Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kılıçdaroğlu: Kukla Başbakan istemeyiz

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin sistem değişikliğine yol açmayacağını belirten Kılıçdaroğlu 'Kukla Başbakan' istemediklerini ifade etti. Kendisine yumruklu saldırıda bulunan Orhan Övet'ten şikayetçi olmayacağını açıkladı. Sarıgül rakip olur mu sorusuna,'CHP’de herkes genel başkan adayı olabilir' diye cevap verdi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-11 17:04:07

Kılıçdaroğlu: Kukla Başbakan istemeyiz

Saldırıyla ilgili CHP içinden pek çok soru dile getirildi, sizin de aklınıza takılan sorular var mı? Saldırgan hakkında şikayetçi olacak mısınız, kamu davası üzerinden mi yürüyecek soruşturma?

"Kamu davası üzerinden yürümesini uygun buluyorum, annesinin bana bir çağrısı var, oğlumdan şikayet etme diye ben o çağrıya uydum. Ama sonuçta kamu davası yürüyecektir. Çocuktan çok azmettirenleri bilmemiz ve öğrenmemiz gerekiyor. Arka planı öne çıkarmazsanız bu sıradan bir saldırı olarak görülecektir, bunun arka planının olması lazım. İlişki kurduğu, görüştüğü kişiler, telefon konuşmalarının hepsinin araştırılması gerekiyor. Avukatlarımız, milletvekillerimiz yakından izliyor."

Saldırının ardından Başbakan Erdoğan da geçmiş olsun telefonu açtı, seçim sürecinde yaşanan gerginliğin ardından bu görüşme nasıl geçti?

"Sıradan bir görüşme, özel bir konu ya da tema işlenmedi, geçmiş olsun dedi ve ben de teşekkür ettim."

30 Mart’ın Başbakan Erdoğan’a köşk yolunu açtığı yorumları yapılıyor, 2007’de Erdoğan’ın aday olma ihtimaline çok keskin bir dille karşı çıkmıştı CHP. Bugün aynı noktada mı ? Erdoğan’ın adaylığına nasıl bakarsınız?

"Biz Erdoğan’ın adaylığından çok seçilecek Cumhurbaşkanı nasıl biri olmalıdır, biz ona kilitlenmeliyiz ve biz öyle bakıyoruz.Seçilecek Cumhurbaşkanı’nın toplumun büyük bir kesiminin kabul edeceği temiz, dürüst, dünyayı, dengeleri iyi bilen, yurttaşına sempati gösteren, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Erdoğan’da bu özellikler var mı, yok mu? Erdoğan’da bu özelliklerin olmadığını ben de biliyorum, kendisi de biliyor. Cumhurbaşkanlığı farklı bir şey, bir partinin genel başkanı seçilmiyor. Ülkeyi yönetecek, kurumlar arasında diyaloğu sağlayacak, ülkeyi hem içerde hem dışarda temsil edebilecek bir insan arıyoruz. 76 milyon yurttaştan herkes 'Bu benim Cumhurbaşkanım' diyebilmeli. Biz böyle bir profil istiyoruz.

Tarif var ama aklınızdaki isimler netleşti mi ?


"Aslında çok sayıda isim var Türkiye’de, bunlardan hangisi halk nezninde kabul görür bilmiyoruz. Bugünden bir iki isimi açıklamak, deklare etmek doğru değil, onların yıpranmasına yol açabiliriz. Ayrıca onlar gerçekten aday olmak istiyor mu istemiyor mu, onu da bilmiyoruz. Takvim gittikçe sıkışıyor. Şimdi biz kendi düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı üslubuyla, davranışıyla, bilgisiyle, birikimiyle toplumun her kesimini kucaklaması lazım. Siyasi kimliği çok öne çıkmış birisinin olmasını doğru bulmuyoruz, siyasi kimliği çok öne çıkan birisi olmamalı yani. Bu toplumun her kesimi tarafından kabul görmeli. Böyle bir aday var mı ülkemizde? Çok sayıda adayımız var bu niteliklerde, bunlardan hangisi ben Cumhurbaşkanı adayı olacağım diye öne çıkacak bunu bilmiyorum."

Bu sözleriniz CHP içinden bir milletvekilinin aday gösterilmeyeceği anlamını mı geliyor?

"Bu bir temenni, mutlaka öyle olacak diye bir kural yok tabii, önümüzdeki süreç ne gösterir onu bilmiyoruz. Önümüzdeki süreci değerlendireceğiz. Sizler nasıl merak ediyorsanız, biz de merak ediyoruz, araştırıyoruz. Belli isimleri tartıyoruz, düşünüyoruz. Bunlar olabilir mi diye. Daha bu kişilerin hiçbirisiyle bir bağlantı kurmadık."

Erdoğan’ın köşke çıkması durumunda partili cumhurbaşkanlığı, yarı başkanlık veya başkanlık sistemini hedeflediği yorumları yapılıyor. Erdoğan’ın köşke çıkması durumunda sistem değişikliğini ön görüyor musunuz , sistem değişikliği karşısında

CHP’nin tavrı ne olur?


"Bir sistem değişikliği olmaz.Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, yürütme organı üzerindeki etkisini artırır. Eğer anayasadaki yetkilerini kullanmak isterse şu anda o yetkiler var, onları kullanabilir. Örneğin Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmek gibi bir yetkiyi kullanabilir ama bu ne kadar kabul görür? Başbakan konumundaki kişi müdahaleyi ne kadar içine sindirir onu bilmiyoruz. Eğer başbakan Cumhurbaşkanı’nın yürütmenin her işine müdahale ettiği bir süreci içine sindirirse biz ona kukla başbakan deriz. Hayır, ben başbakanım benim hükümet programım vardır ben bunu uygulayacağım derse tabloda bir değişiklik olmaz yani başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin kişiliğiyle değerlendirmemiz lazım."

30 Mart seçim sonuçlarına göre CHP muhafazakar ve Kürt seçmenin yoğun olarak bulunduğu illerde varlık gösteremedi. CHP muhafazakar ve Kürt seçmeni ikna etmek için ne yapacak?

"Doğu ve Güneydoğu’da bizim düşük oranda oy aldığımız bir gerçek, bu konuda yorum yapan arkadaşların iki gerçeği gözardı ettiklerine inanıyorum. Bunlardan birincisi şu, CHP’nin 80 öncesi Doğu ve Güneydoğu tabanı nerede? Onu görmeden yorum yapmayı doğru bulmuyorum, o dönemde bizim tabanımızın büyük bir kısmı belediye başkanlığını da alıyordu, milletvekilliğini de alıyordu.Ama bugün bu taban başka bir partinin içinde. Dolayısıyla orada bir zorluğumuz var. İkincisi Doğu ve Güneydoğu'da din temelli siyaseti tercih eden bir kitle de var, onlar da AKP’nin içinde. Biz sosyal demokrat bir partiyiz, hem inanca hem etnik kimliğe saygı duyuyoruz. İnançları da etnik kimlikleri de siyaset malzemesi yapmıyoruz, yapmadığımız için de o bölgede girmeye zorlanıyoruz. Ama bu o bölgede hiç çalışmayacağımız anlamında değil. Elbette çalışacağız, yüzde 1 bile olsa bunu çok değerli buluyoruz. Eskiden şöyle bir eleştiri yapılırdı siz Sivas’ın ötesine bile geçemiyorsunuz diye. Bugün öyle bir eleştiri yok, biz her tarafa gidiyoruz dolasıyla attığımız adım maya tutacak mı? Elbette tutacak bize biraz zaman verilmesi lazım, siyasetin aşırı kutuplaştığı bir bölgede üçüncü bir parti olarak gidip taban tutmak istiyoruz, dolayısıyla zorluklarımız var"

Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun için bir fırsat olabilir mi ?

"Kürt kökenli yurttaşlarımızın oyları önemli tabii. Hatta bazı yorumcular , BDP oylarının anahtar rolü üstlendiği şeklinde düşünce aktardılar. Tabii sonuçta sonuçta her yurttaşın vereceği oy önemli. Ülkede huzurun ve barışın gelmesine elbette Cumhurbaşkanları da anamuhalefette katkı yapmak durumundadır. Cumhurbaşkanı’nın geçmişteki davranış ve hareketleriyle tarafsızlığını yitirmiş bir kişinin olması, toplumda beklediğimiz huzuru ve barışı yeterince sağlamayabilir. Böyle bir endişemiz var."

Başbakan Anayasa Mahkemesi’nin twitter kararına saygı duymadığını söyledi, siz YSK’nın Ankara kararına saygı duyuyor musunuz ?


"Biz bütün yargı kararlarına saygı duyarız. Saygı duymak ayrı eleştirmek ayrı. Mahkeme karar vermiştir, gereği yapılacaktır zaten. Beğenmiyorsak, eleştiririz, bu sadece bizim ülkemize özgü değil. Bütün dünyada mahkeme kararları verildiğinde insanlar kararın gereğini yapar, beğenir beğenmez ama eleştirir. Eleştiriyi yaparken de dikkatli bir uslubun kullanılması gerekir, önce yargıçların gerçek anlamda tarafsız bağımsız olmaları gerekiyor, duygularını dışarı yansıtmamaları gerekiyor örneğin Adana’da bir yargıç Ben Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum demesi doğru değildir. O’nun verdiği kararlara gölge düşürür. Önce bunu yargıcın düşünmesi gerekir, yargıç elbette bir siyasi görüşü vardır, gidip oy kullanıyor. Yargı gözetiminde bir seçimin olmasını hep istedik ama hükümet gözeteminde bir seçime de hep karşı çıktık. Son seçim büyük şaibelere gebe olan bir seçimdir. Ankara’da 100 binin üstünde oy iptal edildi, YSK’nın gönderdiği dört mesaj var, muhtarlıkla büyükşehir oy pusulaları aynı zarfın içine konmasın diye ama konuldu. 100 bini nüzerinde iptal var ve seçim sonucunu değiştiriyor, dolasıyla iptali için herşey vardı ama iptal etmedi. Amu hukuk yolu tükendi mi ? Hayır, Anayasaya Mahkemesi’ne başvurulacak, AİHM’e kadar taşınacak, hukukun gereği neyse yapacağız."

30 Mart seçimlerinde CHP’nin başörtülü belde belediye başkan adayları vardı, milletvekili seçiminde de türbanlı aday gösterecek misiniz?


Bizim göstermemizden çok bize başvuru olacak mı? Ona bakmamız gerekiyor, sonuçta milletvekili olmak isteyenler başvuruyor değerlendiriyor, veya ön seçimden çıkanlar parlamentoda temsil ediliyor, bu konuda bir önyargımız yok.

Mustafa Sarıgül’ün sizin potansiyel rakibiniz olarak görülmesi veya gösterilmesinden rahatsız oluyor musunuz?


Yoo, hayır niye olsun? CHP’de herkes genel başkan adayı olabilir. Sonuçta hukuk dediğimiz bir kavram var. Bizim bir tüzüğümüz var. Kim, nasıl genel başkanlığa aday olur, belli. Kurultaya gideriz biri seçilir, biri kaybeder ama kaybedenenin seçilenin elini kaldırmasını isterim. Biz demokratik ülkede olması gereken kuralları, hukuku işleteceğiz, yoksa birisi geldi aday oldu biz onu engelleyelim, böyle bir düşünce yok, eski hastalıklardan partiyi kurtaracağız.

Sibel Demirci Erdem / Al Jazeera
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara