Salih Tuna'dan Ekrem Dumanlı'ya çok sert eleştiri
Yenişafak Gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın dün köşesinde seçim üzerine ortaya attığı eleştirilere sert bir dille cevap verdi...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-08-12 05:21:04
İşte Salih Tuna'nın "Ey Dumanlı diyecektim ama" başlıklı o yazısı:
Son günlerde malumunuz 'Ey değişik', 'Ey dangalak', 'Ey müptezel', 'Ey mal' serlevhalı yazılar dercettim.
Sırada 'Ey ahmak', 'Ey şapşal', 'Ey çakal', 'Ey yavşak' falan var.
Bu yazıların arasına 'Ey Dumanlı' başlıklı yazı atmak yanlış anlaşılabilirdi, vazgeçtim.
Gelgelelim, Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı dün öyle acayip bir yazı yazdı ki, olursa o kadar olur.
Sayın Erdoğan kazansa da kaybetmişmiş!
Neden mi?
Türkiye kutuplaşmış, çok gerilmiş, medyaya baskı varmış, hülasa, demokrasi ve özgürlükler attaya gitmiş.
Böyle giderse...
Nasıl ki Ekmeleddin Bey'i tanıdıkça sevdik, Ekrem Bey'i de okudukça seveceğiz galiba.
Yahu mübarek, nerde nasıl bu kadar güzelleştiniz?
Kanser hastası Türkan Saylan'ın apar topar evinden alındığı, KCK'lı belediye başkanlarının toplama kampı görüntüsünü çağrıştırırcasına kelepçelendiği, bir alüfte üzerinden casusluk davası üretip Deniz Kuvvetleri'nin çökertildiği, cezaevinin Kuddusi Okkır'a teneşir yapıldığı, bir kitap yazdı diye Hanefi Avcı'nın mahpusa atıldığı, 28 Şubat'ın büyük mazlumlarından Mirzabeyoğlu'nun 16 yıl boyunca işkenceye tabi tutulduğu, 14 yaşında idamla yargılanıp 7 yıl içerde yatan Yakup Köse'ye 'Cinnet Mustatili'ne eş bir hayatın reva görüldüğü, Cübbeli Ahmet'in fuhuş ticaretinden, Genelkurmay eski başkanı Org. İlker Başbuğ'un da silahlı terör örgütü kurmaktan tutuklandığı, henüz piyasaya çıkmayan kitabın kovuşturulduğu Türkiye'de basın özgür, demokrasi mükemmel, yargı bağımsızdı da her şey şimdi mi bozuldu?
Ey mübarek insan evladı...
Bi zahmet kendi yazı arşivine bak, görürsün (bence görmekle de yetinmeyip utanmalısın); o dönemdeki bütün uygulamaları yere göğe sığdıramıyor, en ufak eleştiriyi anında mahkum ediyordun.
Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmasının fecaat olduğunu dile getirdiğimizde ne demiştin unuttun mu?
Hatırlatayım: 'Burada olan, kara propaganda seylâplarına kapılarak sağa sola savrulan bazı iyi niyetli insanlara oluyor...'
Mahut ifadenin, ' Ya o kitabı yazan veya apaçık şekilde yardım ve yataklık edenlerden olun; ya da Ergenekon marifeti bir kitap bu, alayını tıkın içeri diyenlerden?' anlamına geldiğini bu köşede 30. 013. 2011 tarihli bir yazıyla dile getirmiştim.
Söz meclisten dışarı, şimdi sen de anladın mı 'ey maklubeci yavşak!'
Bizim bu davada kimseye eyvallahımız yoktur.
Bir gözü işte bir gözü kirişte olan kaypaklara da her tarafı ayrı oynayan mürai sürüsüne de hiçbir vakit lafımızı sakınmadık.
Bizim davamız vicdan ve adalet davasıdır.
Bu köşecikte abdestli kapitalistlerden 'AKP'li çakallara' kadar isyan ederken, Dumanlı ve avenesi matine –suare güzelleme yapıyordu.
Elbette AK Parti pür ü paklardan müteşekkil değil.
Erdoğan'a her platformda en müstekreh şekilde saldıran (bir gazeteciye, senin yüzünden bakanlıktan oldum şeklinde sitem edecek kadar da arsız) o muhterem daha düne kadar AK Parti'de bakanlık yapmıyor muydu?
YAZININ TAMAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara