Akif Beki, "Hocaefendi'nin özeleştirisi ve 'paralel katakulli'" başlıklı yazısında Gülen'in BBC'ye verdiği röportajda herkesin yaptığı özeleştiri üzerine yoğunlaştığını belirtti. Beki, Fethullah Gülen'in o röportajını analiz etti.
İşte Beki'nin o yazısı:
GÜLEN Hocaefendi’nin BBC mülakatında, daha çok özeleştiri gibi görünen sözleri üzerinde duruluyor.
Cemaat’in kendine mahsus bir jargonu var. Genele söylenmiş o sözlerin, iç iletişimlerini sağlayan alt dilde bizim anladığımızdan farklı ve özel bir karşılığı olduğu kesin.
Rahle-i tedrisattan geçmiş bir ‘şakirt’, dirsek çürütmüş bir ‘muhabbet fedaisi’ mutlaka umumdan ayrı yorumlamıştır şuradaki manayı:
“... Bu yaşadıklarımızı, Cenab-ı Allah’ın bizi cezalandırması şeklinde değerlendiriyorum.”
Her ne kadar bir çeşit özeleştiri içerse de devamında başka bir yere bağlanıyor bu sözler:
“Bediüzzaman, ‘Benim suçum, Hizmet-i Kur’aniyeyi maddi, manevi terakkiyatıma alet etmekliğimmiş’ der...”
Öncesiyle birlikte meali şudur galiba; Allah rızasının yerini Cemaat’in büyüme hırsları aldığı için, belki de kaderin adaleti olarak başa bu musibetler geliyor...
Keza, “Adanmışların yolunda yürüdüğümüzü söylediğimiz halde tam öyle adanmışlara yakışır, yaraşır hareket etmediğimiz için Allah tokatlıyor olabilir bizi...” buyuruyor.
Yani, ‘ilgili kadrolar lafta değil fiiliyatta da adanmış gibi hareket etmediğinden, kesin bir inanç ve sadakatle gözlerini kapayıp vazifelerini yapmadığından başarılı netice alınamadı’ diye de okunabilir...
Körü körüne bir Cemaatçiliğin eleştirisi gibi mesajlar. Ama aynı zamanda, hareket mensuplarının tuttuğunu koparacak bir kararlılık sergileyememesine içerleme de var sanki.
Tezat duruyor, velakin orasında değilim...
Mülakatta, Başbakan’ın Cemaat hakkında yanıltıldığını söylediği şu kısım, benim için daha dikkat çekici:
“... Çevresinde zannediyorum meseleleri farklı intikal ettiriyorlar... Bir yönüyle, böyle rahatsız edici şeylere sevk ediyorlar sanıyorum arkadaşı...”
Başbakan’ın, etrafındaki kötü niyetliler tarafından ‘yanıltıldığını’, ‘aldatıldığını’, ‘kandırıldığını’ ve hatta ‘ketenpereye getirildiğini’ ilk düşünen Hocaefendi değil elbette.
Fakat, bahse konu ‘art niyetliler’ kim? İşte bu, kişiden kişiye değişiyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!