Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Zaman yazarı, Erdoğan'ı Berkin Elvan'la eleştirdi

Zaman Gazetesi yazarı Mehmet Kamış bugünkü yazısında Başbakan Erdoğan'ı Okmeydanı'nda başına isabet eden gaz kapsülüyle hayatını kaybeden Berkin Elvan ve Soma'daki Rüveyda üzerinden eleştirdi...

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-05-24 02:47:21

Zaman yazarı, Erdoğan'ı Berkin Elvan'la eleştirdi

İşte Mehmet Kamış'ın "Başkasının ölümü ya da Rüveyda’nın yüreği" başlıklı o yazısı:

Göstere göstere gelen Soma faciasında benim ruhumu en çok hırpalayan şey, küçük Rüveyda’nın babasını ve dayısını aynı anda toprağa verişi olmuştu.

Devletin ve maden sahiplerinin sorumsuzluğu, kaygısızlığı yüzünden daha sekiz yaşında hem babasız hem dayısız kalmıştı Rüveyda. Yürek acısının ne demek olduğunu daha sekiz yaşında öğrenmişti. Babasını gömerken mezarlığa gelmesini ve mezarın başında muhabirle konuşmasını televizyondan izledim. Muhabirin sorusuna ‘babamı ve dayımı’ deyişinden sonra döktüğü o kanlı gözyaşını herhalde hayatım boyunca hiç unutamam. Enerji Bakanı’nın bir gömleği iki gün üst üste giymesinin fedakârlık olarak anlatıldığı bir zamanda, o bakanların sorumsuzluğunun çıkardığı ateşin düştüğü ve yanan yerdi küçük Rüveyda’nın yüreği... Hepimizin üzüntüsü, ağlaması sahte, onunkisi hakikatti.

Bundan sonra da kimsenin yüreği Rüveyda’nın ve kaderdaşlarının yüreği kadar acımayacak. Sorumlular, bu konunun bir an önce unutulması için başka gündemler açacak ve kamuoyu ilgisinin bittiği yerde de her şey tertemiz hale getirilecek. Sonra da meydanlarda ‘Dicle kenarında bir kurt bir kuzuyu kaparsa...’ tarzında sözler söyleyecek ve çok alkışlanacaklar. O olaylar sadece nutuk atabilmemiz, daha çok alkış alabilmemiz için, fiyakalı cümleler kurabilmemiz için yaşanmıştır sanki...

Başbakan’ın Berkin Elvan için ‘ölmüştür gitmiştir’ sözünü duyunca İranlı yazar Muhsin Mahmelbaf’ın ‘Başkasının ölümü’ isimli tiyatro eserini bir kere daha hatırladım. Bu sütunda daha önce de kaleme aldığım o muhteşem eserde, rakibini köşeye sıkıştırmış komutanın ölüm ile yüzleşmesi anlatılır. Komutan, gece yarısı ani bir baskınla karşısındakileri imha edecek ve kazandığı bu zaferle başkomutan olma yolunda büyük bir adım daha atmış olacaktır. Düşman, komutanın şartsız teslim olma teklifini, onu aşağılayarak geri çevirmiştir. O, tarihe geçecek zaferinin gölgelenmesine asla tahammül edemez. Ancak beklenmedik bir gelişme olur. Sabaha karşı binlerce kişinin ölüm emrini verecek olan komutana gece davetsiz bir misafir gelir. Başkasının ölümüne çok kolay karar veren komutanın odasına gelen Azrail, can vermenin hiç de kolay bir şey olmadığını gösterir ona. Söz konusu kendi canı olunca ölmenin ne demek olduğunu o zaman anlar komutan...

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara