Zaman yazarından hükümet düşecek iddiası
Zaman Gazetesi yazarı Bülent Korucu bugünkü yazısında Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçimi kazanmasından dolayı hukuki olarak hükümetin düşeceğini iddia etti...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-08-12 03:12:40
İşte Bülent Korucu'nun "Erdoğan, başbakan mı cumhurbaşkanı mı?" başlıklı o yazısı:
Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın hukuki durumu tartışma konusu.
Anayasa çok açık “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer.” diyor. Bir sonraki maddede seçilmeyi ‘Geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur.’ diye tanımlıyor. Partisiyle ilişiği kesildiğinde genel başkanlığı, milletvekilliği düştüğünde ise başbakanlığı bitiyor. Erdoğan’ın iki hafta daha başbakan kaldığında yapacağı çok bir şey yok. Ama genel başkan olarak partisini dizayn etmek istiyor. Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in düştüğü durumdan ders çıkardı ve partiye uzaktan kumanda etmenin imkânsızlığını anladı. Genel başkan tek seçici olduğu için herkes ona borçlanıyor. Köşk’teki ne kadar ‘doğal ve daimi lider’ gibi sıfatlarla anılsa da pratikte mühür kimdeyse Süleyman o. Yani genel başkanın dediği oluyor. Erdoğan olağanüstü kongreyi kendi genel başkanlığı altında gerçekleştirerek en azından kısa vadede egemenliğini sürdürme peşinde. Başbakanlığı bırak, genel başkanlık kalsın denilse razı olacağını düşünüyorum. Yemin merasiminden bir gün önce 27 Ağustos’ta olağanüstü kongre toplamanın yegâne sebebi, Abdullah Gül siyaseten yasaklı iken işi bitirmek.
Siyasi partiler her istediklerini yapabilecek kurumlar değil. Anayasa, yasa ve kendi tüzüğü ile bağlı. Denetimi ise başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere yargıda. Hukuk mahkemeleri siyasi parti kongrelerinin denetimi konusunda yetkili. Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2010 yılında Saadet Partisi’ne kayyım bile atadı ve kongre yenileme mecburiyeti koştu. Anayasaya göre parti üyeliği düşmüş Erdoğan’ın genel başkan yetkileri kullandığı bir kongrenin kesinlikle iptal edilmesi gerekir. Hüseyin Çelik’in ‘tek adayla gidilecek’ açıklaması bile itiraz nedeni olur. Zira kimsenin seçilme hakkı elinden alınamaz. Abdullah Gül’ün yeniden aday olmasını engelleyen kanunu, AYM’nin bu gerekçe ile iptal ettiğini unutmayalım.
Yangından mal kaçırır gibi Gül dönmeden atılan adımlar, partide kırılmaya yol açabilir. Erdoğan’ın liderliğinde ve böylesine büyük kampanya ile alınan oy, önümüzdeki seçim adına olumlu işaret değil. Emanetçi genel başkanla oy almak ve tek başına iktidarda kalmak riske giriyor. ANAP ve DYP örneğinde, partide kalanların kendi canlarının kaygısına düştüğünü gördük. Parti büyük ve güçlü kalırsa iktidar nimetleri devam eder. Bugünden sonra herkesin bu kaygıyı ön plana alması sürpriz değil.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara