İşte Koru'nun yazısındaki ilgili bölüm:
ŞAHSEN NE KADAR ÜZÜLDÜĞÜMÜ ANLATAMAM
İşin bu noktaya varmasına şahsen ne kadar üzüldüğümü anlatamam...
O çevre içerisinde yer almış nice fedakâr insanın, dünyanın dört bir tarafında ülkemizin bayrağını dalgalandırmak için, hiçbir dünyevi karşılık beklemeden, ne kadar büyük çabalar gösterdiklerine yıllar içerisinde çok tanıklık ettim. Okul hizmetlerinin ilklerinden biri Arnavutluk’ta başladığında, atanan müdürün, eşiyle birlikte, öğrencilerin bütün ihtiyaçlarını karşılamak için bulaşıkları bizzat yıkamaya kadar kendilerini heba ettiklerini gözlerimle gördüm.
ANLAMAKTA ZORLANIYORUM
Basit bir yanlış anlaşılma yüzünden çok gözyaşları döküldüğünü bilirim...
Gördüğüm ve bildiğim pek çok olumlu tavır ve davranışlar ile şimdilerde aynı çevreye yönelik iddiaların dayandığı tavır ve davranışları anlamakta zorlanıyorum.
HİZMETTE TEK BİR TUĞLASI OLMAYANLAR SEBEP OLDU
Hizmetlerde tek bir tuğlası bulunmayan, yokolup gitseler zerre kadar üzülmeyeceklerine inandığım tiplerin, o çevreyi zor duruma düşüren eylemleri, sözleri ve yazıları ile, onlardan etkilenen bazılarının aylardan beri sergiledikleri tuhaflıklar, bugünlere gelinmesinin bence en önemli sebebidir.
Konu artık yargının elinde. Umarım, üzüntümü daha da artıracak gelişmeler yaşanmaz.