"Gülen hareketinin tarih, siyaset ve devlet okuması yanlış." diyen Yayman, Gelinen noktada hareket sözcülerinin ‘Hükümet geçici, biz kalıcıyız’ sözü kitleyi mobilize etmek için kullanılan afyon cümle olduğunu belirtti.
"Bu isimlere göre ‘hükümetin şimdiye kadar çoktan devrilmesi’ gerekiyordu. Ancak tam tersi oldu. Hükümdara nişan alıp vuramayan suikastçı durumuna düştüler." diyerek cemaatin içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Yayman, Fethullah Gülen'in ülkeye dönüpo dönemeyeceğini de yazdı...
İşte Yayman'ın yazısının ilgili bölümü
GÜLEN DÖNMEDİĞİ SÜRECE KAYIPLAR ÇOK BÜYÜYECEK
Bu sürecin en başında ifade ettim. Gülen hareketinin içine sızan bir cunta adım adım teslim aldı ve onu uçuruma sürükledi. Harekete tuzak kurdu, yönlendirdi ve rehin aldı. Bugün gelinen noktada tüm bunların ifşası ancak Fethullah Gülen’in ülkeye dönmesiyle mümkün.
Gülen ülkeye dönüp duruma vaziyet etmediği, hareketin içindeki çeteleri tasfiye etmediği sürece kayıpları çok daha büyüyecek. Gülen gelirse bütün kumpaslar deşifre olacak ve masumiyeti ortaya çıkacak. Milletin kanatları altına girecek. Gelmez ise tarihin değişmez hükmü devreye girecek.
Gülen hareketinin, geç kalmış Makyavellerin, eski ülkücülerin, devrim nostaljisinin tesirindeki bazı isimlerin esiri olmaktan çıkıp Hüseyin Gülerce, Harun Tokak, Alaaddin Kaya, Cemal Uşak, Ş.Ali Tekalan gibi en başından bu yana hareketin içinde olan isimleri dinleyip hasar tespiti yapması gerekiyor. Fakat yine dinlemeyecekler. Bu defa sadece meşruiyetlerini ve masumiyetlerini değil, her şeylerini kaybedecekler. Hala anlamıyorlar; mesele Erdoğan-Gülen meselesi değil, artık ulusal güvenlik meselesi.