Mümtaz'er Türköne: Kamyon durdu mu?
Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne'nin bugünkü yazısında yine hedef Başbakan Erdoğan'dı.
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-24 03:48:58
Etyen Mahçupyan'ın dün köşesinde dediği gibi, "...eğer serinkanlı bir şekilde bakmayı becerip 'niçin böyle?' diye sorarsanız..." 'freni patlamış kamyon'u durdurabilir misiniz? Teşbih bana ait olduğu için cevap hakkım var.
17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu'ndan bu yana Türkiye'de yapılanları, ellerindeki sivri baltalarda bir fok sürüsünün arasına dalan ve katliam yapanlara benzetiyorum. Foklar yargı sistemi gibi yavaş hareket ettikleri için öldürücü darbelerden kaçamıyorlar. Veya daha yalın bir benzetme: Adam eline bıçağı almış, domuz bağı ile bağladığı zavallının boynunu kesmeye çalışıyor. Çaresiz kurban can havliyle debeleniyor. Kasap bize dönüp kurbanın çıkardığı zorluktan şikâyet ediyor. Boğazı kesilen, koskoca devlet iktidarı karşısında bizim hakkımızı, hukukumuzu korumakla görevli savcılar. Ne yapalım? Etyen Mahçupyan gibi, "Hükümet'in freninin patladığı belli" dedikten sonra "ama yargı adına davrananların da aynı durumda olduklarını görmek çok mu zor?" diye kasapla kurban arasında bir eşitlik ve denge tesisine mi girişelim?
17 Aralık'tan bu yana devletin mütemmim cüzlerini bir arada tutan hukuk çivisi çıktı. Başbakan İstiklâl Savaşı ilan etti; vatan tehlikede olduğuna göre hukuk gereksiz bir teferruat haline geldi. Yargı asgari düzeyde görevini yapamıyor. Polisler üzerinde estirilen terörden sonra, adlî kolluk, mahkeme kararlarını uygulamıyor. Başbakan, gazete manşetlerine yansıyan "savcı 22 kere yurtdışına çıktı" iddialarını kanıtlama ihtiyacı bile duymuyor. Yolsuzluk soruşturmalarını örtmek için yargı kilit altına alınmış vaziyette. Hem zanlı, hem savcı hem de yargıç sadece tek kişi artık. Savcılar baskı ve tehdit altında iş göremiyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara