Salih Tuna: 'Elimiz kırılsaydı da AKP'ye oy vermeseydik'
Yenişafak Gazetesi yazarı Salih Tuna bugünkü yazısında seçimlerden, cemaat-hükümet gerginliğine kadar birçok konuda kendine has üslubuyla eleştirilerini sıraladı...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-22 04:16:41
İşte Salih Tuna'nın "'Elimiz kırılsaydı da AKP'ye oy vermeseydik'" başlıklı o yazısı:
Biri, 'Bazıları hizmetin üstüne gelmekle memleketi maddi ve manevi felakete sürüklüyor. Muğla-Bodrum, 3.8 büyüklüğünde deprem!' diye tweet attı.
Diğeri:
'Malatya'dan babamla konuştum. Don vurmuş, 'bu yıl yemeye bile tek kayısı yok' dedi. '30 Martta iftiracılara verilen destektendir' diyemedim.'
Bir başkası:
'Tüm don olaylarının aynı gün yaşanıp, ürünlerin zarar görmesi de ayrı bir ayrıntı!'
Öteki:
'Bu vakitler bembeyaz karlarla kaplı olan Kızılcahamam dağlarında, ormanlarında bu yıl kardan eser yok. Kuraklık her yerde...'
Beriki:
'Yarın ay tutulması var, 500 yılda bir olur, büyük bir bela ve musibet işareti olabilir, MİT yasası gibi...'
Bunlar sıradan insanlar değil.
İçlerinde Zaman gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı da var, Today's Zaman'ın genel yayın yönetmeni de!
Ne istiyorlar veya ne bekliyorlar, bilemiyorum. Türkiye'nin yüzde 45,6'sının 'Ellerimiz kırılsaydı da AK Parti'ye oy vermeseydik, Allah bizi affetsin!' demesini mi?
E tabii, hangi mevki makamda olursa olsun isteyen istediği gibi düşünür, istediği gibi inanır.
Kim ne diyebilir?!
Yeter ki...
Kızılcahamam'a kar yağsın, kayısıya don vurmasın diye 'seçilmiş siyasi iktidarı' antidemokratik yöntemlerle devirmeye kalkışmasın.
Burada sorulması gereken soru şu: Gerçekten böyle mi inanıyorlar?
Yani, 'hizmetin' üzerine gidilirse deprem olur, kayısıyı don vurur, inancında samimiler mi?
Kimsenin kalbini açıp bakamayacağımıza göre kesin bir şey söyleyemeyiz, ama, kendi payıma pek emin değilim bundan.
Tabanın motivasyonu için böyle inanılmasını telkin ediyorlar, da diyemem; kesin olarak bilmediğim bir konuda hüküm veremem ki...
Bildiğim tek şey var: Tavanda işler hiç de böyle yürümüyor.
Takdir edersiniz ki, insanın neyi nasıl yaptığı da neye inandığının göstergesidir.
Evet, tavanda son derece siyasi, stratejik hesaplar yapıldığı, konjonktürün her daim dikkate alındığı, pragmatist pozisyon almaktan hiç yüksünülmediği, reel politiğe uygun hareket edebilmek için uluslararası güç-kuvvet dengesinin rikkatle gözetildiği herkesin malumu.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara