Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ahmet Taşgetiren'e cemaat mensubundan 'cemaat' eleştirisi maili!

Star Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren bugünkü yazısında, hükümet-cemaat kavgasında okuyucularından gelen tepki eleştiri maillerinden bir tanesine köşesinde yer verdi..

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-14 03:38:42

Ahmet Taşgetiren'e cemaat mensubundan 'cemaat' eleştirisi maili!

Ahmet Taşgetiren, "Şefkatle" başlıklı yazısında, toplum nezdinde Başbakan Erdoğan'ın 'yolsuzluk' operasyonunu alenen savunduğunu söyleyenlerin yanıldığını belirtti. Taşgetiren, cemaat kanadında yer alan kişilerden gelen eleştiri ve tepki maillerine de değindi.

İşte Taşgetiren'in o yazısı:

Sevgili arkadaşlar, Yalnızlaştığınızın, daha doğrusu bir kesimle aranıza derin mesafeler girerken, bir başka kesimin yanında rol üstleniyor gözüktüğünüzün farkında mısınız?

Tayyip Erdoğan’ın nerede durduğunun, sizlerin nerede durduğunuzun farkında mısınız?

Tayyip Erdoğan’ın görünüşte “yolsuzluğu korumak”la, ama gerçekte ne ile suçlandığının, ona karşı mücadele edenlerin yolsuzluk görüntüsü altında gerçekte neyi amaçladığının farkında mısınız?

Türkiye’yi dinleyin bir, bulunduğunuz konumu izah etmek için seferber olan gönüllüler ne kadar zorluk çekiyorlar, farkında mısınız?

Dindar kesimle aranıza mesafe giriyor, başka hiçbir kesimle de, söylem birliğine girmiş olmanıza rağmen, buluşamıyorsunuz. Çünkü söylem birliği, size güven olarak dönmüyor. Sadece Tayyip Erdoğan’ı vurma hamlesinde buluşuyorsunuz.

Şu veya bu şekilde Camianın içinde bulunan insanlarda bile derin kuşkular oluşuyor. Bunu yazarak “çözülme”nin artmasını istiyor değilim. Gerçekten bu süreçte Cemaatin derin yaralar almasını istemiyorum. Bunu islami birikim adına bir kayıp olarak görüyorum. Ama Camia adına konuşanların - yazanların sergilediği görüntü, bizzat, Camia içinde sorgulamalara yol açıyor. BanaCamia’dan “tepki” mailleri geliyor, evet, ama şunu söyleyeyim, bir o kadar da, yine Camia içinden “yaralı duygu” mailleri akıyor. İşte bir “Mütevelli” maili:

“Haftalardır uykularımı kaçırıp, tansiyon ilacımın dozunu arttıran şey ise, içinde bulunduğum hizmetin durduğu yer oldu. Biz her ay bir defa Uhuvvet Risalesi okurduk, risalelerin içinde hiç kin risalesine rastlamadım. Hizmetin durduğu yer ABD ya da İsrail Lokasyonuna hiç bu kadar yakın olmamıştı. Üzüntümü ve şaşkınlığımı ifade edecek kelimeleri bulup yazmakta zorlanıyorum.”

“Adımı vermiyorum, sebebini anlayışla karşılarsınız umarım” diye bir cümleyi de sonuna eklemiş mailin.

Ne diyelim şimdi bu yüreği yaralı insana?

Bakın şöyle, olan bitene:

Kendinizi zorla “yolsuzluk duyarlılığı”na inandırmaya çalışıyorsunuz, oysa olmuyor, ardından “fişleme mazlumiyeti” devreye sokuluyor, ardından “tasfiye söylemi” devreye giriyor, ardından “Yargının bağımsızlığı”na sığınılıyor, oysa bunların tamamı varıp, “paralel yapı”ya monte oluyor, bu defa paralel yapı olmadığını ispat etmeye yöneliyorsunuz, bunu ispat gayreti, bu yapıya sahip çıkma görüntüsüne dönüşüyor ve orada da yalnızlaşıyorsunuz.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara