'Cumhurbaşkanı, freni patlayan kamyonu durdurabilir mi?'
Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne bugünkü yazısında, son olayların seyrini de gözönünde bulundurarak Cumhurbaşkanı'nı işaret etti...
12 Yıl Önce Güncellendi
2014-01-10 02:52:03
Mümtazer Türköne, "'Cumhurbaşkanı, freni patlayan kamyonu durdurabilir mi?' başlıklı yazısında, dünkü yazısının devamı niteliğinde bir yazı kaleme aldı. Cumhurbaşkanı Gül'ün son konuşmaları üzerinde eleştirilerini sıralıyor.
İşte Türköne'nin o yazısı:
Cumhurbaşkanı önceki gün Kara Harp Okulu'nda İngilizcesini de kullanmış: Check and balance. Demokratik hukuk devleti denge ve fren mekanizmaları ile işler.
Gücün suistimalini ve keyfîliği önlemek, adil bir devlet düzenini, insan haklarını korumak için devlet iktidarını kullanan güçler arasında dengeler kurulur ve fren sistemi her daim devrede tutulur. Bir dizi tedbirin ve mekanizmanın en başında kuvvetler ayrılığı prensibi yer alır. Kuvvetler ayrılığı prensibi ile yargı, çoğunluğun iradesi yerine genel-ortak (millî) iradeye bağlanır. Böylece hukuk, devlet gücünü kullanan herkesin üzerinde egemen olur. Yürütme, yasama ve yargı hukukun üstünlüğü altında (rule of law) birbirini dengeler ve frenler. Denge ve fren mekanizmaları her şeyin üzerine hukuku egemen kılmakla sınırları tayin eder.
Bugün devlet, freni patlamış, balatalarını sıyırmış bir kamyon gibi son sürat yol alıyor. Direksiyonda Başbakan var ve bu koca kamyon girdiği bataklıktan çıkmak için önüne geleni ezip geçiyor. Bu badireyi geçse bile geride bir şey bırakmayacak ve sert bir kayaya toslayıp ülkeyi darmadağın edecek. Türkiye'nin istikrarını sürdürme yeteneği, artık Başbakan'ın irade ve inisiyatifinde değil; o sadece can derdinde. Dün zorlu engelleri aşarken kullandığı güç ve irade, yani "sağlam liderliği", bugün sadece tahribatı büyütmeye yarıyor. "Yolsuzluk yapmış olsa bile" kaydıyla, yaklaşmakta olan kaosun korkusu yüzünden hükümete destek verenler, kısa zamanda Başbakan'ın istikrarı sürdürme yeteneği kalmadığını anlayacaklar. Hükümet ne yaparsa yapsın, bu yolsuzluk dosyaları kapanmaz. Bataklık alanda yürüttüğü umutsuz kavga, sadece ülkenin daha fazla zarar görmesine yol açar.
Adli Kolluk Yönetmeliği'nin değiştirilmesi ile başlayan denge ve fren sorunu HSYK tasarısı ile büyüyerek devam ediyor. İzmir soruşturmasında, adli kolluk, savcıların talimatlarına uymadı. Operasyon başlar başlamaz adli kolluk sıfatı kazanan emniyet müdürlerinin görevden alınması, doğrudan soruşturmanın engellenmesi demek. Birilerinin suçlu olup olmadığından bahsetmiyoruz, kimseyi yargılamıyoruz. Soruşturma yapılamıyor; hukuk ve adalet adına daha vahim bir durum olabilir mi?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!
SON VİDEO HABER
Haber Ara