizmet’in hukuk devletini ve özgürlükler açısından evrensel ilkeleri savunduğunu öne sürmek mümkün. Oysa hükümet genel doğrular seviyesinden ‘aşağıya’ inildiğinde, kültürel farklılıkların gündelik hayata yansıdığı noktada müdahalecilik ima eden mesajlar verebiliyor. Ayrıca hükümetin yargıya somut olarak müdahale ettiğini de görüyoruz.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara