‘Fikri’min ince göndermesine‘ cemaat ne diyecek?
Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler'in bugünkü ‘Fikri’min ince göndermesine‘ cemaat ne diyecek? başlıklı yazısı
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-15 13:13:06
Sevgili Fikri Akyüz AKŞAM Gazetesi’nden istifa etti.
Eyvallah!
Bir hukukçu olarak gazetenin manşetine bozulmuş.
Bir Ergenekon sanığının, “Ötüken silahlı terör örgütü” sözü onu rahatsız etmiş.
Niye?
Bunu söyleyen bir Ergenekon sanığı diye.
Yaptığı doğrudur, yanlıştır; tartışılır.
Haklıdır, haksızdır; konuşulur.
Ama bu bir “Fikri Akyüz klasiğidir”.
Bir süre sonra ortaya koyduğu tavrın tonunun, kıvamının, şiddetinin yanlış olduğunu kendisi de kabul edecektir.
Zira geçmişte sayısız örneklerini görmek mümkündür.
Keşke beğenmediği bu manşetle ilgili düşüncesini köşesinde dillendirseydi. Tavrını orada koyup, mücadelesini de orada yapsaydı.
Denebilir ki, müsaade edilmezdi.
Hayır edilirdi!
Diyelim ki edilmedi; o vakit istifa ederdi.
Ama o “şık” olmayanını tercih etti.
Ayıp etti!
Neyse.
Akyüz’ün istifasını duyan cemaatçi tayfa mutluluktan havalara uçuyor.
“İşte onurlu duruş” güzellemeleri yapıyor.
Ammaaaaaa!
Akyüz’ün istifasını duyurduğu tweetlerindeki şu mesajı görmezden geliyor.
Nedir o?
Akyüz, bu istifasının ardından cemaatin hiçbir yayın organında yazmayacağını belirtti.
Yemin de etti.
Ardından da ekledi.
“Kasetim de yok!” dedi.
“Nerede, kimde yok?” sorusunun cevabı aşikâr.
Kabak gibi ortada.
Cemaatte yok!
Ey cemaat tayfası, “onurlu duruş sergiledi” diye yere göğe sığdıramadığın Akyüz’ün “Kasetim de yok!” sözünü niçin görmezden geldin?
O istifa mesajında “kasetçiliğinizi tescilleyen!” ifadeleri nereye koyacağız?
Zira bu “onurlu duruşun!” içinde bir de “onurlu tespit!” var!
Siz ne dersiniz?
Ve son bir not.
Fikri Akyüz “kasetim yok” diyorsa, yoktur.
Nokta.
Dahasını da söyleyeyim, Fikri Akyüz’ü tanırım.
Yoktur.
Bu meseleyi gündeme getirmesinin nedeni, “acaba bir tehdit, yahut şantaja mı maruz kaldı?” şeklinde oluşabilecek söylentiler için kapıyı baştan kapatmak.
Lakin bu kapıyı kapatırken yaptığı işin, eleştirdiği manşetten ne farkı kaldı?
Hadi bir parça daha anlaşılır hale getirelim.
İstifasının anormalliğinin kendisi de farkında.
Bunun için de istifasını açıkladığı tweetlerinde parantezler açmış.
“İstifa ettim ama cemaatin hiçbir gazetesinde yazmayacağım” diyor.
“İstifa ettim ama kasetim de yok!” diyor.
Yani cemaatten bir teklif yahut tehdit yok demeye getiriyor.
Bir “hukukçu” olarak cemaat ve kaseti yan yana getiriyor.
Ama paralel ile terör örgütünün yan yana getirilmesinden rahatsız oluyor.
Tuhaf!
Oysa 17 Aralık’tan bu yana bu gözü dönmüş paralel yapının neler yaptığını hep birlikte görüyoruz. Casusluk, terör örgütünden daha az bir şey mi?
Ülkenin cumhurbaşkanını, başbakanını, en gizli toplantılarını dinlemek, terör örgütü kurmaktan daha hafif bir suç mu?
MİT TIR’larını durdurup, ülkeyi “terör destekçisi” ilan etme çabaları, terör örgütü kurmaktan daha mı kolay?
SON VİDEO HABER
Haber Ara