İşte Sevilay Yükselir'in "Gülen neden ve nasıl yaşıyor ABD'de?" başlıklı o yazısı:
Kısa bir aradan sonra herkese yeniden merhaba... Daha önceleri de birçok kez yurtdışına çıkmıştım ama sanırım uzun kalmakla alakalı olsa gerek, saat farkı nedeniyle oluşan uyku dengesizliğinden yazılarıma başlayacağımı söylediğim pazar günü başlayamadım. Öncelikle bu gecikmeden dolayı özür dilerim.
Bu arada belirteyim oğlumla birlikte New York'taydım. Tabii oralara gitmişken bir de Pensilvanya'ya uğrayıp Fethullah Gülen'le sohbet yapmayı ve ona birkaç soru yöneltmeyi çok arzu ederdim ama maalesef buna imkân bulamadım. Ama merak etmeyin tanıştığım bazı insanlardan da paralel örgütün ABD'de de neler döndürdüklerine dair bavulumu epeyce bir bilgiyle doldurdum. Ne öğrendiysem hepsini sizlerle paylaşacağım ama en önce tarafıma aktarılan bilgiler arasında yer alan ve tesadüfen SABAH'ın pazar günü manşetinden verdiği, Gülen Cemaati'nin ABD'li siyasetçilerin seçim çalışmalarında yaptığı bağışlar mevzusunu irdeleyeceğim.
Şu notu düşmek isterim ki; bana aktarılan bağış miktarı SABAH'ın verdiği miktardan çok fazla. Kaynağım sadece Hillary Clinton için cemaat mensuplarından toplanan miktarın 250 bin USD ve Gülen Cemaati'nin ABD'deki en önemli isimleri arasında sayılan Bayrock şirketinin ortaklarından Burak Yeneroğlu'nun da Obama'nın kampanyası için yaptığı bağışın 652 bin 900 dolar olduğunu söylüyor. Biliyorsunuz orada siyasetçilere kampanyalarında destek için sponsor olmak ya da bağışta bulunmak yasal bir uygulama. Ama tabii bunu yapanların çoğu genellikle ABD'nin gelecek politikalarının kendi istekleri çerçevesinde şekillenmesini isteyen ve tabii destek verdiği siyasetçiyle bağını bağış yoluyla güçlendirmek isteyen kişilerden oluşuyor.
Bu bağlamda Cemaat'in ABD'li siyasetçileri seçim dönemlerinde paraya boğmasının anormal tarafı yok bana göre. Nihayetinde hiçbir bahanesi yokken Gülen'in ABD'de yaşamasına ve Pensilvanya'daki çiftliğinde kurduğu örgüt ve geliştirdiği politikalarla Türkiye üzerinde hâkimiyet oluşturmaya çalışmasına göz yumulmasının bir sebebi vardır diye düşünüyorum. Yoksa sadece Türkler'e değil, herhangi bir milletten herhangi bir kişiye bir saat dahi fazladan topraklarında yaşam hakkı tanımayan ABD devleti neden Gülen'e müsamaha göstersin?
Yanlış mıyım bilmiyorum. Yanlışsam lütfen beni düzeltin ama orada kaldığım 10 günde duyduklarım ve gözlemlerim neticesinde hep bunu düşündüm. Hiçbir gerekçesi, bahanesi yokken Gülen'in ABD gibi katı mülteci yasasına sahip bir ülkede elini kolunu sallayarak dolaşmasına ve Pensilvanya'da konuşlu o çiftliği örgütünün merkez üssü gibi kullanmasına hangi sebeple göz yumuluyor?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!