Etyen Mahcupyan, ilk kez Erdoğan'ın 'affedersin Ermeni' sözünden bahsetti
Akşam Gazetesi yazarı Etyen Mahcupyan bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesinde bir televizyon programında 'affedersin Ermeni' sözüyle ilgili kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi..
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-08-26 03:58:42
İşte Etyen Mahcupyan'ın "Palyaçonun cehennemi" başlıklı o yazısı:
Aydın hayatımızın en belirgin özelliği birey olamamakla bireyselliğe tahammül edememek arasındaki bağa tutunarak yaşayan parazitlerin çokluğu. Azınlıklarla ilgili yazım sonrasında Erdoğan’ın ‘affedersiniz’ ile başlayan cümlesi geldiğinde, bu kendine has sol/liberal ama özünde sadece laik olabilecek kadar derinleşebilmiş cemaat mensupları ille de benim bir karşı söz söylememi talep ettiler. Oysa Erdoğan’ın ne için ‘affedersiniz’ dediğini görmek için zekaya ihtiyaç yoktu. Amaç benim nasıl da Erdoğan’ın yanında saf tuttuğumun, ‘satılmış’ olduğumun kanıtlanması ve yürek yağlarının erimesiydi. Ne var ki benden cevap istenmesinin Türkiye’deki Yahudilere İsrail devletinin yaptıklarının sorulmasından bir farkı yok. Nasıl onlar ille de Yahudi gibi davranmaya zorlandılarsa, benim de ille Ermeni olmam, öyle davranmam istendi. Bunun apaçık ırkçılık olduğunu göremeyecek kadar zavallı insanlar benim ‘ırkımı’ bile sattığımı söyleyecek kadar kendilerini gülünçleştirdiler.
Öte yandan ‘Azınlıkların en hakiki sorusu’ başlıklı yazıyla ilgili olarak da kimse ‘bu ne saçmalık’ diyemedi. Azınlıkların kendi zihinlerinde ve küçük dünyalarında Müslümanları aşağıladığı gerçeğiyle yüzleşmek işlerine gelmedi. Onun yerine benim ‘hain’ olduğumu, kendi cemaatime ihanet ettiğimi öne sürdüler. Gerçeklerin ‘ötekilere’ söylenmemesi gerekiyordu. Gerçekler ‘öteki’ ile olan mücadelede kullanılacak mühimmattan başka bir şey değildi… Gerçeği kendi kimliğinin ve siyasi davasının aracı kılmanın pespayeliğini kavramaktan ise uzaktılar.
Azınlıklar içinde ve özellikle Ermeni cemaatinde bu pespayelik son derece yaygın… Ermeni ‘aydınları’ diye ortalıkta dolaşanların büyük kısmı utanç verici bir yüzeysellik ve kabalık sergiliyor. Kendilerini seyre gelmiş sol/liberal ‘aydın aristokrasisinin’ alkışını almak için, burunlarına kırmızı toplar yapıştırmış, yeri geldiğinde taklalar atan palyaçolar gibiler. Seyircilerin ön sıralarında malum cinayetten bu yana cemaate kapılanmış, onu şefkatli kolları arasına alarak emmeye çalışan parazitler oturuyor. Localarda ise bu pespayelik bataklığında çimlenirken, aşağıdakileri takdir etme ‘büyüklüğünü’ gösteren, entelektüelliği bir şarlatanlık pratiği haline getirmiş laik/sol literati…
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara