İşte Murat Yetkin'in "Damat Fethullahçı kızım Müslüman" başlıklı o yazısı:
AK Parti tabanında 'cemaat' ihtilafının ne kadar derin olduğunu bu sözler, yüzlerce kaset ve seçim sonuçlarından daha açık anlatıyor.
Duyunca kanım dondu.
Konuşan şahsın sözünü kestim. Böyle bir lafı ilk defa duyuyordum, ne demek istediğini sordum.
Aslında bir hasta ziyareti olarak başlayan sohbet, kısa sürede –belki de ortama gazeteci geldiği için- siyasete dökülmüştü. Ortamda ciddi bir AK Parti ağırlığı vardı. Yolsuzluk iddiaları, soruşturulan bakanlar filan derken söz 'cemaat’e gelmişti.
Partililer, yolsuzluk iddialarının Başbakan Tayyip Erdoğan’ı devirmek isteyen Fethullah Gülen Cemaati'nin tezgâhı olduğuna inanıyordu. Muhalefet de onların peşine takıldığı için oy alamamış, millet Erdoğan’a sahip çıkmıştı.
Başlıktaki sözün sahibi o sıra devreye girdi. “Başkanım” dedi... Siyasete aşina olanlar bilir, odadaki en kıdemli kimse o diğerlerinin hitabında "Başkanım" olur.
“Başkanım” dedi ortamdaki parti büyüğüne; “Ben hayatımda mitinge katılmamıştım. Ama bu defa çoluğu çocuğu aldım, Kazlıçeşme’ye gittim, Başbakan'a sahip çıkmaya. Biliyorsunuz, benim damat Fethullahçı ama kızım Müslüman.”
İşte benim sözü kesip soruyu sorduğum nokta bu idi. “Kusura bakmayın” dedim, “Böyle bir lafı ilk defa duyuyorum. Yani Fethullahçı diye damadınızı Müslüman mı saymıyorsunuz artık?”
“Yani benim kızım gerçek Müslüman” diye açıkladı: “Damat seçimde Başbakan'a oy kullanmasın diye memleketine götürmeye kalktı ama o karşı çıkıp oyunu kullandı.”
Açık söyleyeyim, Sünni-muhafazakâr cephedeki Erdoğan-Gülen çatlağının ne kadar derin ve tabana işlemiş olduğunu bütün o yolsuzluk iddiaları, beddualar vesaireden çok bu cümle anlatıyordu.
Beni yolcu ederken partide önemli bir görevi olan tanıdığıma sordum: Ben dindar birisi değilim ama nasıl siyasi duruşu nedeniyle damadının inancını sorgulayacak bir keskinleşmeye girmişti insanlar? Yoksa bu münferit bir durum muydu? “Hayır” dedi: “Hissiyat budur. Artık o kesimin üst kimliğinin Müslümanlıktan önce 'cemaat' aidiyeti olduğuna inanılıyor; doğru ama yanlış, algı bu yönde.”
“Ama 11 yıl birlikte çalışmadınız mı” diye soracak oldum.
“Zaten partide ‘Ne kadar safmışız, gözümüzün önünde kendi davalarını gütmüşler, fark etmemişiz’ kanaati hâkim” dedi. Tabii çatışmanın kökenini 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturması olarak almak yanlış olur.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!