Abdülkadir Selvi: 'Uzun kulaklar cemaati'
Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında son çıkan dinleme kayıtlarını sert bir dille eleştirdi...
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-05-29 08:50:35
İşte Abdülkadir Selvi'nin "Bunlar kimin kulağı" başlıklı o yazısı:
Tuğçe Kazaz'dan şikayetçiyim.
Sen kalk manken başınla bir terör faaliyetine gir, bizim bundan haberimiz olmasın.
Hadi başkaları bilmiyor ama en azından aynı dinleme listesinde yer alan biri olarak, insan haber vermez mi?
Bir diğer şikayetçi olduğum kişi ise Arzuhan Doğan Yalçındağ.
Biz kendisini başarılı bir iş kadını olarak tanırdık.
Eski bir TÜSİAD Başkanı olarak saygı gösterirdik.
Meğer İBDA-C üyesiymiş, haberimiz yokmuş.
Hadi Tuğçe Kazaz kızımız bizi kurduğu terör örgütüne davet etmedi. Bari siz yapmayın Arzuhan Hanım. İnsan İBDA-C'ye girer de bize haber vermez mi?
Peki ya CHP'li Yılmaz Ateş'e ne demeli.
Yılmaz Bey bizi tam ters köşe yapmışsın. Biz seni solcu bilirdik. Biraz Marks okumuşluğu, proleter devrime kafa yormuşluğu vardır derdik. Atatürkçülüğünüzden, CHP'liliğinizden şüphemiz yoktu.
Nasıl bir kripto İBDA-C'liymişsiniz. Kendinizi nasıl kamufle etmişsiniz. Helal doğrusu.
Hadi bunlar elin adamı.
Benim öz abim bana bunu yapmamalıydı.
Hem öz kardeş olacağız, hem senin adını yazıp beni dinleyecekler, hem de sen bana söylemeyeceksin.
Meğer sen ne menem bir terör örgütü kurmuşsun. Gece silahlı gündüz külahlı misali.
Ne zaman sorsam ya evdeyim diyorsun ya da bizim sitenin camisindeyim.
Paralel yapının Ankara temsilcilerinden biri senin için, Abdulkadir Selvi'nin abisine bir bakın bakalım ne yapıyormuş diye sormuş.
Abi hakikaten ben de merak ettim.
Sen ne yapıyorsun.
Ne tür bir örgüt kurdun da benim haberim yok.
Sabah ezanı okumak suretiyle başlıyorsun faaliyete.
Caminin hocası izinliyse vakit namazı kıldırdığın da oluyormuş.
Henüz Cuma namazı kıldıracak çapta organize bir örgüt lideri olamamışsın ama öğrendim, hatim okumuşsunuz.
Bu dahi senin terör kuşkusuyla dinlenilmene yeter de artar bile.
Efendim benim abim emekli bir memur. Bir süredir namazını kılıyordu da Kur'an-ı Kerim'i okumayı yeni öğrendi.
Bakmayın öğle dindar bir profil çizdiğime, soldan gelmedir. 37 kişinin hayatını kaybettiği 1 Mayıs 1977 olaylarında Kazancı Yokuşu'nda sağ kurtulanlardandır.
Türkiye'yi, 'dinleme cehennemine' çeviren, 'Uzun kulaklar cemaati' dinlemeler deşifre edildikçe, panikliyor.
Biz, 'Suçlu ayağa kalk' diyoruz bir de bakıyoruz ki, paralel medya iki elini havaya kaldırmış, ben buradayım diyor.
Sosyal medyasıyla, Zaman ve Bugün gazetesiyle, STV, Bugün ve Kanaltürk'teki yayınlarıyla canhıraş bir savunmaya geçiyorlar.
Sonra?
Erbakan Hoca'yı niye dinlediniz, diye sorunca...
Devletin savunmayla ilgili en mahrem projelerini yürütenleri hangi maksatla dinlediniz denilince...
Bunu bir ülkenin menfaati için mi yaptınız?
Yoksa size bir ülke bu konuda sipariş mi verdi, bu dinlemeleri casusluk faaliyeti kapsamında başka bir ülkeye sevk mi ettiniz diye sorunca, sıkışıyorlar.
Peki soruyorum, Kudüs-Selam dinlemelerini niye savundunuz. TİB'deki dinlemelere niye kılıf bulmaya çalışıyorsunuz. Yaranız yoksa niye gocunuyorsunuz?
22 Nisan tarihinde bir mail almıştım. Benimle birlikte 17 gazeteciye daha gönderilmişti. Güya, Tayyip Bey'i çok sevdiğini, 3 aydır gece gündüz demeden TİB'de çalıştığını ancak son zamanlarda yaşananlardan vicdan azabı çektiğini söyleyen birisiydi. Erhan Erdem uzantılı bir mail atmıştı.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara