Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'İşte Paralel Örgüt’ün belgesi!'

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler bugünkü köşe yazısında cemaatin polislerine yapılan operasyonu ele alarak bu süreçte görülen önemleri noktalara değindi

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-02 11:41:52

'İşte Paralel Örgüt’ün belgesi!'

Terörle mücadele eski şube müdürü Hayati Başdağ’ı sanırım uzun yıllar unutmayacağız.

Hani şu gözünde güneş gözlükleriyle kelepçeli ellerini havaya kaldıran o kişi!

“Haram lokma yemedim!” diye bağırıyordu.

Yedi mi yemedi mi ben bilemem?

Yemiş ise; bedelini öder.

Dünyada öder, olmadı öte dünyada öder.

Gözaltılar esnasında “bunun” gibi birçoğu benzer şeyler söyledi.

Gülay Göktürk’ün dediği gibi “dünyada tek suçun haram lokma yemek olmadığının altını çizelim bir kere…”!

Kaldı ki o villanın, Sarıyer’deki o arazinin, fazladan maaşların hesabı verilmedi henüz.

Çalınan sınav sorularının da.

Neyse.

Şimdi bu Başdağ, sorgudaki ifadesinde şöyle diyor:

“Kanunda sınırlama yok, istediğim kişiyi dinlerim”.

Bak sen!

Ne adına dinlersin Bey’im?

Yahut kim adına?

Biraz kaba olacak ama şu satırları yazarken insanın içinden “kimsin lan sen!” demek geçiyor.

Neyse yine de demeyeyim!

Peki hani dinlememiştiniz?

Evet dinlediniz ve belgelendi!
* * *
Gözaltılar esnasında hatırlarsınız, cemaat “o polislere” görülmemiş bir destek vermişti.

Bir de Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelen polisler varmış.

O polisler de destek eylemlerine katılmışlar.

“Eylemci polisler” tek tek tespit edilmiş.

Belgelenmiş.

* * *
O eylemlerdeki iftar sofralarını bazı İş adamları donatmış.

Allah razı olsun kendilerinden!

Başka işadamları da bir benzerini Gezi’de yapmışlardı.

İşadamlarının sponsor olduğu o iftar sofralarında baş köşeye oturan “tuzlukları” da unutmamak gerek.

Eylemci tuzluklar.

Hepimiz gördük.

Bu da belgelendi.

* * *

Peki ya eylemleri yirmi dört saat canlı yayınlayan televizyon kanalları.

Orada kamp kuran gazeteler.

Ziyarete gelip destek olan gazeteciler…

Hepsini gördük.

Hatta daha fazlasını da.

Şunu söylüyorum, bu bir örgütsel tavır değil mi?

Ergenekon sürecinde bu arkadaşlar ne diyordu:

“Gazeteleri, televizyonları var. Gazetecileri, akademisyenleri var. İşadamları var. Milletvekilleri var. Paşaları, polis müdürleri var. Bunlar bir örgüt.”

Sanırım hatırladınız.

Peki şimdi aynısını söylemek mümkün değil mi?

Paralel yapıya yönelik operasyonun ardından ortaya çıkan fotoğraf farklı mı?

Bir cemaat bütün gücüyle operasyonun karşısında duruyor.

Gazeteleriyle, televizyonlarıyla, tuzluklarıyla, şunlarıyla bunlarıyla!

Al sana örgüt o vakit.

Hem de belgesiyle.

* * *

Bu süreçte bir şey daha gördük.

Ne diyordu bu arkadaşlar?

“Polisle mücadele, terörle müzakere”!

Açılım sürecindeki sabotajlarını çok net biliyoruz.

Oslo mesela!

Ama ilk kez bu kadar net ifade ettiler.

İtiraf ettiler.

Bu da belgelendi.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara