Erdoğan ile Cemaat diyaloğu ilk kez ortaya çıktı
Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı arasında geçen 'Cemaatçi' diyaloğunu Ahmet Taşgetiren ifşa etti. Meğer bakın Erdoğan ne demiş!
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-28 12:42:06
Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, "Ah Tayyip Erdoğan" başlıklı yazısında hiç bilinmeyen bir diyaloğu gün ışığına çıkardı.
Meğer Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında HSYK yapılanmasındaki cemaatçiler üzerine ilginç bir konuşma geçmiş. Sadullah Ergin, 'cemaatçiler' konusunda uyarınca Erdoğan 'olsun hepsi alnı secde görmüş insanlar' karşılığını vermiş.
İŞTE O DİYALOG
Ahmet Taşgetiren, kimsenin bilmediği o diyaloğu şu satırlarla aktardı;
"Ah Tayyip Erdoğan. Nasıl bir arkadan hançerlenme duygusu yaşadığınızı tahmin etmek güç değil. Ne demişsiniz zamanın Adalet Bakanı Sadullah Ergin önünüze HSYK yapılanmasını getirdiğinde ve;
-“Başbakanım, 21 kişinin 13’ü Cemaatten, bir problem olmasın?” dediğinde?
-“Olsun varsın canım, nasıl olsa hepsi alnı secdeye gelen insan değil mi?”
Ne diyeceksin yarın Allah’ın huzuruna vardığında?
-“Ben alnı secdeye gelenlere güvendiğim için vuruldum!” mu?
İNFAZ EDİLECEĞİN AKLINA GELDİ Mİ?
Ahmet Taşgetiren'in yazısı Erdoğan'ın kendi elleriyle 'paralel yapıyı' devlete yerleştirdiğinin örnekleriyle şöyle sürüyor;
Ah Tayyip Erdoğan.
TÜBİTAK’ta nasıl varlar?
Emniyet’te nasıl varlar?
Üniversitelerin boy salması hangi iklimle?
TİB’de nasıl varlar?
Yargıda nasıl varlar?
Bazı sınavlarla ilgili iddiaları, istifhamları ciddiye almamışsınızdır mutlaka. MGK’larda askerler, ordu hiyerarşisine uymayan durumlar olduğunu söylediklerinde, eşi başörtülü olmak sebebiyle gerçekleşen re’sen ihraçları düşünmüş, askerlerin “paralel yapı” iddialarını püskürtmek için çalışmışsınızdır. Aklınıza o zaman, bir gün böyle paralel bir yapılanma tarafından infaz edileceğiniz gelmemiştir.
“Tahayyül bile edemezdim olan bitenleri” dedi Ahmet Davutoğlu. Eminim siz de bu olan bitenleri tahayyül edememişsinizdir. Onun için sık sık en yüksek seviyede “Safmışız” sözleri tekrar ediliyor. Saflık, ah saflık.
Ahmet Taşgetiren'in "Ah Tayyip Erdoğan" başlıklı o yazısının tamamı
Birisinin kocasını milletvekili yapmışsınız. Hani nerde o koca? Kocası milletvekili iken, ya da milletvekili kocası ile evli iken böyle muhalif roller icra eder miydi?
Birisinin ya da ikisinin eşini milletvekili yapmışsınız. Onlar eşleri milletvekili iken ya da milletvekili olan eşleri ile evli iken böyle muhalif roller üstlenirler miydi?
Birisini bakan yapmışsınız. Üstelik Dışişleri Bakanı yapmışsınız. Adı sanı ortada yokken. Belki kafasında siyaset gibi bir dünya bile yokken. Silik bir bakanlık dönemi yaşamış. Sonra görevi başkasına vermişsiniz. O zat, Bakan iken böyle paralel dünyalara savrulur muydu?
Birisini bakan yapmışsınız. Üstelik başka bir siyasi atmosferden geldiği halde ve üstelik Ak Parti, tabanı itibariyle kültür konusunda son derece duyarlı olması gereken bir parti olduğu halde, onun geldiği dünyaya mesaj verebilir miyiz yaklaşımı ile Kültür Bakanı yapmışsınız. Bir dönem, yetmemiş ikinci dönem, yetmemiş üçüncü dönem... Hangi kültür politikası Ak Parti’nin toplum - kültür muhtevası ile paralel yürüdü. Ama bakın şimdi başka yerlerle paralel duruşlar sergilemek için seferber olmuş durumda. Yazık değil mi o zat için milletten istediğiniz oylara?
Birisini uzun yıllar başkan yardımcısı yapmışsınız. O görevden ayrıldığında neler yapabileceğini nereden bileceksiniz?
Ah Tayyip Erdoğan.
Nasıl bir arkadan hançerlenme duygusu yaşadığınızı tahmin etmek güç değil.
Ne demişsiniz zamanın Adalet Bakanı Sadullah Ergin önünüze HSYK yapılanmasını getirdiğinde ve “Başbakanım, 21 kişinin 13’ü Cemaatten, bir problem olmasın?” dediğinde? “Olsun varsın canım, nasıl olsa hepsi alnı secdeye gelen insan değil mi?” Ne diyeceksin yarın Allah’ın huzuruna vardığında? “Ben alnı secdeye gelenlere güvendiğim için vuruldum!” mu?
Ah Tayyip Erdoğan.
TÜBİTAK’ta nasıl varlar?
Emniyet’te nasıl varlar?
Üniversitelerin boy salması hangi iklimle?
TİB’de nasıl varlar?
Yargıda nasıl varlar?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara