Hürriyet gazetesinden Ahmet Hakan'a konuşan İlker Başbuğ cezaevinde geçen günlerini ilk kez anlattı. Başbuğ cezaevindeki diğer kişilerin de çıkması ve sorunun çözümü için iki şey önerdi.
İlker Başbuğ’un “ilk hedefler beyannamesi”ni açıklıyorum.
Şöyle diyor Başbuğ:
“Bana soruyorlar: 7 Şubat olmasaydı böyle neticelenir miydi? 17 Aralık olmasaydı bunlar olur muydu? Bence bu sorular bugün için çok da anlamlı değil... Bugün için önemli olan zulmün bitmesini sağlamaktır. İçerideki masum insanların çıkmasıdır
önemli olan... Hepimiz buna odaklanmalıyız. Nasıl oldu, hangi vesileyle oldu, şu olsaydı böyle olur muydu? Bunların şimdilik bir önemi yok. Şimdilik önemli olan zulmün bitmesi.”
En önemli soruyu sordum İlker Başbuğ’a...
Dedim ki:
“Türk ordusuna bir dış operasyon mu yapıldı? Dış güçler var mı bu işin arkasında?”
Cevabı şu oldu:
“Elimde bir veri olmadan bir suçlama yapamam. Bir bulgu yok, bir veri yok bu konuda. Ancak değerlendirmeler yapılıyor. Birçok şey söyleniyor. 1 Mart Irak tezkeresinin Meclis’te kabul edilmemesinin doğurduğu sorunlardan söz ediliyor mesela... Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, tezkere konusunda olumlu tutum almadığı söyleniyor. Milli Güvenlik Kurulu, tezkerenin Meclis’te görüşülmesinden bir gün önce toplanmıştı, o toplantıdan ‘Tezkere kabul edilsin’ görüşünün çıkmaması doğruydu. Aksi takdirde
MGK, Meclis’in iradesine yön vermiş olacaktı, bu olmazdı. Bunu tezkerenin çıkması gerektiğini düşünen biri olarak söylüyorum.
İKİ ŞEY MUTLAKA YAPILMALI
İlker Başbuğ iki konunun üzerinde önemle duruyor. “Şu iki şey mutlaka yapılmalı” diyerek...Başbuğ’un “yapılmalı” dediği iki şey şu:
- BİR: Türkiye Büyük Millet Meclisi mutlaka yaşanan bu süreci ele almalı... Bu davalardaki yargısal süreç, Meclis’te kurulacak bir komisyonla enine boyuna incelenmeli, araştırılmalı ve soruşturulmalı... Bu konuda neden hâlâ adım atılmıyor, anlamış değilim.
- İKİ: Gölcük’te bulunan ve davalara kaynaklık teşkil eden “5 No’lu CD” konusunda Genelkurmay Başkanlığı kapsamlı ve sonuç alıcı bir araştırma yapmalı. O CD’yi oraya yerleştirenler bulunmalı... Kim ya da kimler yerleştirmiştir o CD’yi... İlk somut bulgu
oradan çıkacaktır.
BAŞBUĞ'UN İZLEDİĞİ DİZİLER
Karadayı... Kuzey Güney İFLAH olmaz bir sinema izleyicisiymiş İlker Başbuğ...
Cezaevinde televizyonda yayınlanan sinema filmlerini hiç kaçırmamış.
Bazı dizileri de merak ve ilgiyle izlemiş.
“Karadayı” mesela...
“Kuzey Güney” mesela...
Kitap yazmak...
Yazarak zenginleşmek...
İlker Başbuğ’un cezaevinde keşfettiklerinden biri de bu...
Yazmaktan söz edilince...
Sevil Başbuğ da söze karışıyor. Ve “Senin her zaman kompozisyonun iyi ve güzeldi
İlker” diyor.