“Selamcıların ‘Suikast’ ile ilgisi yok”
Yargıtay 9. Ceza Dairesi; 28 Şubat sürecinde uydurulan ve varlığı yıllardır tespit edilemeyen “Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu” örgütü üyesi oldukları iddia edilen gazetecilerin hapis cezalarını onamasının yankıları devam ediyor.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-13 11:40:14
Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, kararı değerlendirdi. Mumcu, Uğur Mumcu suikastı ile Selam Örgütü’nün bir ilişkisi olmadığını ifade etti. Sözde Selam örgütüne üye olduğu ve Uğur Mumcu suikastı ile bağlantısı olduğu iddia edilen Selam Gazetesi Dağıtım Müdürü Abdülhamit Çelik’in durumuna da değinen Mumcu, “Çelik üzerinden Türkiye üzerindeki İran propagandasını engellemek istediler” dedi. Uğur Mumcu katledildikten sonra İslami Hareket’e yönelik operasyonların başladığını belirten ve söz konusu dosyası kendisinin Cumhuriyet gazetesinde yayınladığını ifade eden Mumcu, “Tuncay Özkan da bu dosyayı aldı ve 48 saatte bir kitap hazırladı” diye konuştu.
“SELAMCILARIN İRAN PROPAGANDASININ ÖNÜ KESİLMEK İSTENDİ”
Gazeteci- yazar Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, “Uğur Mumcu suikastı ile Selam Örgütü’nün bir ilişkisi yoktu. Selam, İslami düşünceleri yaymaya çalışan bir akımdır. Uğur Mumcu suikastı ile alakaları yok” diye konuştu. Selamcıların, Kudüs Savaşçıları’nın birçoğunu tanımadıklarını kaydeden Mumcu, “Kudüs Savaşçıları ayrı bir şey. Bunları; Tevhid, Selam, Kudüs Savaşçıları diye birleştirdiler. Hatta İslami Hareketi eklediler bunlara” dedi. Abdülhamit Çelik’in Humeyni zamanında gönderilen kitapları kasetleri satan birisi olduğunu ifade eden Mumcu, bu vesile ile İran’ın Türkiye üzerindeki propagandasının önünün kesildiğini belirtti.
TUNCAY ÖZKAN 48 SAATTE MUMCU SUİKASTI KİTABI ÇIKARMIŞ
Mumcu, “Mesela İslami Hareketin ben çok peşine düştüm. Uğur ölür ölmez ‘İslami Hareket’ yaptı diye operasyona başladılar. O zamanın Adalet Bakanı’na gittim, Adalet Bakanı emri ile dosyanın fotokopisini aldım, Cumhuriyet gazetesine koydum” dedi.
Bunun ardından Tuncay Özkan’ın söz konusu dosya üzerinden kitap yazdığını ifade eden Mumcu şöyle konuştu: “Tuncay Özkan da onu aldı ve 48 saatte ‘öldürme dosyası’ diye bir kitap çıkardı. Fakat sonra Uğur Mumcu suikastının İslami Hareket ile de bir ilgisini olmadığını düşündüm. Fakat basın Abdülhamit Çelik’i öne çıkardı. Uğur Mumcu suikastı ile ilgisi yoktu. Selam’ın içinden birisi idi o. Bir kere Selam diye bir dergi vardı. Bu derginin de aboneleri vardı. Uğur Mumcu operasyonunda bütün bu abonelere operasyon yapmışlardı. Bu olaydan sonra Selam’ın artık yok olduğu düşüncesindeydim ama dinleme listesi benim ilgimi çekti” dedi.
TELEKULAK İÇİN SELAM’I BAHANE ETMİŞLER
17 Aralık darbe girişimine kalkışan paralel yapının ‘Selam Terör Örgütü’ iddiasıyla 3 bin kişiyi aşkın dinlemesini ve listelerin basına sızmasını da değerlendiren Mumcu, “Genellikle Selam bahane edilip cemaat tarafından ‘Örgüt yok olmadı devam ediyor’ algısı ile büyük bir dinleme listesi oluşturmuşlar. Bundan da şu çıkıyor: Bu memlekette Müslüman olacaksan Amerikan yanlısı olacaksın. İran yanlısı İslamcı hareketlerin hiçbirine yaşam hakkı tanınmadığının bir örneğidir bu listeler. Şunu bahane ettiler. Nasılsa bir örgüt var dediler. Bence bunu Amerika merak ediyor. Amerika istihbarat toplamak istedi” diye konuştu.
(Yeni Akit)
SON VİDEO HABER
Haber Ara