Dolar

34,8705

Euro

36,7029

Altın

3.022,99

Bist

10.136,57

'Amaç halkı habersiz bırakmak mı?'

Nazlı Ilıcak, yeni gazetesindeki ilk yazısında Cumhurbaşkanı Gül'ün sözlerinin bilinçli çarpıtıldığını belirterek; ilginç bir iddia ortaya attı.

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-02-01 17:00:35

'Amaç halkı habersiz bırakmak mı?'

İşte Nazlı Ilıcak'ın Bugün'deki ilk yazısından bazı bölümler

"(...) bir manşet... Cumhurbaşkanı, İtalya'ya giderken söyledikleri bakın nasıl aktarılıyor: "Paralel yapı var... Müdahale doğru..."

HUKUK DEVLETİNE VURGU YAPMIŞTI

Oysa durum farklı. Abdullah Gül, bir soru üzerine herkesin söylediğini tekrarlıyor. Demek istiyor ki, devlet hiyerarşisine uymayan, amiri yerine başka merkezlerden talimat alanlar varsa, bu kabul edilemez. "Bürokraside hukuk dışı dayanışma olmaz" cümlesinin anlamı bu.

Peki başka ne diyor Gül: "Bir hukuk devletinde herkesin sadakati önce Anayasa ve kanunlara olur. Bunun dışında başka şekilde bir dayanışma olursa HUKUK ÇERÇEVESİ İÇİNDE müsaade edilmez."

Ve ilâve ediyor: "Bu müdahale gerçekleşirken, yanlış yapılmış, hukuk dışına çıkılmışsa, yine mekanizmalar var."

Ama Türkiye'de olanlara bakınız!

Her şey Abdullah Gül'ün çizdiği "hukuk devleti" çerçevesinde mi gerçekleşiyor?

5 bine yakın polis, haklarında bir soruşturma açılıp, bir kusur isnad edilmeden oraya buraya sürüldü... Soruşturma dosyaları savcıların elinden alındı... İzmir'de Adalet Bakanı'ndan müsteşarına, hatta Emniyet Müdürü ve Vali'ye kadar herkes, İmbad operasyonunun savsaklanması için seferber oldu. Bu baskıları yapanlar yerine, direnen savcılar ve polisler yerlerinden edildi.

Evet... Abdullah Gül'ün dediği gibi, hukuk sistemimizde bu hatalı uygulamalara karşı da mekanizmalar mevcut: İdare Mahkemesi'ne gidebilirsiniz. Lâkin, yanlış uygulamaların telâfisi uzun sürebilir ve bu zaman zarfında yolsuzlukların üzerini örtme çabaları bir hayli mesafe alır.

Acaba amaç, 30 Mart mahalli seçimlerine kadar halkın gerçeklerden haberdar olmasını engellemek mi?

HUKUKA UYULUYOR MU?

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, 30 Aralık 2013'te tasfiye edilen memurlar hakkında şu açıklamayı yapmıştı: "Bürokratlar, amirlerinin emirlerine itaat etmek ve sadece onlardan emir almak durumundadır. Halkın iradesiyle seçilmiş iktidarların idari tasarruflarına tabii ki saygılı olunmalıdır. Ancak kriterleri belirsiz istihbari bilgilere dayanılarak, hukuka aykırı bir şekilde tasfiye yapılması, demokratik olmadığı gibi en temel insan haklarına da aykırıdır."

(...)

ERGENEKON'UN İPİ

(...)
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuyu çözmüş. Diyor ki: "Derin devlet olayı, Ergenekon gerçektir. Bunların hepsi kumpastı, hataydı demek saçmalıktan başka bir şey değil. AKP çok ilkesiz davranıyor. Ergenekon'un ipine sarılmaya çalışıyor. Neredeyse cezaevindeki Ergenekoncular'dan özür dileyecek."

Haber Ara