Dolar

34,9493

Euro

36,6369

Altın

3.003,29

Bist

10.011,07

Sayın Hayrettin Karaman ne demek istedi?

Star Gazetesi yazarı Eser Karakaş bugünkü yazısında, Hayrettin Karaman'ın “Türkiye’nin dostları ve düşmanları” başlıklı yazısındaki bazı noktaları yorumlamaya çalıştı...

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-14 05:40:38

Sayın Hayrettin Karaman ne demek istedi?

Sayın Prof. Dr. Hayrettin Karaman ile tanışırım, farklı dünyaların insanıyız ama kendisine, bilgisine, tutarlılığına, duruşuna hep saygı duymuşumdur.

Sayın Karaman ile farklı ortamlarda birlikte olabildim, bu birliktelikler bence farklı dünyaların insanlarının da farklı ortamlarda birlikte olabileceklerinin çok hoş kanıtları idiler.

Hoca’nın yazılarının önemli bir bölümünü anlamama zaten bu konulara ilişkin bilgi düzeyim yeterli değildir, anlayabildiklerimin de önemli bir bölümüne, itiraf edeyim, katılamam ama zaten Hoca’nın da bunu dert edineceğini hiç zannetmem.

Ancak, Sayın Karaman’ın 19 Aralık 2013 tarihinde, daha çok yeni bir tarih, gazete makalelerinin yayınlandığı Yeni Şafak gazetesinde yazdığı, “Türkiye’nin dostları ve düşmanları” başlıklı çok ilginç bir yazısı var.

Aşağıda size söz konusu yazının son bölümünü aynen aktarıyorum.

“İşte sıfır probleme de, Türkiye’de istikrara da, AK Parti iktidarına da karşı kurulan komplolar, tuzaklar, oyunlar tahkil edilirken bu ‘iri devletler ile Türkiye arasındaki’ örtülü mücadelenin daima göz önünde tutulması gerekiyor.

Akl-ı selim ve kalb-i selim sahiplerinin bir dönüp sağlarına ve bir daha dönüp sollarına bakmaları gerekiyor; bu iktidar kadrosunun yerine koyabilecekleri başka bir kadro varsa -ki, bana göre yoktur- bir diyeceğim olamaz, yoksa kimse pire için yorgan yakmamalıdır.

Mecellemizin 26. Maddesi şöyle der: ‘Zarar-ı âmmı def’içün zarar-ı hâss ihtiyar olunur’.

Gençler de anlasın diye günün diline çevirelim:

Kamuya (ve bu arada ümmete) ait zararı önlemek için bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır, sineye çekilir.

Siyasette olan selim akıl ve kalb sahiplerine de bu kuralı hatırlatıyor ve örnek olarak merhum şehid Muhsin Yazıcıoğlu’nu dua ile anıyorum.”

Bu yazıyı, özellikle de son paragrafı, bir başkası yazsa idi, açık söylüyorum, okur geçerdim, aklımda iz de bırakmaz idi ama söz konusu olan müellif Prof. Dr. Hayrettin Karaman olduğunda iki defa düşünmek gerekiyor ve ben de öyle yapıyorum.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara