Oral Çalışlar'ın Radikal gazetesindeki "Özdil bir yanda, Çölaşan öte yanda" başlıklı (11 Ocak 2013) yazısının bir bölümü şöyle:
Hükümet-cemaat gerilimi, yalnızca İslami cephede değil, ‘Laik Kemalist/Modernist’ kesimlerde ve ‘liberal’ diye adlandırabileceğimiz cephede de derin yarılmalara neden oluyor.
Bu tablo, son olarak, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun ‘yeniden yargılama’ konusundaki önerileriyle, kendini daha çok hissettirdi.
En dikkat çekici polemik, bugüne kadar aynı dilden konuşan Hürriyet’ten Yılmaz Özdil ile Sözcü’den Emin Çölaşan arasında yaşandı. Özdil, dünkü yazısında, Feyzioğlu’nun girişimlerine destek veriyor ve onlara tutum alan Çölaşan gibi isimleri eleştiriyor: ‘Vay sen misin, zifiri karanlıkta umut ışığını yakan... Chp ağız burun kıvırıyor, Mhp ayak diretiyor.Barolar birliği başkanı’nın başka hesabı var, cumhurbaşkanı olmak istiyor, chp’nin başına geçmek istiyor diye makale döşenen arkadaş mesela... (...) Velev ki, ABD Başkanı olup Beyaz Saray’a yerleşmek istiyor... Haksız yere yatanları çıkarmaya çalışması yanlış mı birader?(...) Başbakan aslında dümen yapıyormuş da, kimseyi bırakmaya niyeti yokmuş falan... Hiç denemeyelim o zaman, (...) kılımızı kıpırdatmayalım, bırakalım yatan yatmaya devam etsin değil mi?’
Emin Çölaşan
Çölaşan, ‘Hükümet-Cemaat gerginliği’nde tarafsız olduğunu söylese de asıl hedefinin hükümet olduğu anlaşılıyor. ‘Bizim yapamadığımızı cemaat yaptı’ diyerek ‘operasyon’ konusundaki mutluluğunu dile getiren Çölaşan, Feyzioğlu’nun girişimlerini ‘gündemi değiştirmek’ olarak yorumluyor ve karşı çıkıyor: ‘Feyzioğlu son girişimleriyle gündemi değiştirdi, konuyu dikkatlerden düşürdü.Bunu belki bilerek, belki bilmeyerek yaptı ama iktidarın rezilliği ne yazık ki ikinci plana atılmış oldu.AKP böylece rahatladı. ‘Elbette, Balyoz ve Ergenekon sanıkları için yeni ve olumlu şeyler düşünürüz, çare buluruz’ demeye başlayan iktidar, gündem değişsin diye topu Hoca’nın kucağına attı. (...)Bu konuda hiçbir olumlu gelişme olmayacağını, yeniden yargılama falan yapılmayacağını yaşadıkça göreceğiz. Zamanlaması biraz erken bile olsa, Feyzioğlu’nun seçim yatırımı için kendi açısından olumlu girişimlerde bulunduğunu kabul etmek gerekir!
Yazının tamamını okumak için tıklayınız...