Abdülkadir Selvi: Dışişleri'ndeki dinleme nasıl yapılmış
Yenişafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi bugünkü yazısında paralel yapının komplolarını ve en çok da gündemde yer edinen Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinlemeleri eleştirdi...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-04-08 05:19:34
İşte Abdülkadir Selvi'nin "Dışişleri'ndeki dinleme nasıl yapılmış" başlıklı o yazısı:
Her şeyi savundular.
Yeter ki AK Parti hükümeti zarar görsün.
Her şeyi Türkiye'nin üzerine yıkmaya çalıştılar.
Yeter ki Erdoğan yıpransın.
Esed rejiminin Guta'da sivillere karşı kullandığı kimyasal gazla, 1300 çocuk öldü.
Hem de çırpına çırpına.
Esed rejimi zor da olsa hatasını kabul etti.
BM denetçilerini ülkesine davet etti.
Denetçiler hazırladıkları, 'Kimyasal raporu' BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'a sundular.
Başında Türk diplomat Ahmet Üzümcü'nün bulunduğu kimyasal silahların yasaklanması ile ilgili örgüt Suriye'de kimyasal silahların imhası çalışmalara başladılar.
Suriye yönetiminin bildirdiği kimyasal silahlar, BM denetçilerinin huzurunda imha edildi.
Suriye'deki kimyasal silahlar bile imha edildi, ancak bizim Esedcilerin kafasındaki Erdoğan düşmanlığı imha edilemedi.
Suriye'deki Esedciler kimyasal silahların varlığını kabul ettiler ancak bizdeki Esedciler, Tayyip düşmanlığı nedeniyle buna yanaşmadılar.
Şimdi de tutturmuşlar, Suriye'deki kimyasal silahlar Türkiye'den gitmiş diye.
Sahi siz Suriye'de kimyasal silah olduğunu kabul ediyor muydunuz?
Bu bile büyük başarı.
Siz Suriye'de bebeklerin kimyasal silahla katledildiğini kabul ediyor muydunuz?
Şaşırdım doğrusu
Esed rejimi kabul etmiş ama siz kabul etmemiştiniz.
Oldu olacak Suriye'de Esed rejimi tarafından kimyasal silahla katledilenlerin hesabını da Türkiye'ye kesin.
Esed rejiminin Guta'da katlettiği 1300 çocuğun sorumlusu olarak Erdoğan'ı yargılayın.
Esed rejimi bile buna cesaret edemez ama bunlar ellerine fırsat geçse bir an bile tereddüt etmezler.
Çünkü bunların gözlerini Erdoğan düşmanlığı bürümüş.
Aynen Dışişleri Bakanlığı'nın dinlenilmesi olayında olduğu gibi.
Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde de aynı şeyi yapmışlardı.
Uçağımızı düşüren Suriye rejimini değil, pilotları şehit olan ülkemizi suçlamışlardı.
Erdoğan'ın gitmesi için Esed'in füzelerinden medet ummuşlardı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı'ndaki bir toplantının dinlenilip, YouTube'de yayınlanmasından da rahatsız olmadılar.
Bilakis memnun kaldılar.
Hani bunlar ulusalcıydı.
Güya vatanı her şeyin üstünde tutuyorlardı!
'Söz konusu vatansa gerisi teferruattır' diye sağda solda tafra yapıyorlardı.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara