Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için muhalefetin "çatı aday" arayışları sürerken AK Parti cephesinde Başbakan Erdoğan'ın adaylığı neredeyse kesinleşmiş durumda. Muhalefetin arayışlarını köşesinde yorumlayan Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir günün en ilginç önerisine imza attı.
ERDOĞAN KARŞISINDA TEK ALTERNATİF: BOYKOT!
Muhalefete çatı aday dışında bir yol öneren Özdemir "Çatı aday yok, boykot var!" dedi. CHP ve MHP'nin kimi aday gösterirse göstersin Erdoğan karşısında bir şanslarının olmadığını savunan Özdemir, boykot önerisinde bulundu. "Muhalefetin en güçlü ve tek silahı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu ‘boykot’ etmektir!" diyen Özdemir, seçimlere % 40 gibi bir katılım olması durumunda Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığının tartışmalı ve gayri meşru bir temele dayanacağını yazdı.
İşte Özdemir'in yazısındaki ilgili bölüm:
MUHALEFETİN OYLARI YÜZDE 55'İ GEÇİYOR AMA...
Gelin cumhurbaşkanlığı seçimlerine bambaşka bir perspektiften bakmayı deneyelim.
Bugün Türkiye siyasetinde net olan tek şey muhalefet partilerinin farklı nedenlerden Tayyip Erdoğan’ı Çankaya’ya çıkartmak istemiyor olmasıdır. Üstelik muhalefetin toplam oy oranı son yerel seçimlere bakarsak en az %55’i buluyor. Hatta geçiyor.
ÇATI ADAY'IN HİÇ BİR ŞANSI YOK!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine birkaç ay kala muhalefet hangi adayı belirlerse belirlesin ne seçim kampanyası yapmaya fırsat var ne de mitinge... Hatta bunlar için bütçeyi bulmak bile başlı başına bir dert. Bu tabloya baktığınız zaman muhalefetin çatı lider ‘proce’sinin teknik olarak bile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir şansı yok.
Ancak siyasette alternatifler tükenmez!
Mesela ilk turda her parti kendi adayını çıkartır ve sonuna kadar destekler. Demokrasi ise demokrasi... Eğer ilk turda Erdoğan’ı seçtirmemeyi başarırlarsa ikinci turda bambaşka bir taktiğe yönelebilir.
MISIR VE SİSİ ÖRNEĞİ! BOYKOT DİKTATÖRLÜĞÜ TESCİLLEDİ!
Oy vermek gibi oy vermemek de demokratik bir duruştur, göstergedir; Bakınız Mısır. Sisi %99 oy aldı da ne oldu? Milyonlarca kişinin sandığı boykot etmesi siyasi meşruiyetinin olmadığını ve diktatörlüğünü tescilledi!
Muhalefetin en güçlü ve tek silahı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu ‘boykot’ etmektir!
Böylesine bir seçim sisteminde, devletin bütün imkânlarını kullanarak yapılan bir seçim kampanyasını gayrimeşru ilan edebilir.
YÜZDE 40 KATILIM DİKTAÖTÜR ÜNVANINI ERDOĞAN'IN GÖĞSÜNE İLİŞTİRİR
İkinci turda hiçbir parti seçmenini sandığa göndermez. Elbette bu kolay iş değil. Ama eğer bunu başarabilirse ne yaparsa yapsın engelleyemeyeceği Erdoğan’ın Çankaya yürüyüşünde farklı bir sürpriz hazırlayabilir. Seçimlerde % 40 gibi bir katılım ve muhtemelen %97’lik bir oy oranı ile Erdoğan’ı Çankaya’ya uğurlar.
Bu rakamların ne anlama geldiğini bilmem tekrar etmeye gerek var mı?
Bu şekilde yıllardır dillerinden düşürmedikleri ‘diktatörlük’ unvanını da dünya âlemin gözü önünde cumhurbaşkanlığı unvanı öncesinde Erdoğan’ın göğsüne iliştiriverirler.
Haydi hayırlı olsun!