Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ruşen Çakır: Cemaat-hükümet savaşı üzerine sıkça sorulan sorular

Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır bugünkü yazısında, yine cemaat hükümet kavgasını ele aldı...

12 Yıl Önce Güncellendi

2014-01-11 05:44:28

Ruşen Çakır: Cemaat-hükümet savaşı üzerine sıkça sorulan sorular

Ruşen Çakır, "Cemaat-hükümet savaşı üzerine sıkça sorulan sorular" başlıklı yazısında, cemaat ile hükümet arasındaki kavga büyürken, kavgayı seyredenlerin de kavgada olanların da merak ettiği o soruları cevapladı.

İşte Çakır'ın o yazısı:

Fethullah Gülen cemaati ile AKP hükümeti arasındaki savaş hakkında en çok sorulan sorular ve bunlara verdiğim cevaplar şöyle:

1) Savaşın esas nedeni ne?

Bugün kavga yolsuzluklar üzerinden yürüyor, ama daha önce dershaneleri tartışıyorduk, ondan önce de Kürt ve PKK sorunları üzerinden MİT krizini konuşuyorduk, pekâlâ yarın bambaşka bir konu ön plana çıkabilir. Dolayısıyla o anki tartışma konuları aldatıcı olabilir, burada esas olan iktidar savaşıdır.

2) İktidar savaşları neden başladı?

27 Nisan 2007’deki e-muhtıranın ardından ittifaka giden cemaat ve hükümet, askeri vesayeti geriletmede epey başarılı oldu. Ortak düşmanın saf dışı bırakılmasının ardından baş başa kalan taraflar kendi aralarında daha fazla iktidar için mücadele etmeye başladılar.

3) Cemaat iktidarı niçin istiyor?

En kritik ve net cevabını bulmanın zor olduğu soru. Nitekim cemaat mensupları da “iktidara ne ihtiyacımız var ki!” diyerek siyasi bir faaliyet yürütmediklerini, yaptıklarının bir sivil toplum hareketi olarak siyasi iktidarı eleştirmekten ibaret olduğunu ileri sürüyorlar. Fakat örneğin bir STK’nın eski ve görevdeki MİT müsteşarlarının yargıya çıkarılması konusundaki ısrarını izahta zorlanıyorlar.

4) Bu sadece içeride kimin muktedir olacağı kavgası mı, yoksa kavganın dış boyutları var mı?

Kesinlikle var, çünkü cemaat ile hükümet arasındaki mücadelenin seyrine baktığımızda Mavi Marmara olayı, İran ile ilişkiler, İsrail’e bakış, Mısır darbesi, son TIR olayında görüldüğü gibi Suriye, El Kaide gibi bölgesel ve küresel sorunlar karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte hükümet çevrelerinin olayı bir dış komplo olarak göstermesi çok abartılı. Bu konuda Milliyet’te Kadri Gürsel’in önceki günkü yazısını öneririm: http://dunya.milliyet.com.tr/cemaat-in-elini-akp-serbest-birakti/dunya/ydetay/1819270/default.htm

5) Savaşı kim başlattı?

Bugünden bakıldığında dershaneleri kapatma hamlesi nedeniyle hükümet gibi görünüyor. Fakat tetiğin ilk çekildiği tarihi 7 Şubat 2012, yani MİT krizi olarak görmek daha gerçekçi olur. Taraflar o gün başlayan savaşı bir müddet kamuoyundan gizlemek istediler ama dershane kriziyle durum iyice aleniyet kazandı. Cemaatin savaş için ciddi bir hazırlığı olduğunu, hükümetin de ön almak için dershane hamlesine başvurduğunu ve böylece cemaatin strateji değiştirmesine neden olduğunu düşünüyorum.

6) Sulh mümkün mü? Kim arabulucu olabilir?

Tabii ki mümkün ama savaş kızıştıkça daha da zorlaşıyor. Taraflar gerçekten isterse arabuluculuk yapacak çok kişi bulunur. Belli bir süre cemaatin daha fazla sulh yanlısı olduğu düşünülüyordu, ancak bu konuda en somut adımların Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atıldığı ortaya çıktı. Gerek Gülen’in Gül’e mektubu, gerekse bundan birkaç gün sonra ikinci yolsuzluk operasyonunun gelmesi cemaatin uzlaşmaya can attığı iddialarını boşa çıkarttı.

7) Cumhurbaşkanı kimden yana?

Gül’ün Başbakan’a karşı Gülen ile ittifak yapabileceği önermesi fazlasıyla gerçek dışı. Gül’ün yolsuzluk iddialarından ve hükümetin yargıya müdahalelerinden rahatsız olduğu açık, ancak en büyük rahatsızlığı “paralel devlet” denilen yapılanma nedeniyle yaşadığı da ortada. Alenen bir tarafı tutar gözükmek istemeyecektir ama son tahlilde safının Erdoğan ve AKP ile aynı olduğu/olacağı da tartışmasızdır.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara