Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Atalay: İrancı iddiası paralel iftira

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Paralel Yapı tarafından İrancı olarak gösterilmesine ilişkin, 'Bu iftiraların nedeni İçişleri Bakanlığım'da bu yapıya yönelik tasarruflarımdan rahatsız olmalarıdır' dedi.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-07 09:38:26

Atalay: İrancı iddiası paralel iftira

Şurası muhakkak ki, Türkiye siyasi tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinden geçmekteyiz. İleride siyaset bilimcilerin üzerinde titizlikle duracağı bu dönemin en önemli olaylarından birisi, elbette 30 Mart'ta gerçekleşen seçimdi. Yaklaşık 4 aydır ağır bir saldırıya mâruz kalan Başbakan Erdoğan ve AK Parti, bu seçimlerden de zaferle çıkmasını bildi. Türkiye siyaseti bu noktada seyrederken bu kez sorularımı Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay'a yönelttim. 30 Mart seçimlerinde alınan neticenin anlamını, Paralel Yapı ile yürütülecek hukukî mücadeleyi, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuştuğumuz Beşir Atalay, gelişen süreçle ilgili önemli tespitlerde bulundu.

Zorlu bir propaganda döneminin ardından AK Parti 30 Mart'ta rekor bir oy aldı. Bu süreci ve sonucu nasıl okumalıyız?


Türkiye bu seçimle birlikte büyük demokrasi sürecinden geçti. Seçim öncesi siyasetin dili biraz sertti ama güzel bir seçim ortamı oldu. Mitingler huzur içinde yapıldı, hükümet seçim güvenliği için çok ciddi tedbirler aldı. Herkes söyleyeceğini sonuna kadar söyledi. Komplolar, montajlanmış ses kayıtları ve her şeyin konuşulduğu bir ortamda sandığa gidildi ve rekor bir katılım sağlandı. Katılımın bu denli büyük olmasına demokrasi adına sevinmek gerekir. İnsanların seçime katılımının azlığı siyasete güvenin az olduğu çağrışımını ortaya koyar. Katılımın yüksek olması insanların siyasete güvendiklerinin ve oradan çok şey beklediklerinin işaretidir.

'AK KAMPANYA' YÜRÜTTÜK

Seçimler AK Parti için hangi şartlarda gerçekleşti?


Seçim ortamına baktığımızda ortada büyük bir ittifakın olduğu görülüyordu. Paralel Yapı ses kayıtları üretti ve muhalefet bunlarla kampanya yaptı. Biz buna 'kara kampanya' diyoruz. Kara kampanyalar ve bu tür söylemler dünyanın hiçbir ülkesinde verimli olmaz. Kara kampanyalarla iktidar olan bir parti örneği de yok. Biz tam bir 'AK Kampanya' yaptık. Müziğinden, sloganlarına çerçevesi çok iyi çizilmiş bir seçim kampanyası ile halkın karşısına çıktık ve icraatlarımızı anlattık. Millet oy kullanırken de eleştiren, kara bir kampanya yürüten muhalefete değil de, icraatları ile ortada olan partiye oy verdi.

SEÇİMİN GALİBİ MİLLET

Bu seçimin galibi kim?


Millet, ortaya bir tez koyamayan muhalefet yerine dik, kararlı duran lidere ve dürüst siyasete oy verdi. Millet, ülkenin geleceğine, istikrara ve demokrasiye oy verdi. Burada en büyük övgüyü millete yapmak lazım. Bu seçimin galibi millet oldu. Bu seçimde milli irade ve demokrasi kazandı.

Bu seçimin kaybedeni kim?


Bunu uzun uzun aramaya hiç gerek yok, kaybedeni de seçim öncesi kurulan koalisyon ve onların kara kampanyaları oldu. Seçime doğru Paralel Yapı'nın nerede CHP'ye, nerede MHP'ye oy vereceği hep ortaya çıktı. Kaybeden de onlar oldu.

YOK OLUŞ NOKTASINDALAR

Cemaat açısında bu seçim sonuçları ne anlama geliyor?


Cemaatin geldiği nokta yok oluş noktasıdır. Cemaatin çok yanlış bir strateji uyguladığı besbelli. Bunu kendi içlerinde de ifade etmeye başlayanlar var ve bu giderek de artacak. Cemaati bu noktaya hangi faktörlerin getirdiği, neden böyle bir karar verdikleri konusunda çeşitli şeyler söylenebilir; gerçek sebebi belki de bir gün kendileri açıklayacaklardır ve biz de gerçek sebepleri o zaman öğreneceğiz. Dershane gibi mevzuları tâli görmek gerekir.

PARALEL YAPI TAŞERON

Bu seçimin taşıdığı anlam neydi?


Bu seçim çok önemliydi. Çünkü bu seçimin ardından cumhurbaşkanlığı ve genel seçim olacak. Neredeyse ülke ile ilgili önemli bütün kararlar, bu bir buçuk yılda belirleniyor. Burada artık hükümetle ve Başbakan'la hesaplaşması olanların bir karar vermeleri gerekiyordu. Paralel Yapı'nın da taşeron olarak tercih edildiğini görüyoruz.

Paralel Yapı'nın büyük bir kavgaya yalınkılıç girmesindeki motivasyon ne olabilir
?

'Yargıda, emniyette ve bürokraside yeterince güçlendik. Hem AK Parti, hem de yargı, iş dünyası, medya ve sanat çevresi gibi alanlarda birçok kişiyi dinleyerek oluşturduğumuz kayıtları da kullanarak Türkiye'de siyaseti biz dizayn edebiliriz' diye düşünmüş olabilirler. Nitekim iş dünyasında bu kayıtlarla şantajlar yapıldı. Ancak anlamadıkları şu ki, bu iktidar başka bir iktidar değil. AK Parti muhafazakar bir parti. Dini ve milli değerlere sahip ve inanç ve düşünce özgürlüğüne son derece önem veren ve bu doğrultuda hizmet veren bir hükümete neden böyle bir saldırı yaptıkları anlaşılamamaktadır. Hülasa, çok önemli tarihin not edeceği bir dönemi yaşadık.

Taban onları dinlemedi

Cemaat için 'Yok oldu' dediniz. Bu sonuca nasıl vardınız?


Kendi uyguladıkları yanlış strateji ile kendilerini yok ettiler. Çünkü bu yapı, güvenle alakalı bir yapı. Yine bu seçimde, yaptıkları somut çalışmalara rağmen bir güçleri olmadığı ortaya çıktı. Tabanlarındaki birçok insanın da onların işaret ettiği şekilde oy vermediğini düşünüyorum. Bu yapı, bir nebze radikalleşme ihtimaliyle birlikte bundan sonra gelişemez ve zamanla ortadan kalkar.

HUKUK İÇİNDE MÜCADELE EDECEĞİZ

Başbakan seçim sonrasında yaptığı balkon konuşmasında Paralel Yapı ile ilgili mücadelenin kararlılıkla yürütüleceğini bir kez daha vurguladı. Nasıl bir mücadele öngörüyorsunuz?


Bahsettiğimiz mücadele, hukuk çerçevesinde olacaktır. Şu anda dinlemeler ve bunların hangi hukukî dayanakla gerçekleştirildiği incelenmektedir. Burada hatası olan, hukuku çiğneyen kişiler elbette yargıya havale edilecektir. Mücadele derken kastettiğimiz, işini düzgün yapan insanlar için geçerli değil. Yanlışlıklara ortak olan kişilere karşı hukukun içinde gereken yapılacaktır. Sayın Başbakanımızın bu hususta kararlı bir duruşu var. Hükümetimiz de, diğer tüm sorunlarda olduğu gibi idare-i maslahatçı davranmayacak, sorunu çözmek için kararlı bir biçimde hareket edecektir.

Paralel Yapı ile mücadele etme kararı bazı riskler içermiyor mu?


Risk alamayan, siyaset yapmasın. Korkak bezirgan misali, hiç risk almadan sorunları çözmeye çalışmak netice vermez. Türkiye, önemli bir ülke ve sorunları da ancak risk alarak çözülebilir. Bugünkü sorun için de, Çözüm Süreci için de durum budur.

İRANCI-ŞİA İDDİASI İFTİRA

Paralel Yapı tarafından en çok hedef alınan isimlerden birisiniz. Sizin için İrancı, Şii türü propaganda işletiliyor. Size karşı neden bu denli yoğun bir saldırı var?

Tam olarak bilemiyorum. Ben kendim bağımsız bir kimseyim, herhangi bir grubun, yapının, cemaatin parçası değilim. Onların şahsımla ilgili İrancı, Şia gibi iddiaları da iftiradır. İçişleri Bakanlığı yaptığım dönemde bu yapıya yönelik tasarruflarımızdan rahatsız olmuş olabilirler.

Mesela?

İstihbari bilgilerin önceden bazı yerlere servis edildiğini gördük. Bunlar affedilemezdi ve bazı tedbirler aldık bu yönde. Ancak 2011'in ikinci yarısından sonra orada maalesef farklı gelişmeler olmuş. Yapılanma yoğunluk kazanmış.

SOSYAL MEDYADA SUÇ İŞLEYENLER TESPİT EDİLDİ

Paralel Yapı'nın emniyetteki istihbarat şeflerinden Ali Fuat Yılmazer geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda bütün faaliyetlerini Başbakanın talimatları doğrultusunda yaptığını söyledi. Bu açıklamalar için yorumunuz nedir?


O dönemde bazı olaylar esnasında olayla ilgili bilgilendirme yapılmış olabilir ama 'bunlar Başbakan'ın kararıyla oldu' şeklindeki söylemler çok yanlıştır. Ortaya atılan iddialarda bir hukuksuzluk bulunduğu için de mesele yargıya intikal etmiştir. O kişi de bu hukuksuzluğun karşılığını görecektir. Devletin gizli bilgilerini sosyal medyada yayanların bazıları tespit edildi, diğerleri de tespit aşamasında. Onlar için de aynı hukukî süreçler mutlaka işletilecektir.

Muhalefet bu meseleyi kavrayamadı

Muhalefetin tavrı nasıldı sizce?


Bu yapıyla daha önce MHP sorunlar yaşadı. Okyanus ötesine yönelik göndermelerde bulundular. CHP ise bu durumdan istifade etmeye çalıştı. Bu odakla uzlaşmaya çalışanlar oldu. Muhalefet, bunun bir devlet meselesi olduğunu kavramak bir yana, bunların ürettiği malzemeyle siyaset yaptı.

Son yayınlanan ses kayıtları çok cüretkâr bir girişim değil mi?

Daha önce de, Sayın Başbakan ile Adalet Bakanı arasında geçtiği iddia edilen kayıtlar yayıldı. Son olarak da, bu dinlemeleri yayınladılar. Bu, tam bir casusluk eylemi. Bu tür örgütler, sıkıştıkları zaman radikal ve hatta çılgın çıkışlar yapabilirler. Kapalı gruplarda bu tür durumlar görülebilir. Sayın Başbakan'a, çalışma arkadaşlarına ve hatta ailesine yönelik çok ciddi saldırılar yapıldı.

Ufukta kritik seçimler var. Daha şedid girişimler olabilir mi ?

Bundan daha ilerisini çok beklememek lazım.

Yasadışı dinlemeler mercek altında

Paralel Yapı'ya yönelik operasyon veya dava beklentisi var.

Özellikle dinlemelerle ilgili dosyaların olgunlaşmasını beklemek lazım. Daha pek çok şey çıkabilir. Bir milyonun üzerinde dinleme kararı meselâ. Toplumu adetâ krize sevk etti. Bu tür hadiselerin gerçekleşmemesi için tedbirler de alıyoruz. Kolay kolay dinleme kararı verilememesi için Ağır Ceza'da üç hakim kararı getirdik. İl bazında dinlemeler üzerinde çalışılıyor. Buradan da bir çok şey çıkabilir.

Bu süreçte iftiralara mâruz kaldınız. İncindiniz mi?

İncinmek demeyelim ama büyük haksızlıklar oldu. Ailemizi hedef alan ses kayıtlarını servis ettiler. İftiralar attılar. O güzel kıyafetli, söz söylemeye bile kıyamadığım o hanımlar bizim aleyhimize broşürler dağıtıp kapı kapı dolaştılar. Ama ben karamsar olmadım hiç. Biz işimize baktık. Elimizden geldiğince üstümüze düşeni yaptık.

Aramızda kardeşlik hukuku var

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde tavrınız ne olacak?

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız olmak üzere herkes ilişkilerini dostluk, kardeşlik ve dava arkadaşlığı çerçevesinde yürütür bizde. Sorun bekleyenler, boşuna böyle bir beklenti içindeler.

Çözüm Süreci ne aşamada?


Bu seçime baktığımızda Doğu ve Güneydoğu'da iyi bir çalışma aldık ve alamadığımız iller olsa da, yüksek oy oranlarını tutturduk. Biliyorsunuz bu bölgede AK Parti ve BDP dışında parti yok. Vatandaş ise şiddet istemiyor. İlk kez kanın akmadığı bir ortamda seçim yapıldı. İnşallah süreç daha ileri bir noktaya taşınacak. Örgüt mensuplarının rehabilitasyonu ve silahlı unsurların tamamen yurtdışına çıkması gibi meseleleri zaman içerisinde çözeceğiz. Sayın Başbakanımız'ın balkon konuşmasında belirttiği gibi bu süreci kararlılıkla yürüteceğiz.

NİL GÜLSÜM / YENİ ŞAFAK
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara