Abdülkadir Selvi: Yeni böcekler ortaya çıkacak
Abdülkadir Selvi: Eğer ciddi bir soruşturma yürütülürse, buradan başka dinlemelerin ipuçlarına ulaşmak mümkün olabilir. Çünkü o günlerde sadece Başbakan'ın çalışma ofisi değil, başka makam odaları da yenilenmişti.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-02-03 09:33:39
Abdülkadir Selvi'nin Yeni Şafak gazetesindeki "Böcekten yeni böcekler çıkacak mı?" başlıklı (3 Şubat 2014) yazısı şöyle:
Böcekten yeni böcekler çıkacak mı?
Sen misin 'MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Tahran'daydı.
Neler yaptı acaba? Aldı beni bir merak' diyen.
İran dönüşü Başbakan'ın uçağına binince MİT Müsteşarı ile yüz yüze kaldık.
Tabii hemen, 'Bizi atlatmışsınız' diye takıldık.
'Yok canım' dedi. 'Ben karayolu ile gelmiştim' sonra da gevrek gevrek gülmeye başladı.
Uçakta bir ara Hakan Fidan'ın başı kalabalıktı.
Selam verme bahanesiyle, bir 'pike' yaptık ama MİT Müsteşarı teyakkuz halindeydi.
Selam faslı dışında basından uzak durmayı başardı.
İran dönüşünde Başbakan Erdoğan'la kapsamlı bir soru-cevap yaptık.
Başbakan'ın açıklamalarındaki flaş unsurlarından biri, 'Cumhurbaşkanını da dinlemişler' sözüydü.
Zaten manşetlere çıkan cümle de o oldu.
Haber kadar kimi zaman haberin hikayesinin de önemli olduğunu düşünüyorum.
O nedenle, Başbakan, 'Cumhurbaşkanı'nı da dinlemişler' deyince, önce yanlış mı anladık acaba diye birbirimizin yüzüne baktık.
Sonra dayanamayıp, 'Efendim Cumhurbaşkanı'nı da dinlemişler mi dediniz?' diye tekrar sorma gereği duyduk.
Başbakan, başıyla onayladıktan sonra, 'Daha neler' anlamında elini salladı.
Başbakan'ı bu açıklamayı yapmaya iten neden, böcekle ilgili sorumuz olmuştu.
Başbakan'ın ofisine konulan ve Cuma günü savcılığa intikal ettirilen, 'Yerli Watergate' olayından söz ediyorum.
Böcek iddialarını yazdığımız günlerde birileri, 'Hadi savcılığa intikal ettirin bakalım' diye meydan okuyorlardı.
Bakalım şimdi ne diyecekler?
Benim asıl merak ettiğim, matruşka gibi böceğin içinden başka böcekler çıkıp çıkmayacağı konusu.
Eğer ciddi bir soruşturma yürütülürse, buradan başka dinlemelerin ipuçlarına ulaşmak mümkün olabilir. Çünkü o günlerde sadece Başbakan'ın çalışma ofisi değil, başka makam odaları da yenilenmişti.
Ayrıca, istihbaratçılıkta, 'uzun ip' denilen bir yöntemle 1 yılı aşkın bir takip yapıldı.
Böcek iddiasının patlak verdiği tarihte ücretsiz izne ayrılan isimlerden kuşkulanılmıştı.
Sonucun ne olduğunu ancak soruşturma sonunda öğrenebileceğiz.
90'lı yıllarda devlet içinde bir birimin devleti dinlediği iddia edilmişti.
Şimdi ise 'Paralel devlet'in Başbakan'ı dinlediği iddiası ile karşı karşıyayız.
Bakalım buradan örgütlü bir yapıya ulaşılacak mı?
Örgütlü yapı derken bir süredir Fethullah Gülen grubuna yönelik bir iddia gündemdeydi.
Hükümetin, örgüt iddiasıyla Gülen grubu hakkında dava açacağı konuşuluyordu.
CNN-Türk'te katıldığım gündem programında Aslı Aydıntaşbaş bu konuyu sordu.
Başbakan'ın çevresinden edindiğim izlenime göre hükümetin böyle bir düşüncesinin olmadığını söyledim.
90'lı yıllarda Nuh Mete Yüksel'in yaptığı gibi bir duruma düşmek istemediklerini anlattım. Doğru olun tavrın da bu olduğunu belirttim.
Ancak örgütlü yapıdan zarar gördüğünü düşünen varsa bireysel başvuruda bulunabileceğini söyledim.
Gözlerini kin ve nefret bürümüş bir grup bunu da çarpıttı. Nuh Mete Yüksel'i örnek gösterdi, cemaate dava açmak için yol gösterdi şeklinde kara propagandaya soyundular.
Cemaatin medyada bu tür tetikçileri olduğu sürece, düşman kazanmak için başka bir şeye ihtiyaçları yoktur.
Cemaatin bankasına el konulacağı söylentilerinin ortalıkta dolaştığı, bireysel hesabı olanların, kurumsal olarak para yatıranların bir bir hesaplarını çektikleri, cemaatin bankaya para koymak için seferber olduğu bir sırada cemaatin bankasına el konulmayacak diye yazdım.
Bu uzun süreli bir takibin sonucunda ulaştığım bir bilgiydi.
Bankalar güven satar. El konulmayacağı ortaya çıkan bankadan kimse parasını çekmek için yarışmaz. Ben İhlas Finans'a el konulduğu dönemde TGRT'deydim ve panik halinde insanların bankanın önünde kuyruk olmasının sonunun nereye gittiğini yaşayarak öğrenmiştim.
Ben o yazıyı cemaatin bankasını kurtarmak için yazmadım, batırmak için de...
Sadece ulaştığım önemli bir bilgiyi görevim gereği paylaştım.
Ama öylesine organize bir saldırı ile karşı karşıya kaldım ki, adı diyalogla ön plana çıkan bir cemaatin gerçek yüzünü gördüm.
SON VİDEO HABER
Haber Ara