Paralelcilerin desteğiyle sandığa girilmez!
Akşam yazarı Turagy Güler bugünkü köşe yazısında muhakefete ve 'paralel yapı'ya yüklendi
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-15 11:57:33
Kemal Bey, 16 Aralık sabahına kadar büyük umutlar taşıyordu.
Birileri ona 17 Aralık'ın nurlu sabahından söz etmişti.
Batırılacak bir güneşin ardından, Kemal Bey 17 Aralık sabahı güneş gibi parlayacaktı!
Daha doğrusu parlatılacaktı.
Yorulmasına, stres yapmasına, koşturmasına, çırpınmasına hiç gerek yoktu.
Bu yüzden de çok rahattı.
Birileri tüm olacakları çok önceden kulağına fısıldamıştı.
Bu saatten sonra yapması gereken tek şey; yaklaşan 17 Aralık darbesine zemin hazırlamak için algı oluşturmaktı.
Aylarca "diktatör" diyerek Gezi kalkışmasını davet eden Kemal Bey, planın ikinci ayağında bu kez "hırsızlaaar" diye bağıracaktı.
Defalarca. Defalarca!
Sonra da ver elini 17 Aralık.
O artık cumhurbaşkanıydı.
Mustafa Sarıgül de başbakan.
Amerika'ya gittiğinde paralelcilerle bir araya geldi.
Sanırım tüm detayları da orada öğrendi. Mustafa Sarıgül'e de ananas hediye edilenler gerekli bilgiyi vermişti.
Bu yüzden olsa gerek, kendinden emin bir şekilde gittiği her yerde "Erdoğan'ın devri bitiyor, benim devrim başlıyor" diyordu.
Oysa doğrusu,"Kadir Topbaş'ın devri bitiyor, benim devrim başlıyor" demesiydi.
Ama plan farklıydı.
Hatırlayın o gün konuşulanları:
"Sarıgül İstanbul'u kazanacak, bir süre sonra istifa edip CHP'nin başına geçecek."
Devrilmiş bir hükümet, darmadağın edilmiş bir AK Parti, itibarsızlaştırılmış bir Erdoğan.
Mustafa'nın ve Kemal'in önünde hiçbir engel bırakılmayacaktı.
Kulağa ne de hoş geliyor değil mi?
Mustafa, Kemal!
İkinci kurtuluş mücadelesinin ikinci Mustafa Kemal'i!
Yani Mustafa, Kemal'i.
Pehhhhhh.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara