17 yıl önceki 'savunan adam' tam da bugünkü 'uzun adam'!
Star Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren bugünkü yazısında 28 Şubat döneminde Erbakan'ın maruz kaldığı durumun aynısını bugün Başbakan Erdoğan yaşıyor dedi...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-27 03:04:10
İşte Ahmet Taşgetiren'in "Seni seviyoruz, savunan adam!" başlıklı o yazısı:
Yarın 28 Şubat. Ama hayır, bu yazı Erbakan Hoca için değil. Savunan adam bugün Tayyip Erdoğan.
Her türlü kumpasa karşı milletinin iradesini savunan adam. 17 yıl önceki “Savunan adam” yazısı da sadece Erbakan için değildi. Bakın o yazıya, şu ifadeleri okuyacaksınız bir yerinde:
“Orada, sanık sandalyesindeki siluetini çizmeye çalıştı içinde. Orada tek bir kişi yoktu. Sürekli değişen, milyonlarca değişen insan siluetleri vardı. Sanki savunmanın her kelimesini bir başka kişi seslendiriyordu. Sanki hiç bitmemiş bir duruşmadan kesitlerdi gözlediği. Sanki bu görüntü hiç değişmemişti. Sanki gözü kendisine aitti savunan adamın, yüreği dedesine, elleri babasına, tebessümü çocuğuna... “Bu, benim, dedi, hiç şüphesiz bu benim.”
Evet, Tayyip Erdoğan bugün sizsiniz.
Bir büyük proje var. Büyük senaryo.
Hiç şüpheniz olmasın, Menderes’i yakan proje bu, Özal’a tuzak kuran, Erbakan’ı sanık sandalyesine oturtan proje. Hatta Demirel’in, “Türkiye pistte hızlanan uçak misali, tam kalkış -take off- anında başına vurulup düşürülüyor” dediği proje. Türkiye’yi vurma projesi.
Mısır’da Sisi bu, Suriye’de Esed’in varil bombası, Orta Afrika’da Müslüman kıyımı, Filistin’de Gazze ablukası, Arap baharına tuzak bu, Bangladeş’te idam cezası, Myanmar’da Müslümanın gözyaşı.
Tayyip Erdoğan bunların tamamındaki ümit boyutu. Türkiye bugün Tayyip Erdoğan’ın şahsında bir kere daha vuruluyor. Dün Erbakan’ın şahsında vurulmuştu 28 Şubat’la.
Erbakan’ın günahı, “Türkiye dünyanın etkili güçlerinden birisi olsun” demesiydi. En azından kendi bulunduğu coğrafyada, bu coğrafyanın yeniden inşası ile, farklı bir güç merkezi haline gelsin” davasıydı.
Vurdular onu, yolunu kestiler 28 Şubat’la.
Onlar Ecevit’i bile Irak’ta uluslararası projeye muhalif kaldığı için terbiye etmeye yöneldiler.
Bir büyük proje var, bir senaryo.
Hiç kimse hemen rollere soyunmasın.
Bir gün projenin ya da senaryonun hangi safhasında devreye sokulduğunun farkına vardığında saçını başını yolabilir.
Ey dinlemelerin polis - savcı - yargı zincirinde rol alanlar, ey montaj - dublaj - kaset operasyonundan heyecan duyup uğruna manşetler dizayn edenler, ey kaset heyecanı ile gece yarısı parti yönetimini toplayanlar, ey el ele verip Tayyip Erdoğan’a diz çöktürmeye ramak kaldı heyecanları ile adrenalinin dopingi içine girip manşet düzenleyenler...
Utanırsınız sonunda.
28 Şubat günlerini yaşıyoruz.
Şubat soğuğuna senaryo yazanlar, bir gün şu an rol aldıkları “Şubat soğuğu” senaryosunu, dilerim “Ağlama duvarı”na döndürmezler.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara