Mısır’da 528 kişinin idam kararına karşı küresel kampanya
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir, Mısır’da 528 kişi için verilen idam kararına karşı küresel kampanya yürüttüklerini söyledi.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-13 13:10:24
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Mısır’da 528 kişi hakkında verilen idam kararına karşı küresel kampanya yürütmeye çalıştıklarını belirterek, “Zamanında darbeye gerekli tepkiyi gösteremedikleri için ABD ve Avrupa, bugünkü idam kararlarından da sorumludurlar. Amerikan hükümütenin bu hukuksuzluğa karşı sesinin daha iyi çıkmasını istiyoruz. Bu akıl tutulmasından geri dönülmezse, dünya ve bölge barışı için büyük gerileme olacaktır” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere ABD’nin başkenti Washington’da bulunan İşbilir, AA’nın sorularını yanıtladı. Dünyadaki Müslüman yardımseverlerin önemli sosyal konulardaki destekleriyle ilgili düzenlenen 6. Global Dönorler Forumu'na katılmak ve burada konuşma yapmak üzere Washington’a geldiğini belirten İşbilir, bu forumun ilkinin de İstanbul’da yapıldığını hatırlattı.
İşbilir, Müslüman dünyasında ciddi zekat fonları bulunmasına rağmen, bu fonların doğru projelerle "tam olarak buluşamadığına" dikkati çekerek, bu nedenle hala Afrika, Ortadoğu ve Güneydoğu Asya’daki insani konulara yönelik ciddi yardım problemleri yaşandığını kaydetti.
Bunun yanında, uluslararası medyanın çatışma ve insani fekalat böleglerinden yaptığı bazı "manüpülatif" yayınların da bu bölgelere doğru yardımların ulaşmasını ve yardımsevlerlerin bu bölgelere bakış açılarını etkilediğini dile getiren İşbilir, uluslararası medyanın Orta Afrika’da Hristiyan-Müslüman çatışması olduğu şeklinde bir tablo ortaya koyduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aslında orada ciddi anlamda Müslüman kıyımı var. Diğer bir örnek olarak Suriye’deki insani fekalet hiç yansıtılmıyor, daha çok oradaki bazı radikal unsunların yapmış olduğu faaliyetler veya askeri ortam, siyasi durum konuşuluyor. İnsani durum da gözden kaçırıldığı için, ortaya yönelik yardımlarda da ciddi zayıflık ve azaltma var. Dolayısıyla oralardaki durumun gerçek fotoğrafını yansıtmazsanız, insanı yardımları ciddi etkiliyor.”
İşbilir, Washington'daki temaslarında bu konulara dikkati çekerek, yardımseverlerin doğru konularda doğru yaklaşıma sahip olmalarına yardımcı olmaya çayışacaklarını ifade etti.
Amerika'daki Müslüman toplumlarıyla işbirliği
İşbilir, Amerika’daki Müslüman toplumlarının insani konularda tüm dünyaya mesaj vermek için önemli bir konumda olduğunu belirterek, Washington’daki temasları sırasında Uluslararası Rabia Platformu’na üye olan Amerikalı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Müslüman toplum liderleriyle de bir araya geleceğini dile getirdi.
Platform olarak sadece Mısır değil, tüm dünyadaki mazlum millet ve toplumların haklarını savunan bir platform olduklarını ifade eden İşbilir, insani krizlerde küresel kampanya yapabilecek güçlü ağ kurmaya ve insanlık vicdanının ölmediğini göstermeye çalıştıklarını söyledi.
Mısır’daki idam kararlarıyla ilgili küresel kampanya
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir, Mısır’da 528 kişi hakkında verilen idam kararıyla ilgili de kürese kampanya yürütmeye çalıştıklarını belirterek, ABD ve batılı ülkelerini, idam kararlarına yeterli tepki gösterememekle eleştirdi.
“Zamanında darbeye gerekli tepkiyi gösteremedikleri için ABD ve Avrupa, bugünkü idam kararlarından da sorumludurlar” diyen İşbilir, “Dünyanın herhangi bir bölgesinde birkaç kişinin hayatı ya da balinaların hayatı söz konusu olduğunda harekete geçen batı kamuoyu ve batılı sivil toplum örgütleri bu idamlar karşısında çok suskunlar. Bunu anlayabilmek çok mümkün değil” ifadesini kullandı.
İşbilir, Amerikan hükümetinin Mısır’da yaşananlar için “darbe” diyememesi ve darbe ile başa gelen hükümete destek vermesinin “çok trajik” olduğunu dile getirerek, ABD’nin son zamanlarda idam kararlarıyla ilgili bazı açıklamalar yaptığını ama bunların İslam dünyasının tepkisini gidermekte yeterli olmadığını kaydetti.
Cihangir İşbilir, “ABD’nin bazı beyanatları oldu ama İslam dünyası şunu soruyor: ABD bu tepkiyi neden geçen yıl 3 Temmuz’da vermedi, 14 Ağustos’ta Mısırlıların hürriyet ve demokrasi rüyaları Rabia Meydanı’nda ayaklar altına alınırken neden göstermedi? Biz Amerikan hükümütenin bu hukuksuzluğa karşı sesinin daha iyi çıkmasını istiyoruz. Bu akıl tutulmasından geri dönülmezse dünya ve bölge barışı için büyük gerileme olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
“Keseb’de olanları bizzat gördüm”
Suriye’de de şu anda “yüzyılın en büyük insani felaketinin yaşandığını ama orada insani krizin geri planda bırakıldığını belirten İşbilir, uluslararası medya ile ABD ve uluslararası aktörlerin insani felaketi gidermek yerine daha çok buradaki bazı radikal unsurların faaliyetlerini kamuoyuna gösterdiğini savundu.
İşbilir, Keseb kasabasında Ermenilere kıyım yapıldığına yönelik çıkarılan yanlış haberlere de işaret ederek, “Ben bizzat oraya gittim ve kendim gördüm, tam aksi durumun söz konusu olduğu gördüm. Orada, yaralanan Ermenileri Türkmenler koruma altına alıp tedavi etti. Suriye’deki çatışmalar nedeniyle Keseb’den göç etmeyen zaten 15 aile kalmıştı, Türkmenler onları koruma altına alıp, Türkiye’ye gitmelerine yardım ettiler. Kiliseler koruma altına alındı” diye konuştu.
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü İşbilir, bugün Mısır ve Suriye gibi birçok konuda dünya medyası ve uluslararası karar alma mekanizmalarının “samimiyet sınavından" geçtiğini belirterek, “Mısır’da hukuksuzluğa prim vererek, Suriye’de olayları gerçekliğinden saptırarak samimiyet sınavından geçiyorlar. Aslında Batının darbe yönetimine destek vererek Mısır’da demokrasinin yeşermesini istemediğini anlıyoruz, Suriye’de insani durumu tam tersi gibi göstererek meşruiyet peşinde olmadıklarını görüyoruz” yorumunda bulundu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara