'Adliye koridorlarını temizleyeceğiz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında, gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin bulunduğu bölgenin çok önemli bir süreçden geçtiğini belirten Erdoğan, 'Suriye'deki mezalim 200 bin cansız beden bırakarak devam ediyor' dedi. Mısır'da 529 idam kararını hatırlatan Erdoğan, Ukrayna'daki krizi hatırlattı. Başbakan Erdoğan, bu süreçte, Türkiye'de hükümetin yıpratılmak istendiğini söyledi. 

Erdoğan gelişmelerden 'paralel yapı' olarak nitelediği Gülen Cemaati'ni sorumlu tuttu.

"Dışardaki bu kampanyaların hangi niyetle yapıldığını, nerelerden beslendiğini biliyoruz. İçerde yargı ve emniyet içindeki çeteler marifetiyle MİT'in tırlarına saldırıldı. Türkiye'ye 'terör örgütleriyle hareket eden ülke yaftası yapıştırılmak istendi. Tamamen hukuksuz biçimde o tırlarda arama yapanlar, Türkiye'yi uluslararası alanda zor durumda bırakmak için yaptılar.

İçerde hainler çalışırken, bazı raporlar ve köşe yazıları ile bir operasyon başlatıldı. Suriye'deki kimyasal saldırı ile Türkiye arasında bağlantı yapılmış gibi tamamen asılsız iddialar ortaya atıldı. Türkiye içindeki malum medya bu iddiaları anında alıyor, hem Türkiye hem dünya gündemine taşıyor.

AB içinde Türkiye'yi hiç tanımayan kesimler nezdinde kara propaganda yapıldı ve yapılıyor. Aynı şekilde ABD içinde de kara propaganda yapılıyor. Ermeni lobisi içindeki kişilere para verilerek kara propaganda yapılıyor.

Tüm bu girişimler, 30 mart seçimlerde milletten çok ağır cevap alan, kaybetmiş çevrelerin hezeyanından öte bir şey değildir.
Birileri yanılmasın, Türkiye küresel imajını sanal haberlerle inşa etmiş değildir. Türkiye köşe yazılarıyla imajı zedenelecek bir ülke hiç değildir. Biz imajla değil, aktif, ön alıcı, samimi dış politikamızla varız. Ve bu şekilde var olmaya devam edeceğiz. Bunlar Türkiye'nin itibarına hiçbir zarar veremeyecektir.

MİT'e ait tırların hukuksuz şekilde aranması, hukuksuz dinlemeler konusunu takip ediyoruz. Adana'da bir vatansever savcı çıktı. Bazı zanlılar tutuklandı. Aradan birkaç gün geçmeden paralel yapı müdahale etti. Paralel yapının hakimleri zanlıları tutuksuz yargılamak üzçere serbest bırakılıyor. Ortada apapaçık ihanet varken zanlıların serbest bırakılıyor.

Yargıdaki bu çeteleşmeyi dile getirdiğimizde birileri ayağa kalkıyor. Casuslar lehine karar alınıyor.

HSYK ve yüksek yargı bunu seyderiyor. Bu mesele sadece benim meselem midir? En gizli toplantının dinlenip servis edilmesinden daha vahim ne olabilir? CHP, MHP, BDP bu hukuksuzluk karşısında daha ne kadar susacak?

HSYK bu hukuk cinayetine ne kadar sessiz kalacak?

Biz bu milletin çıkarlarına soruna kadar hukuka inanmış yargı mensupları ile savunmaya devam edeceğiz?

Birileri şantajı boyun eğmiş olabilir? Birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir? Ama biz asla geri adım atmadan bu çete ile mücadele edeceğiz. Er ya da geç yargı karşısına çıkacaklar. Suçun üzerini örtenler de, bunun hesabını yargı önünde verecekler. Devletin koridorlarından çeteleri nasıl temizlediysek, adliye koridorlarından da o çeteleri temizleyeceğiz.

Ama bu akşamdan sabaha olmayacak. 35 yıllık bir dönemin temizliğini yapacağız."