Ali Bulaç: Fitne
Zaman Gazetesi yazarı Ali Bulaç bugünkü yazısında son dönemdeki gelişmeleri Kuran-ı Kerim-i dikkate alarak değerlendirdi...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-08 06:31:48
İşte Ali Bulaç'ın "Fitne' başlıklı o yazısı:
Fitne zamanında ne yapmalı? Kur’an-ı Kerim, “fitnenin katilden beter” olduğunu buyurur (2/Bakara, 191).
Bugün üzerinde durmamız gereken “fitne”nin bireysel ve toplumsal ahlaki olgunlaşmanın çetin yolu olan “ateşin içinden geçmek” olan manası değil birliği tehdit eden ayrışma, insanların birbirini şeytanlaştırıp nefret objesi haline getirmesi ve bunun doğal sonucunda vukua gelen “iç karışıklık ve çatışma hali”dir.
Hadisler fitnenin bu versiyonuyla ilgili bize önemli bir perspektif vermektedir: “Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü’min olarak sabahlar, akşama kâfir olur; mü’min olarak akşamı bulur, sabaha kâfir çıkar. O fitnede oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen, koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse Adem’in iki oğlundan hayırlısı olsun (ölen olsun, öldüren değil).” (Ebu Davud, Fiten 2; Tirmizî, Fiten 33) Ebu Davud, “koşandan” kelimesinden sonra şu ziyadeyi kaydetmiştir: “Yanındakiler, ‘Bize ne emredersiniz (ey Allah’ın Resulü)?’ diye sorunca ‘Evinizin demirbaşları olun!’ buyurdu.”
Şu hadis de “fitne”nin sebepleri hakkında bilgi verir: Ebu Ümeyye eş-Şa’bânî, Ebu Sa’lebe’ye, Maide 105. ayetin anlamını sorar: “Ey iman edenler! Üzerinizdeki yükümlülük kendi nefislerinizdir. Siz doğru yola erişirseniz, sapan size zarar veremez. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.” Ebu Sa’lebe şöyle der: “Gerçekten bunu iyi bilen birine sordun. Ben aynı şeyi Resûlullah’a sormuştum: Demişti ki: “Ma’rufa (iyiliğe) sarılın, münkerden (kötülükten) kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin kendi reylerini beğendiklerini müşahede edersen o zaman kendine bak, insanlarla uğraşmayı bırak. Zîra (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibidir. O (sıkıntılı) günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir.” (Ebu Davud, Melahim 17; İbni Mace, Fiten 21)
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
Haber Ara